TSL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
TSL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Nisan 2010 Cuma

Ankaragücü 0-0 Beşiktaş / En Kötü Katenaçyomuz Böyle Olur





Beşiktaş'ın ligin ikinci yarısında sergilediği futbolu "Catenaccio/4-3-3 Mix" diye tanımlamıştık. Önlibero kişisinin stoperlerin yanına nasıl kaynadığından falan bahsetmiştik. Bu akşam ise direk 3-5-2 ile sahaya çıktı Beşiktaş. Öncelikle 3'lü defansın ilkel bir sistem olduğuna karşı çıktığımı belirteyim. Elinizde uygun oyuncular var ise bunu uygalayabilirsiniz her zaman.

Neden en kötü "Catenaccio" böyle olur?

Sağ kanat Ekrem ile sol kanat Üzülmez hayatlarının en kötü maçlarından birine çıktılar. Özellikle Ekrem yalnız başına mücadele etmekten başka bir şey yapmadı. Rothen+Sapara destekli sol kanadı sürekli yokladı Ankaragücü. Hatta tüm aksiyonlar orada gelişti. Tabii onlar da devamını getiremediler hiçbir pozisyonda.

Ortasahada üç isim vardı "Fink, Necip, İnceman". Üçü de bu sistemde gerekli olan hücumcu ortasahalar değillerdi. Bu yüzden ne Necip ne de Uğur hakkında bir şeyler söylemeye gerek duymuyorum. Ancak Fink ayrıca kötüydü bu akşam. Sebebi ise yorgunluk. Bu tip oyuncular zten enerjileri ve fizikleri ile varolur. Ancak Fink iki adım atmaktan aciz kalınca ortasaha zaten yıkılmaya müsaitken iyice kayboldu.

Holosko ile Bobo'ya bir şey demiyorum. Şu akşamın en son eleştirilecek kısmı bence forvetler. Tabii ki daha iyilerini yapabilirlerdi ancak biri geriye top almaya gidiyor, diğeri yalnız kalıyordu sürekli. Süpriz vuruşlar da olmayınca olmadı.

Bu arada Ankaragücü'nün nizami bir penaltısı verilmedi. Vassel mükemmel kırdı Kaş'ın belini. Hakem orada kaçırınca Ankaragücü penaltıdan oldu.

Beşiktaş'ı kötülemektense Ankara'yı övmek daha makul gelicektir herkese. Çok güzel ayağa top yaptılar. Beşiktaş ortasahasına top göstermediler çoğu zaman. Ancak ceza sahasında etkili olamayınca golü de bulamadılar. Sol kanatları çok güzel çalıştı özellikle. İskeleti bozmadan istikrar yakaladıkları takdirde seneye tehlikeli bir takım olurlar. Tabii Gökçek'ler bir süpriz falan yapmazsa. Her şey beklenir yani.

Fotoğraftaki adam da Herrera, 3-5-2'nin, Catenaccio'nun yaratıcısı. Bu maçı izletip, "al işte sen bunu öğrettin" deseler adam hiç girmezdi bu işe.

Ama Herrera'nın demek istediği bu değildi tabii ki. Herrera'nın 3-5-2'si; oyunu kontrol eden, kanatları işleyen bir sistemdi diye duyduk, gördük, okuduk.

29 Mart 2010 Pazartesi

Fala İnanma, Falsız da Kalma





Yaptığı yorumlarla ses getiren ünlü astrolog Zeynep Turan, Beşiktaş`ı sevince boğan bir kehanette bulundu. Radyospor.com`a konuşan Turan, "Bursaspor iyi gitmesine rağmen son haftalarda sürpriz şekilde yenilgiler alacak. Beşiktaş ise büyük bir atak yapmanın eşiğinde bulunuyor. Siyah-beyazlı takım geçen yıl olduğu gibi yine şampiyonluk ipini göğüsleyecek. Beşiktaşlı taraftarlar sokağa dökülecek" diye konuştu.

Bu hafta oynanacak kritik derbiyi de değerlendiren Turan sözlerini şöyle sürdürdü: "Stresli bir maç olacak. Sinirlerine hakim olan F.Bahçe derbiden zaferle ayrılacak. Buna rağmen iki kulüp iç dengelerinde sorunlar yaşayacak. G.Saray ceza alacak, F.Bahçe kongreye gidecek." Turan, yeni sezonda G.Saray`ın iyi bir kadro kuracağını da belirtti.

