Diyarbakırspor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diyarbakırspor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2010 Pazartesi

Federasyon, Diyarbakır'ı DÜ-ŞÜ-RE-MEZ !!


Bir federasyon yönetiminin maddi anlamda inanılmaz artılarla dolu olması, aynı federasyonun idari anlamda çökmesi ile ilginç bir sezon daha yaşıyoruz. Ankaraspor - Ankaragücü sendromuna çabuk tepki koyan federasyon, bu kez tepki konusunda sıkıntılı. Çünkü alacağı bir karar, bir ülke futbolunu iyice kaosa sürükleyebilir. Kaos'tan kasıt düşeni ve şampiyonun tayinini değiştirebilir. Ne bu karar. Diyarbakırspor'un küme düşürülmesi ! Ancak, yapamazlar. Ligin, takımların, TFF'nin açısından yapılamayacak... Nedenleri madde madde yazalım.

1- Ankaraspor'un küme düşmesi neticesinde lig zaten 17 takımlı. Bu karar da uzun vadeli planlanmadığından BAY çeken takımların cezaları, dinlenmeleri işi karıştı. Bunun üzerine bir de Diyarbakırspor olayı patlarsa 2 tane BAY çeken takım, 16 takımın 12 puanının garanti olması ve haftada 2 takımın yatması durumu ligin gidişatına doğrudan etki yapar. Mesela 33.haftada Beşiktaş ve Bursaspor'un BAY çekmesi, ardından 34.haftada karşılaşmaları gibi bir tablo çıkıyor önümüze.

2- Diyarbakırspor küme düşerse; Fenerbahçe 2, Trabzonspor 3, Beşiktaş 2 puan daha ekleyecek hanesine. Bunun üzerinde Bursaspor ve Galatasaray'ın sıralaması, puan durumundaki elverişli şartları yok olacak. Kafaya oynayan 3 camiayı yanına alsa da 2 camiayı karşıya almayı federasyon istemeyecektir.

3- Görülmeyen resimde ise, küme düşme potasında Sivas'a +5 eklenmesi gibi bir çok + puan direkt düşeni veya düşmeyeni değiştirecektir ki bu karmaşaya da federasyon girmeyecektir. Alt sıralardaki takımların durumu daha da vahim.

4- Eğer olur da düşürürlerse her maç 3-0 sayılacağından Bursaspor'un hakkı yenecek. Çünkü içeride Diyarbakırspor'u 4-0 yenmişlerdi. Bu da onlara 1 gol dezavantaj sağlıyor ki, örneğin; Fenerbahçe'ye karşı ikili averajda eşit durumdalar. Olası bir eşitlikte 1 gol yüzünden bir sıra altta kalabilirler. Sadece Bursaspor maçının da 4-0 tescil edilmesi diğer takımların 3-0'da kalması bakımından sorun yaratabilir. Çünkü diğer takımlar hükmen skoru tescil edilmiş maçta 1 gol Bursaspor'un gerisindeler. Aynı ikili averaj sıkıntısı burada da Fenerbahçe aleyhine.

5- 18 takımla başlayan bir ligde 16 takımla ligi bitirmenin ağırlığı Federasyonu ezer. Euro 2016 öncesi 920 Milyon Euro'luk mektubun artısına, 2 küme düşürülen takımın eksisi damga vuracaktır.

6- İzleyici bakımından da yayın anlamında bir sıkıntı söz konusu. Ekran başında kendi takımının 34 yerine 32 maçını seyreden bir seyirci veya kombinesini alıp 17 lig maçı yerine iç sahada 15 lig maçı seyreden adamın zararı da bu resmin en küçük detayları.

7- Galibiyete ve maç başına prime top oynayan futbolcuların maç yapmadıklarından prim alamamaları, galibiyete puan almaları ve hükmen galibiyetler yüzünden federasyonun 16 x 12 puan getirisini cebinden kafadan çıkarttığını da görmek gerekir.

Federasyonun Ankaraspor kararı gerek ligin erken olması, gerekte etkilenen takımın az olması, gerekte Ankaraspor'la oynayan G.Saray'ın kazanması sebebiyle puan anlamında sıkıntı yaratmadı. Çünkü talimatname yoruma açık yazılmıştı. Düşürülen takımın, oynayacağı maçlarından mı, oynadığı bütün maçlarını mı ifade ettiği sadece "olan maçları" şeklinde yazıldığından böyle yorumlandı. Örnek teşkil ettirilmesi sağlandı. Bu kez iş zor.

