Lig Tv etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Lig Tv etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2010 Çarşamba

Tatilden Gol Atanlar Var







Beşiktaş 3-2 Konya Torku Şekerspor
10' Aurelio
45' Noel Tatilindeki Guti

Gerisini boş ver. Guti o kartı gördüğü andan itibaren Lig TV'nin "edi ile büdü"sü spiker kardeşleri için bu maçta oynasın istemiştim. Anında bok atmaya başladılar. Hafta içi idmanları özellikle bu lavuklar için takip ettim. Hepsinde de vardı Guti. Bu maçta oynaması üstüne krema derken, attığı golle kremanın üstüne mum dikti.

Reis adamsın, şu beş para etmez ağız ishallerine karşı bize bu hazzı yaşattığın için teşekkürler.

Gelelim görsele. Forza'da Gürkan Menteş hazırlamış. T-shirt olarak basılması konuşuluyor zaten. Zevkle alırız. Mükemmel!

başlığın isim babası alzindaroof başkan. eheh. adam haklı beyler.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Lig Tv'nin Yayıncılığı


Ağır konuşmak istemiyorum. O yüzden 2-3 maçtır denk geldiğim bir şeyi yazacağım sadece.

Maç Fenerbahçe - Galatasaray. Dakika 91.30. 3 dakika uzatmanın geriye 90 saniyesi kalmış. Derbinin son anları ve 2 takım adına da maç, durmayı bir kenara bırakın gidip geliyor, Emre Çolak pozisyon buluyor, Fenerbahçe atak yapıyor felan. Birden tam bu anda kameralar tribüne yöneliyor. Oyun başlamış durumda. Ekranda Adnan Sezgin. Ama resim seçme olayı devam ediyor. Oyun oynanıyor. Derbinin en kritik saniyeleri. Sonunda amacına ulaşıyor. Arda Turan'ı 2-3 saniyeliğine görüyoruz ekranda. Peki ataklar. Kimin umrunda. Arda'nın Kadıköy'de olması o an daha önemli.

Maç Kayserispor - Beşiktaş. Dakika yine aynı ! 91.30. Kayserispor golü bulmuş ama maç bitmemiş. Beşiktaş, son şanslarını deniyor doldur boşaltlar ile. Kameralar yine tribünde. Golün tekrarında "Arçil nasıl sevinmiş, kaç kere kolyesini öpmüş"ün hesabında, kimlere sarılmışın derdinde. Yine bir 30 saniye, bir atak, bir olay kaçıyor.

Maç Bursaspor - Fenerbahçe. Yine aynı dakika. 91.30. Aykut Kocaman'ın deyimi ile "rus ruleti" gibi bir maç. Orta sahalar yok. Bursaspor karşı karşıya yakalıyor, Fenerbahçe ceza alanında boş bir an arıyor felan. Birden yine sahayı göremiyoruz. Ekranlarda loş bir ortamda Sercan Yıldırım'ın babası olduğunu 7.kez söyleyen spikerin anlatımını duyuyoruz. Çünkü, 1.sinde anlamıyoruz biz Sercan'ın babasının bu karede olduğunu. Hoş, Sercan'ın babasını görmeyen de o seyirciler arasında nasıl seçecekse. Ekranda Sercan'ın babasının tepkilerini görüyoruz bu anlarda. "Sercan golü kaçırdığında ne yaptı, kafası yarılırken ne dedi, çıkarken nasıl tepki verdi". Yine 3 dakikalık uzatmaların 30 saniyesi kaçıp, gidiyor.

3 maçtır, maçın son anları, hem de gidip gelen maçların son anları böyle aptal şeyler yüzünden heba oluyor.

Bir de "
Phantom Kamera" geyiği var. Ağır çekimin de ağırı diyerek, kaç atak kaçıyor siz hesap edin.

18 Nisan 2010 Pazar

Fenerbahçe 0-3 Beşiktaş / Maç Sonucu





Ben demiyorum, Lig TV sapıtınca öyle diyor.
Ligi kızıştırmak için can atıyorlar herhalde. Olan Kayserispor'a oldu bu arada. :)
tam boyut için görsele tıklayınız.

29 Ocak 2010 Cuma

Sabah Erman, Akşam Erman, Yeter!




Bu iş neden bu kadar geyiğe sardı anlamış değilim. Erman Toroğlu Aziz Yıldırım isteği doğrultusunda kanaldan çıkartılmış falan filan. Bazen o kadar fantezilere dalıyoruz ki olayın en rasyonel, en basit açıklamasını kaçırıyoruz.

Lig TV bir pazarlama kanalı, bir haber kanalı değil. Bu kanalın asıl amacı Turkcell Süper Ligi olabilidiğince çok kişiye pazarlamak ve buradan "yayın hakkı" parasını çıkarmak, hatta üstüne koymak.

"Kaç kişi Erman Toroğlu için Lig TV satın alır?" sorusunun cevabını düşünürsek son seneler için, istenilen şey elimize geliyor. Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları farklı zamanlarda protestolar yapmıştı mesela. Digiturk'ler iade edilmeye başlanmıştı. Çoğu kişi de sebep olarak bu iki insanı söylüyordu Digiturk'e. Eh, insanların haberi var yani bundan.