Pehh..

5 Şubat 2010 Cuma

Beşiktaş 4-1 Gençlerbirliği || Birkaç Şey





Beşiktaş ilk defa ligde 3'den fazla gol attı. Gençlerbirliği ilk kez 3'den fazla gol yedi. Ayrıca Beşiktaş'ın 3'den fazla gol olan ikinci maçı. Zannedersem bu performans bayağı bir kişiyi bahislerde yatırmıştır.

Tabata yanılmıyorsam ilk kez 90 dakika sahada kaldı. Kendisi belki de ilk defa bu kadar olumlu performans sergiledi. Özellikle attığı son gol tuzu biberi oldu.

Yusuf'un sonradan oyuna girmesi bu sezon "sonunda" olumlu yönde maçı etkiledi.

Bobo Beşiktaş kariyerinde ilk defa bu kadar erken 8 gol attı. Böyle devam ederse kariyer rekorunu kırması iş değil.

Sivok'un gol vuruşu mükemmeldi. Bu kadar nizami bir bitirici vuruşu defans oyuncularından nadir görüyoruz.

Tüm gollerin hücum organizasyonlarından gelmesi sevindirici siyah beyazlar için. Duran toplarda hâlâ etkisiz Beşiktaş ancak paslarla, driplinglerle etkili pozisyonlar bulduğu başka bir maç yoktu bu sezon. Ayrıca Gençlerbirliği'nin golünü de sayarsak tüm goller izlemeye değerdi.

İbrahim Üzülmez... İnsan değilsin valla. Dakika olmuş 90, takım farklı önde 1. dakikadaymış gibi ileriye çıkıyor.

Son söz: Beşiktaş'ın kanatlar çalışmıyor hâlâ. Kanatsız Kartal olur mu hiç? O bölge de çalışırsa Beşiktaş zirveye bodoslama uçma şansını yakalar.

Not: Foto HT Spor'dan.

21 Aralık 2009 Pazartesi

İlk Yarının Ardından Sayılar & Tablolarla TSL



(Tabloların üstüne tıklayarak tam görünüme ulaşabilirsiniz)

Maçların %44'ünü ev sahibi takımlar kazandı, %32 deplasman galibiyeti oranı.

Deplasman maçları puan tablosu:



İç saha puan tablosu:



403 gol atıldı, bu sayı maç başına 2.63'lük gol oranına denk geliyor. Bu konuda Fransa, İtalya, Portekiz liglerinden öndeyiz; İspanya, Almanya, İngiltere ligleri ise bizden daha yüksek oranda gol gördü.

Maçların %56'sı 2.5 üstü, %442.5 altı bitti.

En çok alınan skor 17 kez ile 1-1.
1-0 biten maç
sayısı 14. Golsüz eşitlikle biten maç sayısı ise 12.

Evinde en çok gol atan takım 2.33 ortalamayla Galatasaray, deplasman golcüsü takım ise 2.25 ile Trabzonspor.

Evinde kalesini en kötü koruyan takım 1.78 ortalamayla Kasımpaşa(ardından Sivas ve Diyarbakır geliyor), deplasmanda kalesini koruyamayan takım ise 1.78 ile Sivasspor.(ardından Ankaragücü, Belediye ve Galatasaray geliyor)

Maçları en çok 2.5 Altı bitenler: Beşiktaş(12 kez), Manisaspor ve Denizlispor (11 kez)
Maçları en çok 2.5 Üstü bitenler: Kasımpaşa (13 Kez), Fenerbahçe (12 kez), Galatasaray-Trabzon-A. Gücü (11 kez)

Kalesinde gol görmeden maç bitirme dalında Beşiktaş 11 kez, Kayserispor 10 kez başarılı oldu. Fenerbahçe 7, Galatasaray 4 maçta bunu başarabildi.
Denizlispor 9, Gençlerbirliği 7, Eskişehirspor 6 kez 90 dakikada rakip ağlara ulaşamadı. (Beşiktaş 5, Galatasaray 2, Fenerbahçe 1)

Defansif başarıya göre puan durumu:



Ofansif başarıya göre puan durumu:




Çok fazla kazanma/kazanmama serisi başladı bitti ancak devam edenlerden en önemlisi Denizlispor'un 11 haftadır kazanamaması. Bir de Kasımpaşa'nın 8 haftadır kaybetmemesi var. Beşiktaş ve Fenerbahçe 8 maç üst üste kazanma serisi yakaladı ayrıca, ancak devamını getiremediler.


