Liverpool etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Liverpool etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ağustos 2010 Pazar

Mascherano Out, R. Meireles In


Liverpool, 21 milyon euroya gönderdiği Mascherano'nun alternatifini Portekiz'de buldu. 14 milyon euro karşılığında Porto'dan Raul Meireles'i kadrosuna kattı. Aslında tam olarak Mascherano'nun yerinde düşünülen bir oyuncu değildir fakat Aquilani'nin de gittiği düşünülürse orta saha için önemli bir takviye olduğu söylenebilir. Geçen sezon X. Alonso'nun yerini dolduramayan Liverpool, Hodgson'un Meireles hamlesiyle bunu başarabilir.

Lucas-Mascherano ikilisinden Poulsen-R.Meireles'e geçecek olan kırmızılar -orta sahadaki sertliklerini kaybetmeden- Portekizlinin de katılımıyla daha modern bir orta sahaya kavuşacaktır. Bu transferlerle yaklaşık 7 milyon euro kara geçen Liverpool'da işin görünen kısmı bu şekilde.

Bir de işin Porto tarafına bakalım. Yıllardır önemli oyuncularını büyük meblağlara satıp, yerlerini en iyi şekilde dolduran Porto, Meireles'in boşluğunu da bir şekilde dolduracaktır. Transfer döneminde 18 milyon euroluk bir karla B.Alves-Otamendi değişimini gerçekleştiren, J. Rodriguez gibi önemli bir genç oyuncuyu kadrosuna katan Porto'nun bu transfer sonrası yapacağı hamle merakla bekleniyor.

Tüm bunların dışında, işin maddi tarafını düşünmeden, Alves ve Meireles gibi iki önemli oyuncusunu kaybeden bir Porto ile karşılaşmak, Beşiktaş'ımız için de bir avantaj olabilir.

16 Ocak 2010 Cumartesi

Liverpool'un Başındaki Denizli


Trabzonspor maçına Denizli'nin çıkarttığı kadroyu hatırlarsınız. Hatırlamayanlar için ezbere bir daha yazayım. Hakan - Toraman, Ferrari, Sivok, Üzülmez - Ernst, Fink, Uğur, Ekrem - Tabata, Nobre. Konuşuldu da konuşuldu, "koskoca Beşiktaş böyle bir kadroyla nasıl çıkabilirmiş" diye. Bugün Liverpool'un, Stoke City karşısına çıkan 11'ini ben sahaya dizemedim. Muhtemelen onlar da savunup duruyorlardır şu ara 1-0'lık avantajı.

Reina - Insua, Degen, Skrtel, Carragher, Kygriakos, Fabio Aurelio, Mascerano, Lucas - N'gog, Kuyt.

27 Aralık 2009 Pazar

Amca Sen Kimsin Yahu?



Rafa'nın İspanya'dan eski bir dostu falan herhalde. İngilizler ne diyor bilmem ama bizim takımlardan birinin başında bu hoca olacak ve takım bu haldeyken hocaya "i trust xyz" diye bir pankartcık açılacak. Adama gülerler be.

Birçok futbol blogunda gündem olunca dikkatimi çekti benim de.

Geçmiş kredisinden yiyor Rafa diyeceğim ama Liverpool'un Rafa ile ne kadar başarılı bir geçmişi var tartışılır. Bir adet Şl, bir adet FA Cup kurtarıyor herhalde. Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası muhabbetine yaklaşan bir Premiership muhabbeti geliyor ki espriler ortada zaten.

O değil de Kyrgiakos'u neden transfer etti hâlâ anlamıyorum. Adam mı bulamadınız canım? Xabi gider, Aquilani gelir... Yakında Torres'i satar Charisteas'ı falan alır bu adam. Hem Charis'in de yaş 30'a geldi. Tam isabet!


***
Bu arada söylemeden geçmemek lazım.
Alıntı yapılan bloglar:
Jesus Almeyda
Footballove
Petit'in Yeri
Di Massimo Talento

21 Aralık 2009 Pazartesi

You'll Never Walk Alone Aşkım




Düğünden sonra da sahaya iner erkek tarafıyla kız tarafı maç yapar artık.

Anfield ve Old Trafford stadlarında yapılıyormuş diğerlerini bilemeyeceğim.

Stadda düğün güzel fikir de kız tarafını ikna etmek kolay olmayabilir. Özellikle kayınpeder farklı takımı tutuyorsa deplasman düğünü istemez.

Anfield'da düğün.
Old Trafford'da düğün.