Diyarbakırspor'un muhtemelen İ.B.B maçı hükmen 3-0 tescil edilecektir. Trabzonspor - Sivasspor maçı örneği var çünkü. Bursaspor maçı ise tarafsız seyircisiz bir sahada 15'ten itibaren tekrar ettirilecektir. Hakem saha olayları yüzünden gitmiş, bittikten sonra sahaya taraftar inmiştir. Bu gerekçeye dayandırılacaktır muhtemelen. Diyarbakırspor cezası mevzuusuna gelince artık olay Federasyondan çıkmıştır. Güvenlik meselesine dönmüştür. Maçlardan D.Bakır taraftarının uzak tutulmasını sağlayacak cezalar verilecektir muhtemelen. Bütün iç saha maçları seyircisiz - tarafsız sahada olacak, deplasman maçlarına da taraftarı alınmayacaktır.

Böyleyken böyle işte. Eğer düşülürse D.Bakır, her maçında olan gerilim kalan 16 takımın gerilimine bırakır ki, daha tehlikeli...

14 Mart 2010 Pazar

Diyarbakırspor - Ankaraspor


Diyarbakırspor, 2.kez maçı bitirtmeyerek idam fermanını imzaladı. Eğer TFF'den çok ilginç bir karar çıkmazsa Diyarbakırspor küme düşüyor. Çünkü, bir sezonda 2 kez hükmen mağlup ilan edilen takımla ilgili kural bu.

Bir de Ankaraspor var. Bunların karşılaşması durumunda ne olacak acaba? İki takımın mücadelesinde iki takımın 3'er tane hükmen atıp, hükmen yenik sayılması inanılmaz olur. Her hafta 2 takımın "bay" çekmesi de...

Bu lig senelik 320 Milyon Euro ediyor tabii. Alttaki resim ise mackolik.com forumlarından bir maç yorumu...

7 Mart 2010 Pazar

Ulusal Marşın Yuhalanması


Biz sahibi olduğumuz "değer"lerin, başkaları tarafından değer gösterilmediği zaman "değer"li bir varlık olduğunu anlıyoruz ülke olarak. Tabii bir de yok olunca anlamamız var. Ülkece "din, vatan, millet, bayrak" olgularına haliyle büyük değer veriyor, özen gösteriyoruz. Haftasonu Diyarbakırspor - Bursaspor maçında yaşananların "vatan- millet - bayrak - din" olarak özetlediğimiz değer olgularını kapsayan, "İstiklâl Marşı'nın yuhalanması" şeklinde olayların başlaması ve gelişmesi, bizim değer verdiğimiz şeylere karşı tepkimizi haliyle ortaya çıkardı...

Diyarbakırspor taraftarının yaptığı, kelimelerin en hafifini seçip söylemek gerekirse "haysiyetsizlik" haliyle ülkede futbol izleyen izlemeyen herkesi oldukça sinirlendirdi. Lakin, unutulan, söylenmeyen, görülmek istenmeyen bir şey daha vardı. 3 gün önce oynanan Honduras maçı. Honduras Ulusal Marşı'nın bir Dream Theater, bir Opeth parçası uzunluğunda gitmesine dayanamayan taraftarlarımız marşın sonlarına doğru yuhalamaya başladılar. Neden? Uzundu çünkü bize göre. Peki, empati yapma yeteneğimiz hiç yok mu? Maçı izleyen Honduras'lılar aklımıza gelmedi mi? Ertesi gün Ulusal Marşı'mızı yuhaladınız diye bir kınama mektubu gelse hoş mu olacaktı? Bu tür uygulamalara çok sert ve keskin yaklaşan Fifa'nın 2016 öncesi bu durumu göz önüne alması, üstüne Diyarbakırspor maçının görüntülerinin Rai'de yayınlanması 2016'yı nasıl etkileyecek peki? Bir gün Japonya deplasmanında maç yapacak olsak, topu topu sadece 4 satırlık Japon marşından sonra okunacak marşımızı, onlara göre uzun gelmesinden ötürü yuhalamaları hoşumuza mı gider? Sorarsanız, "biz uzun diye yuhaladık, onlar bölücülük adına yuhaladı aynı şey mi?" diye, bir marş yuhalamanın nedeninin altında doğru bir mantık aramak kadar doğrudur yaptığımız.