Son 8 haftanın puan durumu:





Soccerstats'ın verilerinden faydalanarak hazırlanmış bir yazıdır.

12 Eylül 2009 Cumartesi

Kim Ne Kazanır?





Beşiktaş:


Geçen sezonun iki kupalı şampiyonu olduğunu hatırlatır akşam kazanırsa. Bunun yanında da 4 haftada baskılar sonucu yitirilen özgüveni kazanır. Maçın kilit adamı olursa eğer bir de Tabata kazanır. Şampiyonlar Liginde ülkemizin tek temsilcisi Avrupa yoluna başlarken biraz daha motivasyon kazanır. Beşiktaş'ın kazanması bir yandan da Mustafa Denizli'nin kredi kazanması olacaktır. Kurt Hoca bir yolunu bulur bu maçı kazanır... sa.

Galatasaray:

Geçen sezonun kötü izlerini sonuna kadar sildiğini ispatlar. İlk önemli mücadelesine evinde çıkmanın avantajını elini bulunduran takım, kimilerini susturma hakkını kazanır. Doğal olarak herkes 3. - 4. sınıf takımlara dörder beşer sallayan Galatasaray'ın büyük takımlar önünde ne yapacağını merak ediyordu, bu maç merakları büyük oranda silecektir. Tabii bu iş rehavete dönerse yanında bir de eksi kazanır. Alınacak ilk mağlubiyette muhabbet döner dolaşır buraya gelir. Önemli bir puan farkı kazanır Galatasaray.

Fenerbahçe:

Maçın beraberlikle ya da deplasman takımının galibiyetiyle bitmesi halinde uzun süre sonra "net olarak" liderlik koltuğunu kazanır. Fenerbahçeliler bol bol dua edecektir bu akşam. Kaldı ki onların da işi kolay sayılmaz bu hafta, Bursa deplasmanı zordur. Ancak 3'de 2 onlar kazanıyor bu akşam, beraberlikde ya da Bekşiktaş'ın kazanmasında.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

TSL 3. Hafta




Cumartesi, 21.00:
Gençlerbirliği-Beşiktaş
Bursaspor-Ankaragücü
İstanbul BŞB-Eskişehirspor

Pazar, 21.00:
Galatasaray-Kayserispor
Manisaspor-Trabzonspor
Gaziantepspor-Ankaraspor
Antalyaspor-Kasımpaşa

Pazartesi, 21.00
Diyarbakırspor-Fenerbahçe

2 Eylül Çarşamba, 21.00
Denizlispor-Sivasspor

17 Ağustos 2009 Pazartesi

TSL 2. Hafta / Haftanın Sonunda




İki haftada sadece iki takım 6 puan aldı. 4 takım ise 2. haftanın sonunda henüz puanla taşımadı. Bunların içinde en süprizi ise şüphesiz ki Sivasspor.

Gol krallığında Tazemata, Arda Turan, Youla, Sercan Yıldırım, İbrahim Akın, Guiza, Kewell 2 gollü isimler.

Haftanın görüntüsü -çok özlediğimiz- Rambo & Emre B. ortak yapımı:




10 Ağustos 2009 Pazartesi

TSL 1. Hafta / Haftanın Sonunda



Puan durumu bu şekilde oluştu. Gol krallığı adına Guiza ve Ceyhun Eriş sezonu hızlı açanlar. İlk maçta 2'şer gol attılar.

Arda Turan ise haftanın en iyisiydi. Her golde adı geçti. Gerektiğinde asist yapan, gerektiğinde topu ağlara gönderen isim olarak.

İlk hafta liderliği averajla Fenerbahçe alıyor.

Haftanın en güzel görüntüsü ise Denizlispor-Fenerbahçe maçından bu davulcu amca:


7 Ağustos 2009 Cuma

İstanbul B.B. 1-1 Beşiktaş / TSL 1. Hafta





*** Mustafa Denizli bi' sevindiriyor, bi' üzüyor.

1- Yusuf neden ilk yarı başlar? Enerjisi sınırlı adamı son 20 dakikada sahaya sürüp rakip kapanmışken kullanmak daha mantıklı değil mi?
2- Neden 45'te iki oyuncu değişikliği? Hazırlık maçı mı bu?
3- Bobo'yu orta saha yokluğundan dolayı sol forvet oynatıyor herhalde. Tello ortaya, onun yerine Bobo mu?

