Maç günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Maç günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
19 Kasım 2009 Perşembe
Fenerbahçe İnönü'ye Nasıl Gelecek?
Beşiktaş taraftarlarını Kadıköy'e toplu halde gelmeyi yasaklarlar genellikle. Şimdi aynı yaptırım Fenerbahçeliler'e yapılması lazım; Fenerbahçeliler için de iyi olan bu olur.
Maça birkaç saat kala Beşiktaş'tan stada geçmek isteyen Fenerbahçe taraftarlarına gerçekten yazık olur. Beşiktaş taraftarları zaten gergin, "Çarşı"nın orada takılan coşkulu Beşiktaş taraftarlarıyla Fenerbahçelilerin karşılaşmasını kimse görmek istemez bence.
Kabataş'ın oradan gelicek olurlarsa da bu sefer aynı sahneler yaşanır. Polis kordonu altında sağa sola küfürler/marşlar söyleyen Fenerbahçeliler. Bu sahneden hiz hazzetmeyen ve semtinde bu sesin çıkmasına izin vermemek için elinden geleni yapmak istemeyecek Beşiktaşlılar. Nereden bakarsanız bakın meydan kavgası.
Beşiktaş taraftarıları sahilden çevriliyordu bir ara. Hatırlıyorum "Toplu gidiş yok, taksilerle gidin" muhabbeti yapıyordu polisler. Hatta bir tanesi "4 kişi, 1'er lira verseniz taksiyle giderseniz" diyip işin muhasebesini yapmıştı bile. Bakalım Cumartesi günü Fenerbahçelilere neler yapılacak.
Ayrıca Beşiktaş taraftarı kimlik kontrolünden geçecek o gün. Hani hırsız, katil falan araya karışmasın diye yapılan rutin kontroller!
Fenerbahçe taraftarına yapılacak mı bilmiyorum ama Galatasaray'la oynanan Basketbol derbisindeki "sarışın esrarengiz abla" bilet kuyruğundaydı bugün. Mesela o alınacak mı stada? Ya da diğerleri... Alen'lerin, Ayhan'ların giremediği stadda bu isimler yer alacak mı merak konusu...
Etiketler:
Bay Kerahet,
Beşiktaş,
Fenerbahçe,
Maç günü,
Şeref Bey,
taraftarlık
28 Mart 2009 Cumartesi
Tribün Kültürü #4 / Maç Günü
Blogu açtğımız ilk günlerde bu konuda bir yazı yazmıştım.(Yazı Burada) Türkiye'nin sıkıntılı olduğu konulardan biri bu. Normali yaşayan taraftar "şanslı azınlık" benim gözümde.
Ya hiç yaşanmıyor bu ya da yaşanınca olaylar çıkıyor.
O yazıyı şöyle bitirmiştim:
Taraftarlık bu olsa gerek. Locada viski içerek digiturk'ten maç izlemeye ne kadar "taraftarlık" denir bilemiyorum. Taraftarlık yaşanılması gereken bir şeydir; sadece konuşulması gereken değil.
Amcaların Keyif Yerinde:
Etiketler:
Bay Kerahet,
Maç günü,
Tribun Kulturu
13 Şubat 2009 Cuma
Maç Günü
Endüstrileşme, sanayi toplumu, kapitalizm geyiğine vurmadan anlatmak zor olsa da kısaca şunu söylemek lazım: Bu kavram yok oluyor! Zamanını yakalayamasak da sağdan soldan duyarız hep: "Zamanına Galatasaray-Fenerbahçe derbileri tüm gün süren aktivitelere şölen havasında geçerdi" diye. Şimdi öyle mi peki? Şimdilerde sadece basın-yayın organlarında var derbilerin ve de maçların şölen havası. Sanırsam dünyanın genel sosyo-ekonomik yapısı bu duruma yol açtı. "Daha çok çalış, daha çok kazan; Rekabetçi toplum" muhabbeti hani. Taraftar kişi haftanın 6 günü çalışıyor, ekmek peşinde. Pazar günü -akşam da derbi var diyelim- dinlenmek istiyor adam. E adam maça gidiyor saat 18.50'de, 19.00'da maç var zaten. Maç bitince de doğruca eve, sonraki sabah dokuzda işbaşı yapacak kolay mı?
Nerede kaldı "maç günü" anlayışı?
Üç büyükler açısından durumu ele alırsak gözlemlerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim:
bu kültürü yansıtmaya devam eden kişiler en çok Beşiktaş taraftarları arasında bulunuyor. Sonra Galatasaray geliyor, hemen ardından da Fenerbahçe. Tabii bu takımların taraftar kitlelerinin yapısıyla da alakalı. Şöyle bir genel kanı var: "Beşiktaş taraftarı halk kesimi, Galatarasay taraftarı aristokrat, Fenerbahçe taraftarı burjuva". Gerçi Galatasaray ve Fenerbahçe taraftar profiller günden güne benzemeye devam etse de Beşiktaş taraftarı genelde "halkın takımı" kıvamında devam ediyor.
Herhangi bir maç günü -anadolu takımıyla maç olsun- Beşiktaş taraftarı semtinde "maç günü" kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Beşiktaş Çarşı'sı önünde toplanılıyor, bayraklar, marşlar, meşaleler... Bir taraftar için güzel anlar. Biranı içiyorsun, marşlara katılıyorsun. Sonra taraftarlar yolu kapatarak stada doğru yol alıyorlar hep beraber. Fenerbahçe ve Galatarasay Taraftarları arasında ise durum farklı. Fenerbahçe taraftar kitlelerinde zaten karmakarışık bir durum söz konusu. Bir yanda Ali Koç destekli UniFeb Bağdat Caddesi'nden geliyor. Genç Fenerliler var bir de bu "maç günü" kültürünü yansıtmaya daha yatkın, onların önünü ise yönetim kesmiş. Kendi hâllerinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Galatasaray taraftarı ise en ortalaması. Maçına göre ve gününe göre bağımsız takılıyor taraftarlar daha çok. Genellikle İstiklal ve Mecidiyeköy tercih ediliyor. Futbol yaşanılması gerektiği gibi yaşanıyor; sokaklarda yaşanıyor.
Sonuçta futbolla, mahalle aralarında iki taş arasına kurulan kaleye plastik topla şut çekerek tanıştık değil mi?
Taraftarlık bu olsa gerek. Locada viski içerek digiturk'ten maç izlemeye ne kadar "taraftarlık" denir bilemiyorum. Taraftarlık yaşanılması gereken bir şeydir; konuşulması gereken değil.
Etiketler:
Bay Kerahet,
Maç günü,
taraftarlık