Bizde Murat Aksu ekibinin projelerindenmiş. Olursa tutar vallaha. Yeni Açık'ta bir bölüm yapılır, boğaza karşı düğün. Miss (:

19 Aralık 2009 Cumartesi

Arshavin @ Anfield / Video




Bu makara pek bitecek gibi görünmüyor. (:

25 Ekim 2009 Pazar

Büyük Maçların Büyük Adamları


Bizim derbiden bahsetmeyeceğim. Liverpool - Manchester United maçından bahsedeceğim. Manchester ilk yarıda Gerrard'sız Liverpool kalesine şut dahi atamadı, ofsayt gerekçesi ile sayılmayan golleri dışında. O da ofsayt zaten. Atmalarına da gerek yok. Yıllardır, kaleye tek isabetli şutla kazanır giderler böyle maçlarda. Böyle maçların ön plana çıkan 2 ismi var onlar adına. 1.si Sir Alex Ferguson. 2.si ise Edwin Van der Sar. Bugün öyle 2 top çıkarttı ki, Buffon veya Cech dışında çıkartabileceğine inandığım kaleci yok. Eğer Manchester 1-0 kazanırsa gözümde başka maçın adamı da yok.

Fabio Aurelio, frikikten topu baraj arkasına kesti ama çatala doğru gitti top. Van der Sar, topu çataldan kurtardı, dönen topa Lucas vurdu, yerdeki Edwin dönen topu da çıkarttı. 10 dakika sonra yine bomboş Fabio Aurelio'nun kafa vuruşunu da mükemmel kurtardı. İlk yarısı 0-0 maçın. Manchester'ın doğru düzgün pozisyonu yok. Liverpool ise Torres önderliğinde saldırıyor. Atan kazanacak ama kim?

Sözü de bizim derbi ile bitireyim madem. Volkan Demirel, ligde oynanan derbilerde hiç bir maçta 2 gol yemedi. Hep 1'de kaldı. Leo ise maçtan mı sıkılıyor, yoksa yenilecek golleri çaresizliğinden mi yiyor, yoksa kale aslında boş mu anlamadım. Bugün anlarız.

17 Ekim 2009 Cumartesi

Kocaaa Liverpool (!)


25 Pepe Reina
5 Daniel Agger
12 Fabio Aurelio
2 Glen Johnson
23 Jamie Carragher
37 Martin Skrtel
26 Jay Spearing
21 Lucas Leiva
19 Ryan Babel
15 Yossi Benayoun
18 Dirk Kuyt

2009 yılının Ekim ayında Sunderland maçına bu kadro ile çıktı Liverpool. Hem de Premier Lig maçına. Koskoca Liverpool. Gerrard ve Torres olmadan bu hale geliyor işte. Agger veya Skrtel'den birisinin ön libero oynadığı bir takım.

25 Ağustos 2009 Salı

Gitti Şampiyonluk Benitez


"Şampiyonluğu ilk 6 haftada alınacak sonuçlar belirlemez. Ama kimin şampiyonluğu kaybedeceğini belirler" demişti Benitez. Ya da bu sözün benzeri birşeydi. Vermek istediği mesaj açıktı. Mesajı kendisi aldı. İlk 3 haftada 2 tane elek üstü takıma yenildi. Hem de birisine Anfield Road'da 31 maç sonra yenildi. Geçtiğimiz sezon 5 tane atmasına rağmen hemde.

Liverpool, artık sıradanlaştı maalesef kadro yapısı ile. Mourinho, Chelsea başındayken Liverpool ile 1-1 berabere kaldıkları maçtaki 11 ile sezon başındaki 11 Xabi hariç hemen hemen aynıydı. Bir çırpıda sayılabilecek 11 adamı 2 senedir aynı yani. Sadece sol ön mevkiisinde Riera, Benayoun, Babel değişimi var. Arada Benayoun geziniyor sağ-sol ama defans 4'lüsü ve orta 2'li takviyesiz aynı. Yedeklerini de Benitez, Xabi Alonso kadroda kalır diyerek kurunca, Lucas ve Mascherano'ya kaldılar, ki Lucas'da oynadığı maçlarda Liverpool maçlarını 4 ila 8 gol arasına çıkartıyor. Carragher ve sürekli değişen tandemi de sıkıntı. Sakatlıktan kurtulamayan Agger-Skrtel ikilisi bu bölgeyi Carragher'dan hala alamıyorlar. Hani yaş haddinden göndermeselerdi Hyypia bile kalırdı Carragher ile göbekle. Dossena ise Agger gibi kayıp aranıyor.