*** İbrahim Akın'ın Maşallah'ı var. Bu gece bayağı hırslıydı. Transfer sezonu kapanmadan bir yerlere kapak atmak istiyor galiba.

*** İBB büyük takımlara baş belası olmaya devam ediyor!

*** Şu Olimpiyat Stadında maç yapılmasın artık. İBB'nin taraftarı yok zaten. İstanbul'da daha makul başka bir stad yok mu ki? Taraftar zaten girmiyor oraya, gitse de sahayı göremiyor zaten. Liverpool taraftarları dışında seven kaç kişi vardır şurayı?

*** İBB maç kazanınca "Belediye" espirileri bitsin artık. "Büyükşehir Çalışıyor, Belediye Ceza Kesti" ve benzerleri.

Sonuçta Beşiktaş adına kaybedilen iki puan. Olsun, zaten Beşiktaş Belediye'den çektiğini hangi takımdan çekiyor ki?


Not: Fotoğraf, HT Spor Servisinden.

İstanbul B.B. - Beşiktaş / TSL 1. Hafta





Sezon resmi olarak saat 21.00'da hakem Tolga Özkalfa'nın düdüğü ile başlayacak.

Beşiktaş'ın herkesin bildiği şeyler dışında bir eksiği yok. Daha fazla anlatacak bir şey de yok. 4-3-3 büyük ihtimal sahada olacak.

Defans: İsmail, Ferrari, Sivok, Erhan(Ya da Rıdvan) (?)
Orta Alan: Fink, Ernst, Tello (?)
Forvet: S. Özkan, Nobre, Bobo (?)

Tabii Beşiktaş'ın kadro süpriz. Nihat oynar mı? Orta sahada kim oynar? Bobo sol kanada mı gider?

İBB ise forvet hattına Taner Gülleri ve Herve Tum transferlerini gerçekleşirdi ve bu sezon büyük takımların kabusu olmaya devam edecek gibi. Ayrıca İBB'nin önceki sezonlarda başka takımlara sezon açılışında zarar verdiğini de hatırlıyoruz.

Maçın olimpiyatta olması biraz avantaj gibi. Hem Beşiktaş taraftarı İnönü'de bir maç geç başlayacağı için şimdiden takımıyla olacak, hem de bu sıcakta -her zaman estiği gibi- rüzgarın esmesi beklenecek.

Hayırlı bir sezon olması dileğiyle.

Tsl 1. Hafta / Haftanın Programı




Sağ taraftaki geri sayımda "sıfır" yazdığını da gördük sonunda. Sezon başlıyor.

İlk hafta:

Cuma:
21.00/ İstanbul BŞB - Beşiktaş
Ctesi:
21.00/ Diyarbakırspor - Ankaragücü
21.00/ Antalyaspor - Ankaraspor
21.00/ Sivasspor - Trabzonspor
Pazar:
19.30/ Gaziantepspor - Galatasaray
21.00/ Bursaspor - Kasımpaşa
21.00/ Gençlerbirliği - Kayserispor
21.00/ Manisaspor - Eskişehirspor
21.45/ Denizlispor - Fenerbahçe

24 Mayıs 2009 Pazar

Beşiktaş 2-1 Galatasaray | 33. Hafta Sonrası Durum





"Beşiktaş Şampi..."


Birçok basın kuruluşu bu başlığı atacak. Beşiktaşlılar bir Denizli faciasını kaldıramaz. Zaten Galatasaray haftaya Sivas'tan en az 1 puan almak zorunda ki haftaya Bursa ile eşit puanda kalıp da kendini hiç risk altına sokmasın.

Hakem 90 dakikayı bitiren düdüğü çaldığında Sivas maçı hariç tüm olaylar Beşiktaş lehine gelişmişti diyebiliriz. Gerçi Bursa atacağı bir golle Beşiktaş'ın işini daha da garantiye alabilirdi ancak olmadı.

Maç hakkında şimdilik bir şey demeyi düşünmüyorum. Zaten herkes bir şeyler diyecek.

Son haftaya girilirken heyecan devam ediyor. Felix yazarımızın dediği gibi:

Futbol güzel bir oyun!


