22 Mayıs 2010 Cumartesi

Jose Mario Dos Santos Felix Mourinho


2000 Yılında başladığı teknik direktörlük kariyerine 2. Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu ekledi The Special One. 2002-2003 sezonundan bugüne 2 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, 1 Uefa Kupası, 3 farklı takımda 6 lig şampiyonluğu, lig kupaları ve lig süper kupaları kazanan bir adam.

Porto tarihine peşpeşe 2 sene 2 Avrupa Kupası, Chelsea tarihine 50 sene sonra şampiyonluk, Inter'e 45 sene sonra Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu kazandıran adam.

Mourinho Başkaaaaaan..!!

Melih Şendil'in Ağzından; Zubizaretta Kimmiş !!



Rakip Valencia. Kaleci Zubizaretta. Spiker Melih Şendil. Nasıl kızmış ama Melih Şendil. Nasıl dolmuş.

"Dün görecektiniz cakasını"

Vedran Runje



Bir insan hatalı çıkar da bu kadar çıkmaz ki. Hadi çıktın, penaltı yaptırma abim... Neyse ki takım 2-1'e çevirdi de unutuldu bu. Runjeee Runjeee..!

21 Mayıs 2010 Cuma

Harry Kewell



Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.


Çok sevdik be abi...




i love you harry kewell
Yükleyen oli2077. - Daha fazla spor videosu.

Kara Kıtanın Yükselen Değeri | FİLDİŞİ SAHİLLERİ

Geçtiğimiz günlerde 2010'a süpriz adayı olarak Sırbistan'ı blogumuza misafir etmiştik. (Yazının linki burada) Liglerin bitmesiyle birlikte Dünya Kupası heyecanına ısınmaya başladık. Kupaya kadar birçok takımın inceleme yazılarını yayınlamaya devam edeceğiz.

Beşiktaşlılık blogundan yazar arkadaşım CeyKun'un Fildişi Sahilleri Millî Takımı incelemesini blogumuzdan yayınlıyoruz. Kendisine teşekkürler.




Almanya 2006'da da ölüm grubunda(Arjantin, Hollanda, Sırbistan&Karadağ) bulunan "Filler"; Güney Afrika'da da benzer bir durumla karşı karşıya. Almanya'da sadece Sırbistan&Karadağ'ı -2 penaltı golüyle- yenmeyi başaran, filler bu seferde aynı şeyi yaşamak istemiyorlar. Brezilya, Portekiz ve Kuzey Koreyle G grubunda bulunan filler, önemli oyunculardan oluşan kadrosuyla ilk iki için şanslarını zorlayacaklar. İlk Dünya Kupası deneyimini 2006'da Almanya'da yaşayan Fildişi Sahilleri, grubu Sırbistan&Karadağ'ın önünde 3. olarak tamamlamıştı.

.

FIFA Dünya Sıralamasında 27. sırada yer alan filleri; son yıllarda Meksika milli takımını ve Manchester City'i çalıştıran, Sven Goran Erikkson çalıştırıyor. 62 yaşındaki deneyimli teknik adam; kariyerinde bir düşüş yaşıyor ve buna bir dur demek için Fildişi Sahilleri ile birlikte, G. Afrika'da sürpriz peşinde. Ayrıca( tam emin olmamakla birlikte) takımın kondisyonerliğini de son olarak Beşiktaş'ta görev alan Stefano Marrone yapacak.


2010 Dünya Kupası elemelerinin 1. turunda, Mozambik, Madagaskar ve Botsvana'yı safdışı bırakan filler, 2. turda ise Burkina Faso, Malavi ve Gine'nin bulunduğu gruptan 5 galibiyet, 1 beraberlik alarak G. Afrika biletini kapmışlardır.

Fildişi Sahilleri'nin İsveçli teknik adam tarafından açıklanan 32 kişilik aday kadrosunda ise şu isimler yer alıyor:

Kaleciler: Copa Barry (Lokeren), Aristide Zogbo (Maccabi Netanya), Gnanhouan Gérard (Vannes),Vincent de Paul Angban (ASEC Abidjan)

Savunma: Arthur Boka (VfB Stuttgart), Steve Gohouri (Wigan Athletic), Guy Demel (Hamburger SV), Eboué Emmanuel (Arsenal), Kolo Touré (Manchester City), Souleymane Bamba (Hibernian), Abdoulaye Meité (West Bromwich Albion), Benjamin Brou Angoua, Marc Zoro, Siaka Tiéné (Valenciennes), Igor Lolo (AS Monaco)

Orta Saha: Didier Zokora (Sevilla), Yaya Touré (Barcelona), Gilles Yapi Yapo (Young Boys), Didier Ya Konan (Hannover 96), Romaric N’dri Koffi (Sevilla), Emerse Faé (Nice), Cheick Tioté (FC Twente), Kouamatien Koné (CFR Cluj)

Forvet: Didier Drogba, Salomon Kalou (Chelsea), Aruna Dindane (Portsmouth), Gervinho (Lille), Arouna Koné (Hannover 96), Bakary Koné (Olympique Marseille), Kader Keita (Galatasaray), Seydou Doumbia (Young Boys) ve Sékou Cissé (Feyenoord).

