Ankaraspor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankaraspor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Eylül 2009 Perşembe

Ankaraspor'un Düşürülmesi


Türkiye'de bir federasyonun yaptığı, aldığı en doğru karardı bu bakarsak. Ama o kadar yanlışlar doğurdu ki, inanılmaz. Madde madde yanlışları ve onların doğurduğu sonuçları yazayım istedim.

1- Maç Yapmayanlar: 4 maç yaptı Ankaraspor. 1 galibiyet - 2 beraberlik - 1 mağlubiyet. Bu maçta yaptıkları bütün etkiler, rakiplerine zarar oldu. Puan aldıkları tüm rakipler dışında kalanlar, 6 puanı cebine koydu. Galatasaray ise oynayıp 3 puan almasına rağmen, rakiplerine oynamadan 3 puan yazılacak olması yüzünden haksız durumunda kalıyor. Diğerleri ise puan kaybettiği için daha fecii durumdalar. Bu maçlarda rakiplerin gördüğü kartlar da cabası.

2-Fikstür: Mesela Beşiktaş'ın belki de sezonunun kurtulma anı oldu Ankaraspor. 10 gün imkan sağladı. Avrupa maçı olmasa 14 gün. 2 kupalı takımın ligden kopmasını engelliyor. Sakatlıkların iyileşmesi, dinlenme, yeni bir kamp bakımından bile muhteşem. Takım toparlanabilir yani 14 günde. Rakibine bir dezavantajı var kısacası. Sezon başındaki Ankaraspor'la deplasmanda oynasa şu karışık haliyle zorlanırdı Beşiktaş bu hafta.

3-Beşiktaş: Beşiktaş'ın avantajından daha fazla da dezavantajı var. Beşiktaş'ın fikstürde kimi takip ettiğini biliyor muydunuz? Ankaraspor. Düşünün bir takım 14 gün boyunca Beşiktaş maçına kadar maç yapmıyor. Diri ötesi diri. Kayserispor gibi. Olan Beşiktaş'a olacak. Her maçta 90 dakika iyi tempo yapan bir rakibe karşı oynayacak Beşiktaş. Derbileri ise siz düşünün. Hele içerdeyse Beşiktaş ile maçı deplasmana bile gitmiyor 3 hafta.

4-Ceza: Bir adam 22.hafta ceza alıp, 24.hafta cezasını çeker mi? Olacak bu. Bay geçilen hafta yüzünden cezası ertelenecek. Rakibi ise 23.haftada gördüğü kartın cezasını 24'te çekecek.

5-Futbolcular: Ankaraspor'lu futbolcuların 15 hafta maç performansı görmeden çalışması, transfer olamaması, çalışmıyor olması bile muhtemel. Maç başı para alanlar ise ayrı hikaye.

Peki ceza ne olabilir şu saatten sonra derseniz, madem küme düşüreceksiniz, bunu istediğiniz ölçütünde dile getirin. -30 veya -20 puan gibi cezalarla, puan silme ile lige tekrar döndürün. Maçlarını da özel incelemeler ile izleyin, hatta yayıncı kuruluşa yayınlattırın. Lig devam ediyor ama bir yerde patlayacak bu teker. Gürültü bastırılmaz derecede çoğalacak. Olan lige olacak.

15 Eylül 2009 Salı

Adaletinizi Seveyim!

Beklenen oldu ve Ankaraspor düştü. Ahmet Gökçek'e de 6 ay ceza.

Ankaragücü'ne ceza yok tabii. Niye?

Onlarında cezasını Ankaraspor çekiyor. Ankaraspor'a acıdığım yok ancak Ankaragücü'ne ceza verilmeyişi saçmalığın daniskası. İki kişi çete kurup suç işlediğinde biri ceza alıyor, biri diğeri ceza aldığı için almıyor.Ulusal ve uluslararası kurallar falan öyleymiş.

Seveyim sizin adaletinizi!

Neyse...

PFDK kararları burada. Çok renkli(!) günler bekliyor futbol camiasını.

1 Eylül 2009 Salı

Kulübe Yanılgısı !!


Kulübe dediğin, betonarmeden uzak, tahta, saman, ağaç vb. şeylerle yapılan mütevazi evlerdir. Lüks felan amaçlamaz. Başını sokacak bir yer derler ya hani ondan. Galatasaray'ın sahip olduğu şeye ise kulübe diyen yanılıyor burada. Yanından bile geçmiyor hatta.