İşte puan tablosu:

  1. Beşiktaş: 68
  2. Sivas: 66
  3. Trabzon: 65
  4. Fenerbahçe: 58
  5. Galatasaray: 58
  6. Bursaspor: 55
  7. Kayseri 47
  8. Antep: 46
  9. İst. Belediy: 42
  10. Ankaraspor: 41
  11. Eskişehir: 39
  12. Ankaragücü: 39
  13. Gençlerbirliği 38
  14. Denizlispor: 38
  15. Antalyaspor: 37
  16. Konyaspor: 35
  17. Kocaelispor: 26
  18. Hacettepe: 22

Foto HTSpor'dan.

1 Mayıs 2009 Cuma

Beşiktaş - Fenerbahçe | Derbi Öncesi #1




Elimizde bulunan haberlere göre şimdilik en ideal 11'ler böyle gibi görünüyor.

Beşiktaş belki Holosko ya da Bobo ile sahaya çıkabilir. Fener'de ise stoper mevkisinde bir değişiklik olabilir. Aylardır futboldan uzak isim yerine Deniz veya Selçuk stoper olur mu bilemiyoruz.

Maç saatine kadar süprizlere açık.

Maç öncesi demeçler doğal olarak Denizli cephesinden başladı. "Her zaman favoriler kazanmaz" gibisinden konuştu ve rehavetten uzak durma konusunda fubolcularını uyarmış oldu. Aragones her zamanki gibi hiçbir şey demedi. İ. Üzülmez ve Uğur Boral haftaiçinde bir araya geldiler ve ikisi de rakibi önemseyen açıklamalarda bulundu.

En net konuşan isim şimdiye kadar Yusuf Şimşek. Yusuf, Semih'in doğumgününde kendisine "Size fark atacağız" dedi. Semih ise "O kadar emin olma Yusuf abi" demekle yetindi.

Sahada futboluyla konuşurlar umarım.

19 Nisan 2009 Pazar

Saat 21.45'de Ne Olur?




TSL 28. Hafta Bugün oynanacak maçlarla bitiyor.


14.00:
Denizlispor - Kocaelispor Antalyaspor - Kayserispor Gaziantepspor - Hacettepe Ankaragücü - Eskişehirspor

16.15
İstanbul BŞB - Galatasaray
20.00
Beşiktaş - Bursaspor


Akşam 21.45 itibariyle:
Antalya Kayseri'den 3 puanı alıp aşağıdan uzaklaşabilir, Kocaeli kesinlikle kazanması gereken maçtan sonra ligden düşmeyi kesinleştirebilir, Fenerbahçe'nin 3 puan kaybettiği bu haftada önemli bir 3 puan alabilir, Evinde liderlik kovalayan Beşiktaş zirveye uçabilir.

18 Nisan 2009 Cumartesi

Konyaspor 0-0 Sivasspor




Son 4-5 dakikası hariç güzel maç olmadı.

Konya gol yememek istedi; atmak da istemedi.

Sivas gol atmak adına her şeyi yaptı ancak Konya gol yememe konusunda daha başarılı olunca GolsüzEşitlik kaçınılmaz oldu.

Konya atak yapmayı beceremiyor. Milos-Serhat-Veysel... Vasat adamlar. Bu üçü tabiî ki Bilica karşısında çaresiz kaldı. Sivas'ın Bilica'sı olmasa, bu elemanlar vasat defansı aşacak ancak orayı Bilica toparlıyor.

Fazla bir şey demeye erek yok. Sivas gole yaklaşmıştı ancak şans her zaman yanınızda olmaz.
Bu sefer şanssızlardı. Özellikle Balili'nın kafa topunun direkten dönmesi Sivas'ı kafa olarak bitirdi diyebiliriz; o andan sonra kazanamayacaklarına inandılar.

Konya maça -özellikle 2. yarı- kaybetmemek adına değil de, kazanmak adına çıksaydı; bu maçı alırdı.

Şimdi Beşiktaşlılar mutlu. Bursa maçını kazanmak daha da güzel olacak.