Drogba, Kolo Toure, Eboue gibi Premier Lig'de oynayan önemli futbolcuları sahip filler, bu oyunculara yardımcı Zokora, Romaric, Gervinho, Keita gibi isimlerle kupaya renk katacaklardır. S.G. Erikkson'un; oyuncuların normal sezonda gösterdiği performansa bakarak, şöyle bir 11 ile mücadele etmesi sürpriz sayılmaz.

.

İlk 11'inden de görüldüğü üzere çok önemli oyunculara sahip Fildişi'nin handikapları ise; 1 numarayı teslim edecek güvenilir bir ismin olmaması ve Kolo Toure'nin yanında görev alacak iyi ve formda bir stoperin bulunmaması. Kaleyi büyük ihtimal Barry'e teslim edecek Erikkson; savunmada ise, Meite, Demel ve Gohouri üçlüsünden birisini seçecektir.

Fillerin en büyük silahı ise şüphesiz Didier Drogba olacaktır. Fildişi Sahilleri'nin kaptanlığını da yapan Didier; şu ana kadar milli takım forması altında 66 maça çıkıp, 43 gole imza atmış. Chelsea'de çok iyi bir sezon geçiren (37 gol) ve takımının Premier lig ve FA Cup'ı kazanmasına büyük katkı sağlayan Drogba, İsveçli teknik adamın da en çok güvendiği isim olacaktır. Takımın bir diğer kaptanı Kolo Toure ise, Arsenal'de geçirdiği başarılı sezonların ardından, yüksek bir bonservis bedeliyle (15 milyon pound) Manchester City'e katılmıştır. Mavilerle ufak tefek sakatlıklara rağmen başarılı bir sezon geçiren Kolo, takımının son anda Ş. Ligi biletini kaptırmasına engel olamamıştır. Bu yaz ise, Afrika'da takımının savunmadaki en güvenilir ismi olacağı kesin.

Takımın hücumdaki bir diğer önemli ismi ise, Lille'de başarılı bir sezon geçiren Gervinho olacak. Bu yıl Ligue1'de 13, UEFA Avrupa Ligi'nde ise 5 gol kaydeden oyuncunun hedefi, kendini Afrika'da gösterip, önemli bir takıma transfer olmak olacaktır. 22 yaşındaki oyuncuyu Fransa'da iyi performans gösterip, yükselen oyuncuları kadrosuna katan Lyon'un alması sürpriz sayılmaz. Sidney Govou'nun da büyük ihtimal takımdan ayrılacağı düşünülürse, yerinde bir transfer olabilir.

Takımın orta sahasına gelirsek, bana kalırsa Erikkson'un en güvendiği bölgedir. Yaya Toure önderliğinde Zokora ve Romaric'den oluşan üçlü, fizik bakımından neredeyse hiç bir ülkenin ulaşamayacağı düzeydedir. Sevilla'nın Kral Kupası'nı kazanmasında ve ligi 4. bitirmesinde, işin hammallık kısmını yapan Zokora-Romaric ikilisinin katkısı yadsınamaz. Keza aynı şeyleri Barça'da Yaya Toure içinde söyleyebiliriz.

Tüm bu oyuncuların yanında Eboue, Salomon Kalou, Kader Keita, Boka ve B.Kone gibi isimleri de ekleyince potansiyeli çok yüksek bir takım ortaya çıkıyor. Tecrübeli teknik adam Erikkson kaleyi ve defansın göbeğini sağlama alırsa, fillerin Portekiz ve Brezilyalı gruptan çıkıp, çeyrek finale kadar uzanmaları bile beklenebilir.

"Bizans"ın Göbeğinde Bursaspor Bayrağı





Hep itelediğim ama aklıma olan bir Bursaspor yazısı vardı.

O yazıda değinmek istediğim noktalardan biri de, Bursaspor'un camia olarak tavrı. Tribüncülüğü seven, takım-şehir ilişkisini maksimuma çeken bir camia var, helal olsun derim. Sağlam bir yapıda devam ederse, ki bozulacaktır, başarılara devam edebilirler. Şampiyonluktan sonra zor bir süreç onları bekliyor. Çünkü artık daha da "popüler"ler.

