16 Ocak 2010 Cumartesi

Tarihin En Büyük İddaa Tahmincisi


Bu kuponu bavul hazırlarken "Chelsea maçı ne durumda" diye yanıma gelen bir arkadaşta gördüm. Sorduğunda da daha 0-0'dı. 90dakika sonunda kuponu yırtmadan bir tarihi belgelemeyi başardım. Büyük bir başarı bunu yakalayabilmek...

Liverpool'un Başındaki Denizli


Trabzonspor maçına Denizli'nin çıkarttığı kadroyu hatırlarsınız. Hatırlamayanlar için ezbere bir daha yazayım. Hakan - Toraman, Ferrari, Sivok, Üzülmez - Ernst, Fink, Uğur, Ekrem - Tabata, Nobre. Konuşuldu da konuşuldu, "koskoca Beşiktaş böyle bir kadroyla nasıl çıkabilirmiş" diye. Bugün Liverpool'un, Stoke City karşısına çıkan 11'ini ben sahaya dizemedim. Muhtemelen onlar da savunup duruyorlardır şu ara 1-0'lık avantajı.

Reina - Insua, Degen, Skrtel, Carragher, Kygriakos, Fabio Aurelio, Mascerano, Lucas - N'gog, Kuyt.

Barcelona Uçağı

Özlemişiz Valla (!)


Bülent Uygun'a Milli Takım teknik direktörlüğünü sormuşlar. O da güzel güzel cevaplamış. Lakin satır arasında öyle bir cümle kurmuş ki, özletmiş kendini bunu farkettim.

Neler başardığımı futbol federasyonundaki yöneticilerimiz çok iyi biliyor. Neler başarabileceğimi de ben biliyorum. Daha yaşım 39. Önümde 35 senelik bir teknik direktörlük kariyeri var. Bu yüzden aceleci davranmıyorum...
35 sene... 35. 74 yaşında Teknik Direktör Bülent Uygun...

15 Ocak 2010 Cuma

Babasının Oğlu

"İşte Gördüler Salağı"


20.02.2005. Kayserispor, Kadıköy'e geliyor. Maç 7-0 bitiyor. Kayserispor santraforu Gökhan Ünal, topuk pası vereceğim diye takılıp düşüyor. Fenerbahçe tribünleri "salak salak salak" tezahüratını yapıyor. Tarih 07.03.2006. Bir şey ifade etmiyor olabilir 1.sinin ardından. Şöyle söyleyeyim. Gökhan Ünal'ın Fenerbahçe'yi 90.dakikada yıktığı ve şampiyonluğun dengelerini değiştirdiği hafta. Bir sene önce Kadıköy'de "salak salak salak" seslerine maruz kalan Gökhan bu kez golünü atıyor. Hafta içi manşet, röportaj konusu Gökhan Ünal. O da konuşuyor tabii...

Kayserispor’da Fenerbahçe galibiyetinin sevinci sürerken, 90`ıncı dakikadaki golün sahibi Gökhan Ünal ilginç açıklamalarda bulundu. Sarı-kırmızılı takımın yıldız oyuncusu, geçen yıl Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki Fenerbahçe maçında sarı-lacivertli taraftarların, bir pozisyon sonrası kendisine, `Salak, salak` diye bağırdığını belirterek, `O pozisyonda düşmüştüm. Tribünlerden yükselen `Salak` seslerini unutamıyorum. O gün futboldan çok soğumuştum. İşte o günün intikamını aldım. Bir hesap vardı onu kapattım. Golü atınca inanılmaz mutlu oldum. Bizim için çok şey ifade eden bir goldü` açıklamasını yaptı.