4 Nisan 2009 Cumartesi

Beşiktaş 1-0 Kayseri / Fazla Söze Gerek Yok





Pozisyonlar, kartlar, fauller, "çakma" zekice kornerler falan derken bir haftayı daha 3 puanla kapattı Beşiktaş. Maçtan çok, maç öncesi olaylar gerdi beni. Maç hakkında fazla bir şey demeyeceğim. Sadece biraz önce mynet'ten aldığım bir fotoğrafı; ancak üzerinde ufak bir oynama yaptığım hâliyle sizlere sundum. Bu iki adama dikkat.

Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim birkaç şey:

- Serdar Özkan; N'olur toparlan!
- Tırt Telekom; O stad senin değil, senin sözün orada geçmez. -Bir ara değineceğim-
- Fabe; vallaha insan değilsin!
- Taraftar; harikaydı yine. Gereksiz bir iş yüzünden Semt'e gidememenin hüznü var.
- Cisse; yanına bırak Fabe'yi, dünyanın en iyi önliberosunu koysak da futbolcu değilsin.
- Bobo; o goller kaçar mı be!

3 Nisan 2009 Cuma

Dönüyoruz Annemizin Ligine / TSL 26. Hafta



Yerel seçimler ve İspanya maçları sonrası gündem yeniden Turkcell Super Lig'e döndü. Sözleşme yenilemeyen futbolcular falan derken 26. Hafta geldi çattı. Haftanın kritik maçları tabii ki zirveye en yakın iki takımın maçı diyebiliriz. Lider Sivas Denizli deplasmanında. Ligin ikinci yarısında çıkış yakalayan Denizli evinde, ligin ikinci yarısında eski oyununu kaybeden ancak Beşiktaş karşısında toparlanmış bir takım görüntüsü çizen Sivasspor'ı ağırlıyor. İkinci Beşiktaş kritik kayseri maçına Şeref Bey'de çıkıyor. Taraftar dahi bu maça ayrı hazırlandı, bu haftalarda kaybedilen puanların telafisi olmadığının öncelikle kurt hoca dahil herkes farkında. Önceki hafta deplasmanda Galatasaray'ı deviren Es-Es bu hafta Kadıköy'e gidiyor. Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesi iki takım da bu haftayı üç puanla kapatarak önümüzdeki hafta büyük şans yakalamak istiyor.

Bana göre haftanın en kritik maçı ise Kocaelispor'un Ankaragücü deplasmanı. Kocaeli maçı kazandığı takdirde 1-2 basamak yükselip rakiplerini aşağa çekerek bu haftada önemli avantaj elde eder. Ligde kalmak isteyen takımlar yukarıdaki takımlardan aldığı "bonus" puanların yanında, aynı sıradaki takımlardan mutlak suretle üç puan almalı.


KONYASPOR-HACETTEPE
ANKARASPOR-BURSASPOR
DENİZLİSPOR-SİVASSPOR
BEŞİKTAŞ-KAYSERİSPOR
ANTALYASPOR-GENÇLERBİRLİĞİ
MKE ANKARAGÜCÜ-KOCAELİSPOR
TRABZONSPOR-BÜYÜKŞEHİR BLD
FENERBAHÇE-ESKİŞEHİRSPOR
GAZİANTEPSPOR-GALATASARAY

21 Mart 2009 Cumartesi

21.03.2009 Cumartesi Sonu Futbol

Günün en flaş skoru Fulham'dan geldi. Liverpool'dan evinde 4 yiyen Man. United Fulham deplasmanında 18. Dakikada 10 kişi kaldı ve maçı 2-0 kaybetti.

Londra Derbisi!
Tottenham evinde Chelsea'yi 1-0 ile geçti. (ikini yarıyı vakitsizlikten izlemedim) Aaron Lennon'ı oynatmamak üzerine takım kuran ruhsuz Chelsea az bile yedi! -Sevmiyorum abi bu adamları!- Premier League'in en hızlı takımlarından Tottenham kazanacak gibiydi zaten. Modric, hayvan gibi baskı yaptı, hayvan gibi koştu; golünü de atması beni sevindirdi açıkcası. Keane'e zaten hastayız, Darren Bent ve Ledley King'in insan olduğundan kıllanıyorum. Jermaine Jenas ve Aaron Lennon millî takıma lütfen! Seyircilerin arasında Capello da vardı, görmüştür umarım White Hart Lane'deki cevherleri.


Ligimiz adına en önemli maç ve UEFA'nın sitesinde de ilk sıraya koyulan Sivasspor-Beşiktaş maçının tek gollü beraberlikle bitmesi kimseyi mutlu edemedi belli ki. Trabzonspor, deplasmanda Antep'e kötü oyunuyla boyun eğdi. Bordo-Mavi'lilerin düşüşü devam ediyor.