Takımın o monotonluk, yeni heyecan arayışlarındaki hallerine sadece Gökhan Gönül ayarında bir sağ bek transferi (Johnson) ile nokta koyunca sezon başında Liverpool zorlandı haliyle. - ki Gökhan'ın kariyerinde, Johnson gibi 2 sene Chelsea olmuş olsaydı, şimdi Chelsea'nin değişmez ilk 11'i olurdu Bosingwa'yı keserek - Orta sahanın isteksiz, el bombası Mascherano ve hayalet Lucas'a kalması, kaptan Gerrard'ı da zorluyor, at gibi koşturan Kuyt'u da, El Nino'yu da. Belki de takıma getirilebilecek İspanyol'ların sadece Xavi - İniesta - Puyol'la sınırlı kalması, geri kalanların bir şekilde Liverpool'da oynaması Benitez'i de zorluyor. Alacak İspanyol kalmadı neredeyse. N'gog, El Zhar gibi isimlerden bahsetmiyorum bile. Voronin ise Liverpool'un 1 gömlek altı maalesef.

Benitez ne yapar bilinmez, yine bir yarı final kapısı görür Şampiyonlar Ligi'nde. Çünkü onun uzmanlık alanı bu. Ama ligde şu gidişle, şu kadro ile işi çok zor. Aquliani, Lucas'ın mevkiisine hemen alışmalı ki, bu İngiliz futbolunda ne kadar zor olur bilinmez, önündeki Gerrard'ın ve kanatların temposu, hızı ve güveni artsın. Bir de şu takıma yeni bir hava katacak bir isim transfer olsa keşke. Cebinden, şapkasından tavşan çıkartabilecek bir adam.

22 Nisan 2009 Çarşamba

Liv4rpool vs. Arshavin


Anfield Road'da Liverpool'a 4 gol atmayı geçtim, 4 golü de aynı adamın atması ne ola ki? Anfield'a 2 kez sus çekti, baktı olacak gibi değil, 3-4 diye parmak gösterdi. Bir hafta içerisinde Manchester United ve Real Madrid'e 4 atan Liverpool ise, yine 1 hafta içerisinde hem ligde hem Şampiyonlar Ligi'nde 4 gol atmasına rağmen önce Şampiyonlar Ligini kaybetti, şimdi de ligi de kaybetti denilebilir artık. Ne kadar ironik... Kimin bedduası tuttu acaba?

14 Nisan 2009 Salı

İşte Premier Lig Bu!


Tanrı, insanlara Futbol'un aslında güzel birşey olduğunu hatırlatmak için bu maçı gönderdi.

Chelsea 4 - 4 Liverpool ( Yakın zamanda 90dakikasını izlemek isteyenler için link felan koyarım buraya)

3 Nisan 2009 Cuma

Gerrard'ın Barcelona'ya Transferi




Düşünelim ki Steven Gerrard Liverpool'dan ayrıldı ve başka büyük bir ligin büyük bir takımına gitti. Hadi görseli öyle hazırladık diye "Barcelona"ya gitmiş olsun. Eee, o zaman ne Liverpool Liverpool olur; ne de Steven Gerrard Steven Gerrard olur! (Bizim nesil için hele kesinlikle öyle)
Neyseki Sözleşmeyi uzatmışlar.

Gerrard L'pool altyapısına girdiğinde henüz 7-8 yaşındaydı. 97'de Liverpool 19 yaş altı kadrosundan A takıma yükseldi. 2003 yılında kaptanlık bandını Sami Hyypia'dan aldı. A takım performansı zaten ortada. 477 maçda 117 golü var. (Tüm turnuvalar dahil L'pool forması altında)


- Liverpool'u seçicem ben abi ya
- Oğlum, Liverpool o kadar iyi değil lan PES'de
- Ya N'olcak, Gerrard'la uzaktan iki tane çakarız olur biter...

Kaç Wining ve PES serisinde bu muhabbet dönmüştür ben bilmiyorum (:

22 Mart 2009 Pazar

Liverpool 5-0 Aston Villa



Liverpool maç fazlasıyla puan farkını dörde indiriyor. Manchester'ın düşmesini bekliyoruz.

Maçta Torres'in iki golünü bekliyordum. Rekor olacaktı onun için. Olmadı, Gerrard 3 attı.

anektod: Cuma malum olaydan dolayı Stevie geç gelecek, 10'daki antreman 11'e alınıyor. İş uzuyor, antreman 2'de başlatılıyor. Rafa psikopatı Gerrard antremanı kaçırmasın diye 4 saat erteliyor. Gerrard attığı üç golle teşekkür ediyor. (ikisi penaltı olsa da (: )

anektod 2: Pepe Reina Liverpool tarihinde "yüz maçı gol yemeden bitirme" olayını en hızlı yapan kaleci oldu bu maçla.

anektod 3: 65'de 5-0 olan (rakip de on kişi kalıyor) maç sonunda Rafa "daha fazla atmalıydık" gibisinden açıklamalar yapmış. Doyumsuz herif!