Sahada 2200 yıllık tarihlerini temsilen mor formalı Galat'lar var. Kenarda ise bir Saray. Evet Galatasaray'ın kenarda sahip olduğu oyunculardan dolayı, Recaro koltuklarının verdiği rahatlıktan da yola çıkarak ancak Saray diyebiliriz. Galatasaray, Rijkaard'ın çift ön liberolu 4-3-3'ü ile çıkıyor kağıt üzerinde. 5.dakikadan sonra da 6 - 0.5 - 3.5'tan 4'e dönüyor sahada sistem. Beraber oynadıklarında gelecek 2-3 senenin Galatasaray'ının orta sahasının isimleri olarak düşündüğüm Sarp ve Topal, Ayhan ile oynama alışkanlığından defansa gömüldü ve önlerinde yer alan Elano ile hatları kesildi. Topu ileride tutamayan Galatasaray'da beklerde bu yüzden etkisizlikten kırıldı. Hele Hakan Balta'nın ruhunu Volkan Yaman ele geçirdi deseler inanırdım dün. Sonrasında da Galatasaray, Daum Fenerbahçe'sine döndü. Duran topla rakibi açma çabaları ilk yarıda işe yaramadı. Sonrasında da Scottie Pippen ve Jordan'ın kankası olan zat-ı şahane'yi çatlatacak şekilde Rijkaard oyuna hamlelerini bir bir yaptı. Galatasaray'da oyundan Elano Blumer - Milan Baros - Abdel Kader Keita çıkacak, hemde yerine girenlerden birisi Aydın Yılmaz olacak deselerdi sezon başında hocanın ipini anında çekerler derdik. Bunu yapanlar kenarda Neeskens - Rijkaard olunca hiçbirşey diyemiyorsun işte. İsme değil, oyuna önem veren bir teknik heyet var kenarda çünkü. Eksikleri sistemle oynamadan değiştirdi ve oyunu lehine çevirdi. Nasıl peki? Duran topla açtı Galatasaray. Yıllardır adam gibi yapamadığı bir şeyle hemde. Sonrası zaten kopan bir maç.


Galatasaray'da çift ön libero oynayınca bu sisteminde önlerindeki adama bir şekilde pas alışverişi sağlamak önemli veya kanatların hemen skora götüren bir organizasyon yapması. Değişikliklere kadar kötü bir oyun. Sonrasında alınan bir maç. Röber'in yine evinde kaybettiği bir Galatasaray maçı daha.

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Pahalı Oyuncaklar


Basınımız Ankaragücü-Ankaraspor olayına uyandı. Daha önce olan Hacettepe-Gençlerbirliği olayına uyuyarak geçirdikleri ilk dönemi saymazsak. Bu daha farklı mı? Hayır. 2 kulübünde görünürde ve görünmeyeninde olan başkanları tek kişi. Biri Cavcav diğeri Melih Gökçek. Olay ise kağıt üzerinde usule uygun, etik olarak usülsüz transfer hareketleri.

Kulübe üye olduğu gün başkan olan bir adam var mesela bu ülkede. Konuşmasını da babasının yaptığı bir başkan. 6 ay sonra da askere gidecek olan bir adam hem de başkan. Babalarımız, amcalarımızın "asker olmayana kız bile vermezlerdi" dedikleri gibi. 6 ay sonra kulübü babasına bırakacak haliyle. Aslında zaten babası yönetiyor ya neyse. Bizim bu kadar pahalı oyuncaklarımız yoktu zamanında. Bi' Fifa 98'imiz vardı. Bir de elektrik direği ve bir taşın kale direği olduğu futbol maçlarımız. Bunun etik, doğru, kurallara uygun olup olmadığı felan tartışma konusu. Büyükşehir Belediye Ankara ne kadar doğruydu ki? Hacettepe'nin iyilerinin önce Gençlere alınıp oradan parayla satılması ne kadar doğruydu ki? Hayırlısı felan olmasın. Gökçek Ankara'dan gitsin en hayırlısı bu olur. Berbat Ankara takımlarını yıllardır izlemekten gına geldi zaten. Berbat sahalarda.