Diyarbakırspor'un şu saatten sonra bu ligde kalması mümkün değil. Kalmasın da. Taraftarı da stada alınmasın. Yabancı ülkenin Ulusal Marşlarını dinlerken yuhalayanlar da alınmasın tribünlere. Sizden bir özür bekliyoruz deyip Ulusal Marş yuhalayanların asıl bir özür borcu var bu ülkeye ! Böyle insanların maç özeti adı altında ekranlarda bile yayınlanmaması gerekir. Tribünde bile olmasınlar.

Ha birde aklıma geldi. Hakemin kafası yarıldı diye de maç tatil edildiğini ve bu nedenle hakemin doğru kararı verdiğini söyleyenler; Şu sıralar 10.haftadaki gibi aynı statta maç yöneten "polis memuru"nun yaptığının da doğru olduğunu iddia etmiyorsunuzdur umarım.

6 Mart 2010 Cumartesi

Diyarbakırspor - Bursaspor / Maç Yazısı





Maçtan önce olaylar çıkacağı zaten belliydi. Diyarbakır tribünlerinde taraftardan çok provakatör vardı zaten. Maç öncesi İstiklal Marşı okunurken ıslıktan başka bir şey duyulmadı. O esnada bile Bursasporlu futbolculara bir şeyler fırlatıldı. Bursaspor kalecisi Ivankovun olduğu kale hedef tahtası seçildi. Maç o yüzden geç başladı. Maç başlar başlamaz her duran topta tribünlerden yabancı madder yağdı. Hani su veya bozuk para atılır ya normalde. Bu sefer yumruk büyüklüğünde taşlar atılıyordu. Maç ne zaman tatil edilecek diye beklerken bu sefer yardımcı hakemin kafasına gelen taş ile olaylar koptu.

Hakem dörtlüsü soyunma odasına indi, ardından Bursaspor kafilesi de gitti. Bu sırada Diyarbakırsporlu futbolcular, yöneticiler vs taraftardan destek istedi. Sivassporun 1-0 geride olduğu falan söylendi. Tazemeta ve amigo olduğunu zannettiğim bir kişi şovunu yaptı.

Aynı esnada Bursaspor kafilesi arka kapıdan kaçırılmaya çalışıldı. İki otobüs olarak staddan ayrıldılar. 100'e yakın polis koruması altında Diyarbakır sokaklarına doğru yöneldi Bursasporu taşıyan otobüsler.

Güzel maç oldu yani. Tempo falan iyidi. Maçın adamı Diyarbakırspor düşmanı provakatör şerefsizler seçildi. Bu şerefsizlerin bir kısmı gerçek taraftar olabilir, ama önemli bir kısmının hangi zihniyete hizmet ettiği malum.

4 Mart 2010 Perşembe

Diyarbakır Bursa'ya Nasıl Hazırlanıyor?






Yöneticiler ne kadar güzel mesajlar verseler de yarın pek güzel şeyler olmayacak sanki Diyarbakır'da. Umarım yazılanlar sadece klavye başında atıp tutma örneğidir. Yoksa millet kendinden geçmiş Bursalıları bekliyor.

24 Şubat 2010 Çarşamba

Ziya Doğan'ın İstifası


Diyarbakırspor Kulübü Yönetim Kurulu üyeleri yaptıkları toplantı da muhtemelen oturmuş, tartışmış ve demiş ki; "Kardeşim biz 400 milyon euro bütçeli bir kulübüz, 5 senedir bir arada oynayan, oturmuş bir takımımız var, sezon başında ve devre arasında harika yıldızlar getirdik, mükemmel bir kamp dönemi geçirdik, ödemelerimiz 1 saat gecikmedi, fair play ödülü almış bir taraftarımız var ama hocamız Ziya Doğan yüzünden bu duruma geldik. Zaten bu takıma Ayman'da olmaz" demişler ve Ziya Doğan'ın istifasını istemişler.

Vallahi bravo. Kan değişimiymiş. Takım lösemi olmuş, dalağı, ciğeri, böbreğini sökmüşler, takımı yaşatması muhtemel tek doktoru da yolluyorlar. Hala kan değişimi geyikleri. Diyarbakır düşer, Denizli düşmez bu kafayla. Ayrıca Mourinho'da kapıdaymış. Pep için de Laporta'yı bekliyorlarmış...