"Bizans" geyiğini bırakmaları kendileri açısından faydalı olacak. Bir İstanbul takımı taraftarı "Anadolu"ya sempati ile bakmayı istiyor olabilir kimi zaman, ancak şu Bizans geyiği bitmeli. Düşman kazanmanın bir anlamı yok. Hâli hazırda Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi potansiyel iki "düşman"ları var.

He tabii, "ben onların paçasından tutunarak yükseleceğim" derlerse o ayrı. Zaten yıllardır karşılarına Beşiktaş'ı almaya çalışmak gibi bir çalışmaları var ki takdire değer.

İstanbul'un canını çok sıkarlarsa 3 ezeli rakip "kapalı kapıların ardında" dost olur; Bursaspor'a neler yapmaz? Büyüyen ekonomisiyle futbol daha da çirkinleşen bir ortam ne de olsa.

İstanbul Bizans, Bursa Osmanlı... Yürüyün Osmanoğulları!

Pehh..

Foto: Petit'in Yeri'nden.

"Usta ile Çırak"ın Büyük Finali


Mourinho'nun finale gelene kadar geçtiği takımların hikayesinden 1 sezon daha "Ezel" çıkar. Geceleri yatıp dua etse, böyle böyle bu takımlar istiyorum dese bu kadar olurdu. Önce Chelsea, ardından başkanının perde arkası takımı Cska Moskova, ardından tercümanlıktan başladığı ve beklenilen görev gelmeyince kendi yolunu çizdiği Barcelona. Şimdi de son takım Barcelona çatısı altında ustası olan Louis Van Gaal'li Bayern Münih.

Aslında 2 takımın buralara gelmesi kağıt üzerinde hiç ama hiç düşünülmüyordu malumunuz. Hatta Bayern Münih, Torino'da Juventus'a 4 atana kadar gruptan bile çıkamıyordu neredeyse. Onları Ferrera kurtardı. Ardından ofsayttan gelen bir gol ile Fio'yu 2-1 ve 3-2 elemeleri, peşinden 2 hatayı affetmeyip 2 gol ile içeride 2-1, Old Trafford'da Man.Utd'yi 3-2 ile geçmeleri Lyon'a rakip yaptı. Lyon maçlarında da Arjen Robben ve Ivica Olic'in becerileri onları finale kadar getirdi. Şimdi ise rakipleri bireysel olarak aşılamayacak bir savunma ve tek adamın etkilemeyeceği Inter.

Mourinho takımlarının klasiğidir güçlü orta saha. Arkasında da yardımlaşmalı bir savunma hattı. Bayern Münih'ten bu 2 alanda da çok çok iyiler. Sol bekleri Diego Contento veya Holger Badstuber olacak ki, Maicon Douglas karşısında o kanat paramparça olur. Koskoca Barça bile sol beki Maxwell diye 3 tane yemişti. Bayern Münih'in, Inter kadrosundan üstün tek yanı Arjen Robben. Onun da Mou'nun eski öğrencisi olduğunu söylemeye gerek yok zaten. Atacağı adımı bilse de neticede Robben. Ama Ronaldinho'ya, Messi'ye 10 kişi bile top göstermeyen bir adam Mou. Robben gibi hızını ön planda tutan bir adamı rahatlıkla durdurabilir. Inter'in zayıf karnı ise Wesley Sneijder. O var ise hücumda daha hızlı ve efektifler. Eğer oyunda yok ise atağa çıkmakta sıkıntılılar. Sakatlığı ve son durumu nedir bilinmez ama Mou onu sahaya sürer.

2 takımın bir de "Joker"i var. Thomas Müller ve Goran Pandev. İkisi de hücumu kuvvetli olmasına rağmen orta sahaya yardımcılığıyla da önemli yer tutuyor takımlarında. Lakin, Mourinho, Pandev yerine Stankovic - Zanetti - Cambiasso 3'lüsünü sahaya sürüp daha sağlam durmak isteyecektir. Van Gaal'in ise bildiğinden şaşacağını sanmıyorum.

Daniel Van Buyten - Martin Demichelis tandeminin Lucio - Samuel tandemine karşı 1 adım geride olmasına rağmen kanat bekleri sıkıntı vereceğinden bu 2'lilerden daha çok zorlanan Bayern tarafı olacaktır.

Yani, Mourinho'nun dediği gibi "Normal şartlar altında Inter şampiyon". Arjen Robben'in yaratacağı anormal şartlar ve Jose Mourinho'nun çizeceği bir yol olacak bu.