Fenerbahçe maçını anlatırken geçen yıl son dakikada gol attığı ve 2-2 biten Galatasaray maçını hatırlatan golcü futbolcu şöyle konuştu: `Galatasaray'a Borcum Vardı` `Geçen sezon attığım o gol de ligin seyrini değiştirmişti. O gol sonrası Galatasaray darbe aldı, Fenerbahçe ise yükselişe geçti ve şampiyon oldu. Galatasaray`a borcum olduğunu düşünüyordum. Şimdi Fenerbahçe`ye gol attım; durumu eşitledim. Ligin seyrini yine değiştirdiğime inanıyorum` diye konuştu. Gökhan, transferi için konuşmanın erken olduğunu da söyledi.

ek: 1.paragraf ve 2.paragraf farklı kaynaklara doğru yönlendirecektir.
busker için ek; 7-0'lık maçta teknik adam Hikmet Karaman idi.

Esneklik


O eller, o ayak ucunda durmak... Nasıl bir vuruştur bu ?

Holosko Beşiktaş'ta Kaldı + Bonus Foto :)




Holosko Beşiktaş ile yeniden anlaşmaya vardı. 3.5 yıllık sözleşme imzalanmış. Detaylar henüz açıklanmadı.

+
Bonus
+

Üstteki fotoğraftaki insanın da Holosko olduğu iddia ediliyor. Ben inanmak istemiyorum. (:

Öyle İhaleye Böyle Fatura




İhale gayet güzel bir anlaşma karşılığı gitti. Şimdi merak ettiğim Digiturk kullanıcılarını neler bekliyor.

Lig TV'ye zam gelir sürekli. Yanında Spormax'i de pazarlayacaklar bir de. Reklamlar artacaktır belki de. Maç boyu reklamlar sayesinde ekren küçülüp durur. Maç öncesi stad görüntülerinden umudumuz yok zaten, devre arasında da pek bir şey izleyemeyiz. Abuk subuk reklamlar girip durur. Bol bol ürün tanıtımı kısmetmiş bize n'apalım, arada maç da izleriz artık. Futbolun değeri kuruş artmıyor ancak ihale bedeli nasıl bu kadar artıyor ben anlamadım.

Neyse, bir Türk Futbolunun değeri yükseldi diyelim. Kazanan Türk futbolu olacak gibisinden temennilerimiz eksik olmasın.

Giren çıkan vatandaşa; kazanan Türk Futbolu. Ne güzel.

Üstteki çalışma bobiler'den murat_ata'ya ait. Alttaki ise gign isimli kullanıcının çalışması:



14 Ocak 2010 Perşembe

Yayın İhalesi



"Bu ihale sabaha kadar sürse berabere biter"

Rıdvan Nistelrooy

ek: Şaka maka 315 Milyon Dolar oldu senelik...
ek2: Telekom, Murat Özyer yönetiminde bu kadar mola almıyordu arkadaş.

Santrafor Mevzuusuna Gelince...


Trabzonspor da Teofilo Gutierrez'i aldı. Umut - Gökhan'dan bıkmaları, Fatih belirsizliği, Gökhan Ünal'ın gitmesi durumuna karşı bir transfer. Oldukça golcü bir isim olduğu söyleniyor liginde. Rakamları da var. 52 maçta 41 gol gibi eski takımında. Göreceğiz zamanla.

Galatasaray ise Atletico maçlarına kadar Baros dönmeyeceğinden bir santrafor alacak deniyordu. Neill ile bu defter şimdilik kapandı. Neden? Keita - Kewell - Leo Franco - Nonda - Baros - Elano - Neill. Etti mi 7. 8.yi unutmuştum ki Tobias geldi hemen akıllara. Galatasaray 8 yabancıya sahip. Bu demek oluyor ki Tobias gitmeden veya bir ihtimal Leo yollanmadan golcü transferi yabancıda zor. Yerli de olabilir ama olanaklar sınırlı malum. Bir sözleşme fesih görürsek yakında bir isme daha hazırlanmalıyız.

