
Spor medyasinin artik daha çok yorum kabiliyeti üzerinden döndüğü bugünlerde ironik bi şekilde bir tek ben demode kaldim sanirim. Geçen sene kaçirdiğim futbol gündemini bu sene yakalamak amaciyla bir kaç aydir Ntvspor, izlemeye çaliştiğim tek kanal, ntvspor.net ise baktiğim tek haber kaynağiydi. Bu takip mekanizmamin Yanliş olduğunu - daha doğrusu futbola dair başka bi zeminin olduğunu- anladiğim/animsadiğim an ise; Devrim Çetin' in yanliş bilgi veren bu sezon değerlendirme yazisiydi. Birincisi, Kasimpaşaspor Yilmaz Hoca' nin talebi üzerine takimdaki veteran oyuncularla yollarini ayirmişti; bu yazida yok. Halbuki, bir kaç hafta evvel ben bu haberi Ntvspor' dan okumuştum... ama bu bir sikinti değil; çünkü gayet anlaşilir futbolcularin mevkiilerini açiklayarak yazilmiş bir yaziydi. Eksik olmasi başka. Bir daha Ntvspor.net okumayacak da değilim; ama Futbloglar ile arasindaki farki gösterdi...
Devam edeyim... Dün gece öylesine futbloglar' a bakiyordum ki, çoğu kişinin Ntv' nin ve Ntvspor' un Kenanonuk-esk tarzindan uzaklaştiğindan girip; tarafli bir yayin politikasi izlediğinden çikmiş. Hatta bir yerde de Ntv ve Ntvspor alehinde kampanya, logo yahut banner da gördüm... Bu konuda yorumum biraz abese iştigal edebilir ama, daha fazlasini arz eden; Ntvspor' u yetersiz bulan kitle sokakta top oynarken yeşilsahada top oynamayi hayal edemeyen çocuklardan oluşmuştur; ve o çocuklari şu anda geçmişe olan özlemleri yapaydir.
Mesela NTV' yi kökten değiştirmeye çalişmak çok güldüğüm ve de tehlikeli gördüğüm bi fikir. Tanil Bora' yi ya da şurda bloga yazan öteki entelektüel futbol insanlarini halkin karşisina çikartmayi istemek, absürd ve mebzul miktarda hayalperest ve elit bir yaklaşimdan öteye gidebiliyor mu? Kahvede açik bir Tanil Bora ya da Aceto Balsamico görmek mi gönülleri ferahlatiyor? Ki bunun yerine, Tanil Bora' ya gitmek ya da Tanil Bora, Yiğit Akin ya da Yavuz Yildirim; hiç olmadi İslam Çupi okumayi teşvik etmek, onlarla kollektif ya da en azindan dirsek temasiyla bir güruh yaratmaya çalişmak daha komünist ve yerinde bir fikir gibi gelmekte bana. Kaç kişi İletişim Yayinlarinin futbol serisi olduğunu biliyor? Daha da ötesi; bu absürd değişim beklentileriyle yanan ve Ömer Üründül yorumlarini eleştirenlere bir gerçeği sunayim; Kötü Çocuk Türk, futbolu Ömer Üründül'ü ya da Ridvan' i anlayip yorumladiği, Sergen gibi bazi kelimeleri seçemediği kadar anlar. Hatta Ntvspor' da spiker, yorumcu olsa; interpol dinleyip; festivalden festivale koşsa dahi pop şarkilari yapar... Hii "ben Xavi' nin ara pasini Ronaldo' nun çalimlarla attiği golden daha çok seviyorum" diyorsaniz; bloglara bakmaya, Tanil Bora' yi takip etmeye devam edin ama, futboldaki "ataletin" tezahürlerine sanal ya da görsel medyadan müdahale etmenin sentetik bir fikir olduğu gerçeğinden, tribünde kolkola bağirdiğiniz adamlarin çoğunun nereden geldiğinden; aranizdaki soyut uzakliğin da bilincinde olun- ve ben buna girersem biraz fazla sosyolojik olucak herhalde onun yerine diyeyim ki;
"Siz, Ntvspor' dan Devrim Çetin; yazinizda böyle ufak bir yanliş ve bir kaç cümle düşüklüğü bulunmakta."