Haber de burada: "Rafa Benitez claimed he would have liked to have seen more goals after his side's 5-0 thrashing of Aston Villa."



Liverpool vs Chelsea




Maça daha iki haftadan fazla süre var ancak şimdiden akıllara gelen şey:

"Liverpool maçlarında korkarak oynuyoruz.Hele ki Anfield Road'da Liverpool taraftarı harika tezahüratlarıyla ayaklarımızı titretiyor.Keşke böyle bir taraftara sahip olabilsek"

Gianfranco Zola-Efsane Chelsea Forveti

Unutmadan, ilk maç Anfield Road'da!



15 Mart 2009 Pazar

Rooney'e Kapak Takmaca




Rooney: “I’ve always hated Liverpool and that’s not changed.”


Kapak 1: Maçın skoru
Kapak 2: Ourkop'daki post

Cantona'dan beri bir tane adam çıkmadı içinizden haberiniz ola.

14 Mart 2009 Cumartesi

Şeytan'a Pabucu Ters Giydirmek!


Real Madrid'i Anfield'da perişan eden Liverpool ile Inter'i eleyen Manchester United, bir cumartesi öğlen yerel saat ile 12.45'te karşı karşıya geldi. Biz de ve bir çok ülkede pazar 19.00'dan sonrasının maçıdır bu. Haftayı bu maç ile açtılar. Manchester'a evinde dışarda hep kaybeden Benitez ile gol yemem, 1 tane atarım, 1-0 kazanırım sloganının temsilcisi Sir'in takımı Manchester, rüyalar tiyatrosunda karşılaşıyordu.

Maç öncesi Rooney, "Liverpool'u sevmem, hatta nefret ederim" tarzında cümleler kurmuş, Old Trafford ortamını iyice germişti. Benitez ise mucizevi olarak rotasyona gitmemişti. Bunda da bir hayır vardı tabii. Manchester ise muhtemelen 1-0 ya da 2-0 kazanırız'ı düşünüyordu. 23.dakikada Ronaldo'nun penaltısı ile de bu düşünce eyleme dökülmeye çok yakındı. Fakat, fakat, fakat...Manchester United'da Nemanja Vidic bugün Liverpool'un 12.oyuncusu olmaya karar vermişti galiba. İkramı ile Fernando Torres Sanz 5 dakikaya kalmadan 1-1'i yakaladı. İlk yarı bitmeden de Steven Gerrard penaltıdan 2-1 yaptı.

2.yarı kapanan savunmayı açma, kontraatak düzeni işlerken Sir Alex 74'te 3 orta saha adamını değiştirdi. Anderson, Carrick ve Park'ı çıkartıp oyunu ileriye yıkma girişimi 2dk. sonra Vidic'in kendi hatasından dolayı atılması ve Fabio Aurelio'nun harika kesme vuruşu ile 3-1 yapması sonucu çöktü. Kapanışı ise Real'e 4'ü atan Andrea Dossena'dan geliyordu.

Liverpool'lular 4 gün içerisinde iki büyük "Dev"e 4 atmanın mutluluğu ile haftayı kapattılar. Manchester ise sonunda sıkıcı oyununun cezasını çekti. 15 haftadır nadiren 2 golün üzerine çıkan maçlarına inat 4 tane yemeleri sevmeyenleri için ayrı bir mutluluktu. Hele ağzındaki sakızı ile kenarda oturan adamı böyle izlemek daha büyük bir mutluluktu. 100. Premier Lig galibiyetini de böyle unutulmaz bir galibiyet ile alan Benitez ise tarif edilemez durumdadır muhtemelen.

13 Mart 2009 Cuma

Manchester United - Liverpool / Barclays Premier League





14 Mart Cumartesi günü saat 14.45'de başlayacak maç Spormax'ten naklen yayınlanıyor.

Benitez için maç hayli önemli. Liverpool ile şu ana kadar 99 galibiyet almış olan Rafa, Manchester karşısında "dalya" yaparsa güzel bir anı olacak kendisi için.

11 Mart 2009 Çarşamba

Man of the Match

10 Mart 2009 Salı

Liverpool 4-0 R. Madrid / Maç Sonucu




İlk yarı'da istediğini elde eden Liverpool rakibini hem yormuş hem de moralman çökertmişti. Artık yapacakları pek bir şey yoktu ki Gerrard da şık bir dokunuşla topu ağlara gönderince Kop'dan "Adios" sesleri yükselmeye başladı.