Fenerbahçe ise sabaha kadar çok şey olur yazısında en sessiz kalan taraf. Semih olayı, Güiza durumu sebebiyle bir santrafor arıyorlar denmekte. Alex'in kalemi olacak bir adam bulmalılar. Nedir o? Alex adama al da at pasını verecek, adam tek vuruşla bitirecek. Bu kadar. Koşu yoluna atayım, hızını ayarlayayım adamı değil Alex. Öyle olsa Kezman'da, Anelka'da, Güiza'da 25-30 olurdu. Kim oldu en golcü? Nobre. Kim? Semih. Neden? Duran toplar, Alex'in al da at dercesine tek vuruşluk asistleri. Şu Beşiktaş'ta yok olan Nobre ile aynı Nobre bahsettiğim. Adamın kafasına atıyor topu Alex. Ceza sahasında yıpratıcı bir adam lazım Fenerbahçe'ye. Hava topları için iyi bir adam.

2. Aussie de Geldi


Bir önceki yazıda sabaha kadar bir şeyler olacak demiştim. Lucas Neill oldu. Savunmadan yana kullandı Galatasaray hakkını. 2.Avustralyalı hayırlı olsun. Kewell da gitmesin. Beraber 2-3 sene oynasınlar.

Sabaha Çok Şey Olacak Gibi


Twitter'da, Facebook'ta, haber sitelerinde, sözlüklerde, fısıltılarda Galatasaray ve Fenerbahçe için 2 santrafor konuşuluyor. Hatta Trabzon'dan da bir isim gelecek sabaha kadar görüntüsünde her şey. İsimleri de yazayım da ayıp olmasın hani. Trabzonspor, Tefilo Gutierrez'i alıyor. Bunun akabinde Fenerbahçe'ye Gökhan Ünal'ı veriyor. Para + Burak Yılmaz deniyor bu transfer için. Galatasaray adına da herkes sabaha kadar zor duruyor sanki. İlginçtir, ilk kez görüyorum böyle bir durum. Galatasaray adına beklenen isim ise Ruud van Nistelrooy. Neticede Haldun Üstünel bu. Ruud derken Roman Pavlyuchenko da getirebilir ama Ruud ismi nedense yüksek sesle söyleniyor.

Neticede söylenti bunlar. Fotospor'a benzedik gibi ama sitelerde dolanınca böyle bir sinerji, böyle dedikodu kulisleri var. Dedikodu kulisi kelimesini de kullandım ya yazarlık hayatımda isimlerin hiçbirisi gelmese de olur. Sabah ola hayrola...

Liverpool 1 - 2 Reading


Zamanında Daum; "Saracoğlu, oturma odam gibi. Çok rahatım iç saha maçlarında" demişti. Bence Lille'i geçtikten sonra bu cümleyi bir daha düşünsün. Anfield şu an dünyanın en rahat yeri...

13 Ocak 2010 Çarşamba

Liverpool Tribünlerine 30 Santimetreden Sus Çekmek



Bu adamdaki ego bende olacak...

Naklen Yayın İhalesi


Hepimiz tahminler yapıyoruz, isteklerde bulunuyoruz, keşke Murat Kosova anlatsa, devlet televizyonu verse diyoruz ama maalesef öyle değil. Bir sürpriz olmaz ise, yayın ihalesi Digitürk'ün olacak. Ama Ntv, Trt, Atv'de ihaleye katılacak derseniz olay şundan ibaret.

Yayın hakları artık paketler halinde. 1.paket yayın hakkı. Şifreli kanalda, yurtdışına satış imkanı olan, haftada en az 4 maç yayınlayacak kanalın hakkı bu. 250 milyon euro civarında bir rakam bu. Bu paketi alanın, diğer paketleri kimse almazsa 2. ve 3.paketi satın alma zorunluluğu da var. Bu da kasadan çıkacak en az 300 Milyon Euro demek. Gelelim 2.paket yayın hakkına. Çekişmenin yaşanacağı, belki de ortaklıkların çıkacağı paket bu. 40 Milyon Euro gibi bir değeri var. Bu paket, 15 dakikalık özetler, 3 dakikalık özetleri pazarlama, Bank Asya 1.lig yayın haklarını satın alıyor. Bu paketin sahibi kanallar özeti Pazar akşamı yayınlayabilecekken, 3 dakikalık görüntüleri alanlar ise ancak Pazartesi öğlen yayınlayabilecek. Bu paket için Trt - Ntv ortaklığının ismi geçiyor. Trt'nin Telekom ortaklığı olmaz ise Ntv ile bu pakette ısrar etmesi olası. Bir de 3.paket yayın hakkı var. Bu ise mobil klip hakları olarak geçiyor. Turkcell ile Vodafone kapışmasının yaşanması beklenen yaklaşık 15 Milyon Euro'luk paket. Bu paketin değeri de diğerlerine göre oldukça yüksek.

