
Bülent Uygun, bizim blog yazarlarından Busker ve benim aklımıza geldikçe takdir ettiği insanlardan birisidir. Şaka değil. Bugün Bursaspor şampiyonluğu denilen şeyin altında yatan şey Bülent Uygun'un Sivasspor'unun bunu yapabilecek duruma gelmesi ve kamuoyunu bu duruma yönlendirmesiydi. Ama Bülent Uygun sistemi, yani nam-ı diğer Türbülent nasıl oldu da çöktü ? Neden bitti ? Gittiği takımlara ne oldu ?
Bülent Uygun sistemi aslında Kalli'nin 2007 - 2008 Galatasaray'ının basit bir kopyasıdır. Aslında kopyası değil. Sadece gözünüzde canlansın diye yazdım. Hep var olan bir sistemdir ve Bülent Uygun bunu doğru isimlerle uygulayabilmiştir. Sahaya ilk dizilişleri, oyun başlangıcı, isimler, yetenekler farklı olabilir ama temelinde mantık aynı. Oyun boyunu ilk 8-9 isim için 35m'ye indirmek, hücum hattının en ilerisinde bulunan Mehmet Yıldız ile en gerideki isim arasında ise 70m'ye çıkan mesafeler yaratmak. Bu sistemde stopersen, fiziğin iyiyse, hava topuna çıkmakta sıkıntın yoksa ve biraz sert isen ülkenin en rahat işini yapabilirsin. Hatta Bilica gibi transfer bile olabilirsin. Çünkü, yaklaşık 35m'de 7 kişi sana yardım ediyor savunmada. Hücumda da yapacağın en zor iş topu Mehmet Yıldız'a veya hızla giden Balili'ye şişirmektir. Oyun bu düzende ve bu düzenin rotasyonları ile ilerler. Galatasaray'da da oyun Hakan Şükür'e veya Ümit Karan'a şişirilen toplarla bu düzen çerçevesinde ilerlerdi.
Şimdi, Bülent Uygun sistemi hücumda ilerlemiyor. Savunmada ligin en az gol yiyen 4.takımı. Sadece 5 gol yediler. Gaziantepspor, sadece 4 gol yedi. Ama, oyun mantığı hep aynı. Mehmet Yıldız'lara, Makukula'lara muhtaçlar. İleri şişirdiğinde topu alacak, dönecek, kendi arkadaşlarını sete yerleştirecek isimler yok. Bu yüzden ülkenin en iyi savunma takımları olmalarına rağmen, ülkenin aynı zamanda en kötü hücum takımları halindeler. Bursaspor'un Turgay Bahadır'a şişirdiği topların aynısını deniyorlar ama yapamıyorlar. Bir Volkan Şen'leri, bir Sercan Yıldırım'ları olmadığı için hızlı da çıkamıyorlar. Hakkını verelim; Bursaspor'un hücum düzeni sadece bu plana bağımlı değil.
Olmuyor yani. Sistemlerini yapabilecek isimler artık günümüz futbolunda çok zor yetiştiğinden kendilerine kalmıyor. Bu yüzden burada gol kralı olan Makukula'nın bonservisini elinde bulunduran ekip Makukula'yı satıyor. Bu yüzden Barcelona, Zlatan Ibrahimovic'i satıyor. David Villa'yı alıyor. Bojan'ı Zlatan'ın yerine ilk 11'e koyuyor. Zlatan ısrarla İtalya'da kalmak, dönmek istiyor. Hep aynı sistem, düzen yüzünden. Mourinho, Zlatan'la şampiyon olurken Milito ve Eto'o ile Şampiyonlar ligi şampiyonluğunu kazanıyor. Barça'yı, Zlatan'lı Barça'yı 3'leyebiliyor. Çünkü, Eto'o ve Milito gerektiğinde sol ve sağ beke gelebiliyor ve hızla çıkabiliyor.
Futbol; artık en ön ve en arka arasında 40-45 m mesafe olmasını sağlayan bir düzenin işleyişini istiyor. 70m mesafelere kalmıyor.
Muhsin Ertuğral, Bülent Uygun'dan sonra takımı bu düzene koymak isteyince takım perişan oldu. Mesut Bakkal, tekrar Bülent Uygun'a dönünce geçen sene Sivasspor ligde kaldı. Ama Mehmet Yıldız, eski Mehmet Yıldız olarak dönmedi. Mesut Bakkal'ın bu yüzden Sivas'ın başında sadece ama sadece 1 galibiyeti var. Üstüne bu sene o sistemi de değiştirdi.
Bülent Başkan, Mehmet Yıldız, Makukula, Turgay Bahadır gibi isimlerin olduğu bir takıma gitmezse ligin en az gol yiyen takımlarını yaratmaya devam eder ama gol atamaz. Yapması gereken futbol mesafesini en uç ve en arka arası 40-45m'ye indirmek. Beraber, yerden oynamayı sağlamak...