Saha dedim aklıma geldi. Suni Çim, doğala döndü ya hani. Daha doğallaştık. Dünyada örneği yok diyorlar felan ya hani Moskova'yı görmezden gelip, neyse o çimler sararacak kışın. Çünkü ısıtıcı sistemin yapay çimde çalışma mesafesi 15cm. Doğalında ise 30cm. 15cm indirmekte 500bin Euro. Cavcav da tabii vermedi bu parayı. Olduğu gibi döşediler. Aralık ayında sarı çimlere, şubatta çamura hazırlanın...

18 Ağustos 2009 Salı

N'apıyorsunuz Siz Orada?





Ankaraspor ile Ankaragücü birleşecekmiş. Sebeplerine falan bir şey demiyeceğim de ortalık bir anda bulandı. İki hafta / 6 puan geçmiş, karar yeni alınıyor. Ankaraspor, Ankaragücü'ne oyuncu geçircekmiş falan filan. O zaman sezon sonu küme düşecek ilk takım hazır demektir. Gençler 2, Antalya 3 puan kaptırdı Ankaraspor'a. O zaman o puanlar da gitsin Ankaragücü'ne. (!) Bu ne saçmalık! Bu takımlar birbirleriyle nasıl maç yapacaklar? Garip yahu...

Başkent'de n'apıyor bu adamlar merakla bekliyoruz...

3 Mart 2009 Salı

Bir Ankaralının İtirafları

Ankaraspor-Beşiktaş maçında yaşanılanlardan sonra...



Forza'dan alıntıdır. (Tam boyut için görsele tıklayınız)

Ankaraspor 1-3 Beşiktaş




Sahadaki futbolcular için bir önemi var mıdır bilmiyorum ancak Beşiktaş'ın doğumgünü (03.03.03) münasebetiyle kazanması gerek bir maçtı. Beşiktaş sahaya olağan bir kadroyla çıkmıştı. İkili forvet Bobo ve Nobre önemli bir koz olacaktı maça 3. kalecisiyle çıkan Ankaraspor karşısında, ancak bu kozu daha çok Delgado değerlendirmeye çalıştı ve uygun pozisyonlarda çerçeveyi bulmaya çalıştı. Beşiktaş'ın penaltı golünü yedikten sonra başlayan ve ilk yarının sonuna kadar devam eden oyunu gerçekten izlemeye değerdi. Topa sahip olan, orta alanda topu değerlendiren, top rakipteyken Delgado dahil takım olarak baskı yapan ve saldıran Beşiktaş. Ayrıca Ankaraspor tribünlerindeki "BursAnkara"lılara helal olsun diyorum. Tello'nun omzuna fırlattıkları "yabancı cisim" sahalarda ender görülenlerden. Jant kapağı olduğu iddia ediliyor ancak ben daha çok su giderlerinin kapağına benzettim. Jant kapağının ne işi var hem stadda? -yok artık?!-

Sonuçta Beşiktaş Finale giden yolun %90'ının geçti. Bir sakatlık olmadığı sürece İnönü'de rahat rahat finale uzanır Kartallar. Gerçi Fortis fikstüründe Yarı Finalin iki ayağı arasında bir aydan fazla süre olduğu için kesin konuşmak her zaman zor ama; vardır bi' bildiği futbolu yöneten insanların(!)

düzenleme: Yok yok, footballove'daki görselden baktım da jant kapağı bu yahu. Her ne kadar inanasım gelmese de.

Goal.com da havalandırma kapağı olduğunu söyledi. Ne yabacı cisimmiş be!

2 Mart 2009 Pazartesi

Fortis Turkiye Kupası / Yarı Final Programı







03.03.2009/Salı:

Ankaraspor-Beşiktaş

Hakem: Selçuk Dereli
Stad: Yenikent Stadı
Saat: 20.00







04.03.2009/Çarşamba:

Fenerbahçe-Sivasspor

Hakem: Fırat Aydınus
Stad: Şükrü Saraçoğlu
Saat: 20.00

18 Şubat 2009 Çarşamba

Fortis Türkiye Kupası



Eşleşmeler Ankara - Beşiktaş ve Fenerbahçe - Sivas şeklinde oldu. Düşündüğüm gibi. Yıllardır 30.haftalara bir derbi koyan bir lig fikstürüne sahip bir ülke için tahmini zor bir yarı final eşleşmesi olmasa gerek.