21 Aralık 2009 Pazartesi

Siyaset futbolun üstünde ve arada yastık yok




Feridun Düzağaç'ın zamanında yazdığı bir yazısının başlığı.

Diyarbakırspor hakkında ne zaman bir haber çıksa aklıma geliyor bu başlık. Hatta başka birçok konuda. Yazı da güzeldir, önceki gündemleri kapsıyor ancak yine de okumak gerek.

Başlık da son olarak Espinoza haberini görünce aklıma geldi. "Beni unut" demiş Espinoza Diyar'a. İki taraf için de hayırlı olmuş, olmuş da neden gittiğini sorgulamak kimsenin işine gelmeyecektir herhalde.

Ne güzel.

Espinoza Kaçtı Haberi
FD'nin Yazısı

4 Aralık 2009 Cuma

Beşiktaş - Diyarbakırspor






Gelen haberler kadrodaki üç İbrahim'den ikisinin kadroda olmadığı yönünde.

Üzülmez iki haftadır insanüstü performans sergilediği için, Toraman da burnu kırıldıktan sonra verilen maskeyi kullanamayacağı için yok.

Savunmada İ Kaş-Sivok-Ferrari-İsmail K, önlerinde Ernst-Fink, ileride Nihat-Tello-Ekrem ve santrafor Bobo.

Diyarbakır'da işler karışık. Yapılmayan ödemeler, sonra yapılan "şaka gibi" ödemeler falan derken futbolcular dahil herkes gergin. Bu maçtan sonra ödeme yapılacağı sözü vermiş yönetim. Diyarbakırspor futbolcuları için ayrı bir motivasyon kaynağı olabilir.

Haftanın açılışı olan maç saat 20.00'de İnönü Şeref Bey Stadyumunda. Hakem Bülent Yıldırım.

Beşiktaş kazandığı takdirde maç fazlasıyla lider oluyor. Ertesi günkü Eskişehirspor-Fenerbahçe maçından gelecek skora göre haftayı lider bile kapatabilir.

Güzel bir haftasonu dileğiyle.

Not: Üstteki puan tablosu ligtv.com.tr'den.

9 Kasım 2009 Pazartesi

Diyarbakırspor 1 Galatasaray 2


Öncelikle; ben Barış Özbek' in hangi zihniyete hizmet ederek sağ iç oynadığını pek anlamadım... Eğer mantık, savunması daha kuvvetli bir oyuncunun sağda başlayarak böylece hatlar arasındaki mesafeyi kapatmayı düşünmekse (bunu Aydın' ın, varsa sakatlığına binayen söylüyorum) Rijkaard bunu Daum' dan öğrendi...


Bütün sezon, pek fazla şans vermediği. Hatta şöyle de bi haber vardı. Barış; ne akla hizmet dün 11 de başladı? Daha da garibi ne akla hizmet 2. yarının başında bangır bangır "ben atılacam hoca" diye dolanırken oyundan alınmadı?


Herneyse Galatasaray işin özünde, ortalama bi oyunla maçı kazandı. Üstelik Sabri Sarıoğlu -durun durun ben de yapıcam bu geyiği- ("burası şaka değil") akıl dolu bir vuruş yaparak attığı golden sonra, Totti sorumluluğunda topu alıp santraya koydu ya; ölsem de gam yemem...


Bir de bi Arda Turan' ın gol sevinci var ki sormayın... Bu sezon hep böyle, gol attıktan sonra gerçekten yüzünden anlaşılıyor o golün ne kadar manalı olduğu sanki. Seviyoruz efendim...

1 Kasım 2009 Pazar

Diyarbakırspor, Galatasaray Maçına Çıkmayacak !!


Başkanının bizzat yaptığı bir açıklama bu. Hoş Bursaspor maçının öncesinde, esnasında, sonrasında yaşanan olaylar yüzünden bir kez daha çekilmişti ama bugün daha kararlı gibi görünmekte. Ne olursa olsun oyuncular çıkmayacak diyor ısrarla. 3-0 hükmen mağlup olacağız ama çıkmayacağız diyor. Nedeni ise bugünkü hakem. Maçı izlemeden, en azından özetini izlemeden yorum yapmak zor ama, maça çıkmazlarsa Fenerbahçe ve Galatasaray aynı hafta yatarak 3 puan alacak. Diyarbakırspor'un işi ise o kadar karışık ki, bu blog almaz.