İkinci yarı özetle şöyle geçti:
İkinci yarıda Liverpool istediği oyunu oynattı, ya da oynatmadı da diyebiliriz. Biraz daha rahat, biraz daha defansif; ancak zaman zaman kontralarla şansını denemeyi ihmal etmedi. Real Madrid güçsüz orta sahası (Liver'a göre güçsüz) Raul'u topla yeterince buluşturamayınca Raul biraz daha geri gelerek topu kendisi almayı denedi ancak başarılı orta sahalar buna da izin vermedi. İkinci yarı tam da Liverpool'un istediği gibi gidiyordu ki Dossena 88'de perdeyi kapattı ve bu andan itibaren Kop da zafer şarkılarını söyledi. Haftasonundaki Man U maçının hazırlıklarına başlandı.

Real Madrid'in oyunu adına pek bir şey diyemiyorum. Sneijder; Real Madrid'e Beckham'dan sonra gelen en yakışıklı futbolcu velhasılı kelam. -Bu kadar-

Liverpool 2-0 R. Madrid / İlk Yarı




-Özetle-

Bir İngiliz atağı ortalama 35-40 saniye sürüyor.
Bir İspanyol atağı ortalama 3 dakika sürüyor. (tabii ceza sahasına kadar gitmeyi başarırlarsa)

Bir de orta saha İngilizlerin egemenliğindeyken...

Skor da bunu yansıtır nitelikte ilk yarı için. Higuain ve Raul sahada yoklar. Torres, Gerrard, Kuyt, Babel hızlı çıkıyor ve gelen destekle beraber 15 saniye bile sürmeden ilerde 5-6 kişi oluyor İngilizler.

Madrid, Liverpool kalesine giderken trafiğe takılıyor. Şerit değiştirerek zaman kazanmaya çalışıyor ancak İngilizlerin açığını yakalamak oldukça zor. İngilizler ise Madrid kalesine otobanda sol şeritten kaptırmış gibi gidiyor adeta.

Pepe ve Heinze sarı kartla oynuyor ve ikinci karta oldukça yakınlar. Kaptan Gerrard'ın da bir sarı kartı var ancak tecrübesi sahadan temiz çıkması konusunda yardımcı olabilir.

Diğer maçların ilk yarı sonuçları şöyle:

Panathinaikos 0-0 Villareal
Juventus 1-1 Chelsea
Bayern 4-1 Sporting Lisbon

25 Şubat 2009 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi #Gün 2


"İngilizlere savunma yapmasını öğreteceğim" dediğinde Jose Mourinho acaba İngilizlerin gol yemeyerek kupalarda üst turlara çıkacağını düşünmüşmüydü daha önce. 2 günde 4 ingiliz takımının maçı. 4'ünün yediği toplam gol sayısı 0. Attıkları gol sayısı 3. Liverpool takım halinde o kadar güzel savunup alan daralttı ki, Arjen Robben bile o bildiğimiz Robben'den sadece tek gösteri sundu. Onda da Reina devleşti. Gerrard'sız hatta 60'dan sonra Torres'siz Liverpool, Heinze'nin aptalca bir faulu ile maçı aldı. Duran toplarda yaşadığı sorunu Real Madrid bir türlü çözemedi. 284 tane duran topu da rezalet kullanabilen bir takım evinde böyle savunmayı daha nasıl açabilirdi zaten. Raul ve Higuain'de şeker gibi eriyince Santiago Bernabeu'da "you'll never walk alone"ı duyduk.
Sporting evinde harakiri yapınca tura elveda dedi. evinde böylesine önemde bir maçta 5 yemek zor olsa gerek.
Chelsea, Hiddink ile eski teknik adamı Ranieri'yi eli boş gönderdi. Hiddink bu skoru İtalya'da iyi kullanır. Turu alır gelir gibi.
Villareal - Panathiniakos ise 1-1. Pana eğer evinde seyirci baskısı ile erken gol bulursa çeyrek finale adını yazdıracaktır. orada da şansına porto gelirse mucizevi bir yarı final neden olmasın.
2.gün sonunda İngilizler yarı finale eksiksiz gidecekler gibi. İspanyollar Barça ile tek kalacak. İtalyanlar ise takımsız da kalabilir, 3'te 3'de yapabilir. Ama bu işi bitirdi diyeceğimiz takımlar ise; Barça, Bayern Münih, Liverpool ve Porto. Ellerindeki bu fırsatı harcamazlar gibi görünmekte.