Iaquinta'nın 2 gol ile başrolünü oynadığı Roma-Juventus karşılaşması1-4 sona erdi ve Siyah Beyazlılar ikinciliğe sağlam demir attı ve ev sahibi Roma UEFA kupasına razı olmaya başladı.


Bundesliga yine karman çorman hani. İlk beşdeki takımların skorları şöyle:

Arminia Biel. (0 - 3) Wolfsburg
Bayer Lever. (1 - 1) Eintracht Frankfurt
Bayern Munich (1 - 0) Karlsruhe
Hoffenheim (2 - 2) Hannover
Stuttgart (2 - 0) Hertha B

Lider Herta ile 5. Hoffenheim arasında sadece 5 puan fark var ve ilk beş (Hertha, Munih, Wolfsburg, Hamburg, Hoffenheim) sürekli değişecek gibi yine.

Fransa Ligi(Ligue 1), Almanya'dan beter! Bordeaux maç fazlasıyla tahta oturdu ancak altındaki takımlardan biri elbet indirecek onu yine. Liderin 7. Takım Rennes ile arasında sadece 5 puan fark var! Marsilya 2-0 önde bu yazı yazılırken ve şimdiden Bordeaux'u aşağıya indirdiler diyebiliriz.

Sivasspor 1-1 Beşiktaş / TSL 25. Hafta




Fazla bir şey demeye gerek yok aslında. Maç sonucu Beşiktaş ve Sivasspor'un da işine gelmiştir herhalde "kötünün iyisi" olarak. En çok da Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray'a yaradı bu. İki önemli rakibinin haftayı puansız kapatması sonucu 3 puan alacak olan takım büyük avantaj yakalayacaktı.





Anlayamadığım nokta: Sivas'ın Beşiktaş'a olan bu hırsı ne? Bu kadar mücadeleyi neden Fenerbahçe'ye karşı vermediler? Mecnun ve Bülent iyi birer Fenerli, yenselerdi belki birilerinin gözüne girerlerdi. Olmadı sonuçta.

Gecenin hareketi Tello'nun golüydü. Bu adamı Beşiktaş kaptanı yapsınlar seneye. Zamanında demiştim: Şu an sahada o pazubandını hakeden biri varsa o da Tello'dur! Bugün bandı o taktı, yakışıyor yahu! İşte o güzel vuruş:


Gaziantepspor 3-2 Trabzonspor / TSL 25. Hafta




Maç hakkında fazla bir şey demeye gerek yok aslında. Beşiktaş - Trabzonspor maçını hatırlayalım en son İnönü'de oynanan. Trabzon aynı o şekil. Sadece 4-5 kere daha çok pozisyona girmeye çalışmışlardır. Onun dışında Trabzonsporlu futbolcuların çoğu futbol adına ortaya bir şey koymadı. İş yine defansa düşmüştü ki Tabata, Murat Ceylan ve biraz da Mehmet Yozgatlı defansı yordu ve yıktı. Trabzon defansı özellikle kanatlardan bolca açık verdi. Cale ve Selçuk'un form kaybı inanılmaz şekilde artıyor.

Gaziantepspor beğenilen bir oyun sergiledi. Maçın belli bölümleri dışında topa sahip olmayı, kanattan gelmeyi, ortadan girmeyi, ara pasları, çalımlarla adam düşürmeyi... Kısacası gol atmak için yapılması gereken ne varsa yaptılar.

Trabzonspor dünkü Fenerbahçe gibi gol yedikten sonra atak yapmayı hatırladı, e hâliyle yetmedi. Çünkü karşılarında dünkü beraberlikle yetinmeyen Bursaspor benzeri, bir farkla yetinmeyen Gaziantepspor vardı. Hani derler ya maç 3 gün sürse yine bir şey değişmezdi; aynı o şekil. Gerçi son dakikada Selçuk'un kullandığı serbest vuruş çataldan dönmeseydi...

Neyse. Fulham, Man U karşısında 1-0 önde. Dakika 18'de penaltıdan golü buldular ve Scholes kırmızı kart gördü. Şüpheli paket sebebiyle yarım saat ertelenen Tottenham-Chelsea maçı beni bekler.