Digiturk Platformu'nun sahibi olan kurum, Ligtv - İddaa ve sanal olarak bahis'in sahibi. Yani bu üçlünün en önemli ayağı olan yayın ihalesi onlar adına önemli. Lakin burada görünmeyen, kendileri adına ve ihale adına sürpriz olan bir isim var. Telekom. Nabız yoklayıp, girip girmeme konusunda sesleri çıkmamakta. Telekom'un girmesi durumunda işler oldukça karışacaktır.

Yani, Trt alacak şifresiz olacak durumu maalesef yok. Ntv'de özet haklarını alacaktır. Telekom kilit kuruluş yani.

FM Her Şeyi Bilir / R. Özcan



Ramazan transferinin hemen ardından FM'de bu görüntüyü yakalamak oldukça isabetli bir tesadüf oldu. Ramazan'ın (aka Çitori Müslüm) adının Beşiktaş ile anılması oyun adına güzel ancak beni Mustafa Denizli zannetmeleri o kadar hoş değil.

Özellikle 2 senede takımdaki yabancı sayısını 2'ye(Ferrari & Albin takımdaki yabancılar), yaş ortalamasını 22'ye indirdikten sonra. Sinan, Serkan Kırıntılı ve altyapı kalecisi varken bu adama para mı vercem arkadaş? Hele sözleşmesi olmayan Murat Şahin'im olsa bir de. Ahh ah!

Bu da Ramazan'ın profili:


Beşiktaş Kaptanının Kazma Olması




Beşiktaş Kaptan'ına "Kazma" demekten 2 ay "nopost" yedik. Cezanın adının "no post" olması halk arasında bir söylemmiş onu da öğrendim. Direk sistemden yasaklıyorlarmış adamı bunu da öğrenmiş olduk. Yukarıdaki yazı ceza almama neden olan bölüm. Kırmızı ile yazılan kısım Admin'in düzenlemesi.

"Üzülmez gibi bir kazma takımda 10 yıl forma giydiyse Batuhan adam olursa rahat rahat giyebilir. Yeter ki Üzülmez'in %1'i kadar istesin formayı." yazıyordu ki forumda rahatsızlık yaratmış. Yazının o kısmı silinmiş Admin bey uyarı yapmış.

Bence İbrahim Üzülmez hâlâ kazma ve laf aramızda bizim orada g.te g.t derler. Beşiktaş başkanının ismini yazmaya tenezzül etmeyen, hatta Y1D1 yazıp dalga geçen o kadar kullanıcıya ceza gelmiyor da Kaptana kazma diyince ceza geliyor. Biri başkana, biri kaptana hakaret. O çok bahsettiğiniz adaleti düzgün dağıtın lütfen. Ayrıca önce "bu seferlik bir şey yapmıyoruz" diye mesaj atan, sonra da cezayı kesen admin'e sevgiler.

Ulan Deli yine yaktın bizi be! (:


12 Ocak 2010 Salı

Yaratıcı Beşiktaş Taraftarı || Bölüm 2


"Akıl alsana, akıl alsana, Ramiz Dayı'dan akıl alsana"

Yıldırım Demirören'e Beşiktaş taraftarının önerisi...

Hazır "Ramiz Dayı" demişken, dünkü şiiri de yazalım şuraya...

en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
düşmanımdır ikisi..
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
ne yazık!..
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..



Yılmaz Vural & Necip Uysal


-Bir hafta öncesinden "Daum'u göndereceğim, haftaya hazır olun" diyor. İlk yarı 7-1 bitecek bir top oynatıyor. Göstere göstere perişan ediyor. Daum tartışılıyor.

-Bir hafta sonrası 3-1 tarifesini Trabzonspor'a uyguluyor. Broos gidiyor.

-Bugün, Beşiktaş'a 3-1 tarifesine devam ediyor. Tribünler ayrılıyor, Başkan'a istifa sesleri.
Bu adam bir gün Inter'i deplasmanda yenerse Mourinho'yu da gönderir.

Beşiktaş'a 2-1 yenildiği günden bu güne sadece bir tek kupada Konya Şekerspor'a kaybetti. Ligde son 7 maçını kaybetmeyen tek takım Kasımpaşa.

Ekranda da şöyle diyor; "25 senedir bu işi yapıyorum. milli takıma talibim. artık sıra bende, kimseyi tanımam. "


Bir de Necip Uysal diye bir çocuk vardı sahada. Ekrem Dağ, Uğur İnceman gibi isimlerin ısrarla oynatılmaya çalışıldığı orta sahada Ernst - Fink - Necip oynayıp kupa-lig kaybetmeyi ben tercih ederim. Bu çocuk Ernst ile beraber sırtlar orta sahayı. Bu ülkenin aradığı ön libero ve hücum arası bağlantıyı çok iyi kurabilir, hatta tek başına arkasında Ernst ile orta sahayı ileri çıkartabilir. Denizli'nin torpillisi Ekrem'den 27 kat daha iyi bu çocuk.

Murat Kosova'nın 12 Dev Adam ile Tezahüratı



Slovenya maçı sonrası... Şans mıdır, tesadüf müdür bilemem ama dopingciler bi' gelsin diyor Kosova. Dopingciler de 21. saniyede... Kosova hep maç anlatsın. Premier Lig anlatsın.

10 Ocak 2010 Pazar

Gençlere Kötü Örnek Oldunuz Beyler !!


Torino'da, biraz önce Ferrara'nın çınlayan kulakları kadar kimsenin kulakları çınlamamıştır herhalde. Ekran başından bile duyuluyordu artık bariz küfürler. Hata tabii Ferrara'yı, Leonardo'yu resimdeki ikiliyi taklit ederek takımlarının başlarına getirenlerde. Koskoca Milan'ın, Juve'nin kenarda duran isimleri işte bu ikili. Barcelona yılların sisteminin ürünüdür. Bugün Pep gider, yarın yine alt yapı antrenörü gelir, o başarı sistem devam eder. Ama Milan'da, Juve'de bu işler zor düzelir. Leonardo bugün kurtardı Juve'yi 3'leyerek. 3-4 haftaya Mourinho'lu Inter onların da fişini çeker.

Şu resimdeki ikili Dünya'ya kötü örnek oldular. Çok kötü hemde...

Epic Comeback *


Eğer bu turnuva silahların gölgesinde kalmasaydı, futbol şöleni ile başladı denebilirdi. Dün Jose geri dönüş yaptı demiştik. Geri alıyoruz. 88.dakikaya 4-1 geride giren bir ekip maçı 4-4'e çevirdiyse sadece helal olsun denir.

Mourinho Inter'de Kadrolaşmaya Başlarsa

Hep böyle ilginç menajerlik oyun fotoğrafları koymak istemişimdir. Belki de ilk ve son benim adıma bu. Paulino Mourinho artık ne iş bilemedim. Jose'nin gençliğinde kırdığı cevizlerden midir, akrabalarından mı bilemedim. Zaten Paulino'nun da "favourite personal"i de pek zor tahmin edilebilir cinsten...

Gaziantep'e Başkan Olsana!



FM 2010'un en saçma olayı bu işte. Trabzonspor Başkanı Sadri Şener gidiyor Karşıyaka'ya başkan oluyor. Trabzon'un başına İtalyan Alberto Di Chiara geçmiş. Birkaç Anadolu takımının da başkanları yabancı falan. Platini'yi Adanaspor'da gördük. Buradan ilhamla Demirören taraftarı dinler de Antep'e başkan olur umarım.