Aziz Yıldırım'ı Erman düşmanı, Erman Toroğlu'nu halk kahramanı yapıp duygusal oyunlar çevirmenin hiçbir anlamı yok. Kimileri "Erman Toroğlu'nun ekmeğiyle oynanmaya çalışıyor falan diyor. Yok artık.

Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner be Erman Hocam! Ya da "gün olur devran döner, horoz domalır tavuk gömer" mi desek sizin jargonunuzla, seversiniz bu işleri siz.

27 Eylül 2009 Pazar

Fenerbahçeli Uğur Bolat??




Uğur Boral, Kaleci Polat, Sinan Bolat...

N'oluyoruz lan?

Hani bazen ben de aceleyle yazı yollarken hata yapıyorum da sonra düzeltiyorum. Koskoca (!) LİG TV olmuşsun, yarım saattir Fenerbahçeli Uğur Bolat muhabbeti çeviriyorsun. Düzeltmeye de niyetleri yok gibi. Çok garip ya.


Haber burada.

3 Eylül 2009 Perşembe

Teşekkürler Lig TV




Cuma akşamı Beşiktaş-Antep maçını evde TV'den izledim. Beşiktaşlılık blogundan yazar arkadaşım CeyKun ise kapalıda yerini almıştı. Lig Tv'de spiker sürekli taraftarı övüyordu. Eh, bunu yapmakta da haklıydı. Taraftar 90 dakika susmadan destekledi takımı, her zamanki Şeref Bey atmosferi yani. İşin ilginç yanı ise kameralar bir ara sürekli açık tribünlerdeki azıcık boş alanları gösterdi. Spiker normal şartlarda "stadda boş kalan kısımlar" diye geceler; kilişedir ya. Ancak o bile bir şey demedi. O atmosferde boş kalan azıcık tribüne laf söylemek komik kaçardı. TV başında anlam veremedim ancak dün gece Busker'in "oğlum o kadar süre takım-taraftar ayrı kaldı. İlk maçta tribünler niye bu kadar boştu?" sorusu üzerine o "boş koltukların" görüntüsü ne işe yarıyor anladım.
Üstteki yazıyı hazırlamıştım ancak o an vaktim yoktu taslak halinde kalmış. Bugün haber1903.com'un haberiyle hatırladım. Neyse, benim dikkat ettiğime onlar da dikkat etmiş.

Gerçi kaçırdıkları bir nokta var o da Fenerbahçe Tribülerini gösteren fotoğrafların çekildiği saat. Fenerbahçe taraftarının yapısını bilmiyorlar herhalde. Maç başlarken gelirler, maç bitince giderler. (Genel olarak) Gerçi yine de stadı çok da doldurdukları söylenemez. Ama sonuçta verilen mesaj ortada. Haber burada!

Teşekkürler LİG TV, insanları yanıltma çabandan dolayı! Ne geçer elinize anlamadım. Beşiktaş'a sallama için bir sebep daha mı?

Not: Beşiktaş'ın maçı Cuma günüydü hem de. İş günü, ramazan ayı faktörleri falan vardı bir de...

21 Ağustos 2009 Cuma

Lig TV'nin Çalıntı Logosu!



Tello'dan çalmışlar!... (:


Alıntıdır: Murat Demirel forza'da paylaşmıştır. Güzel yakalamış gerçekten.

16 Nisan 2009 Perşembe

19.00'da Başlayan Maçın 21.00'da Bitmesi


Direkt olarak LigTv'yi konu alan bir yazı bu. Hala aklınız, fikriniz, zikriniz derbiden sonradaki kavga yüzünden tartışmalarda ise, yok Volkan bilmemneresini kaşıdı, Arda bize aslında böyle yaparak hareket çekti muhabbetlerine devam ediyorsanız, yıllardır bir adım ileri gidememenizin asıl sebebidir aslında. İçimde birikmişti bu sayede de attım. Ohh.

Neyse 28.Hafta geldi çattı. Yine kritik haftalar maçlar felan. Biliyorsunuzdur, Turkcell Süper Lig'de veya Fortis Türkiye kupasında canlı olarak yayınlanan maçlar klasik olarak bu haftalarda 19.00'da başlar. 2.yarının da doğal olarak 20.00'da başlaması gerekmekte. Ama asla saatinde başlamaz. Dünyada bu uygulamanın olduğu iki ülke var. Birisi Brezilya, diğeri Türkiye. Nedeni ise basit. Tribün, konfeti mevzuu değil. Yayıncı kuruluşun aldığı reklamlar. 2.yarı 20.00 değil, 20.05'ten önce başlamamakta. Diyeceksiniz ilk yarı uzatma olur, geç başlar felan. Geç başlamasının nedeni de bu reklam ya neyse. Ortalama her Turkcell Süper Lig ve Fortis Türkiye Kupası maçının ilk yarılarına 1 dakika ilave edildiğini düşünürsek, bu uzama anormal. La Liga, Serie A, Premier Lig, Bundesliga, Hollanda Ligi hatta İngiltere Championship maçlarında bile maç başladıktan 1 saat sonra 2.yarı başlar. Saat 16.00 maç başlama saati ise dakika sekmez bu liglerde. 2.yarı da 17.00'da başlar ilk yarıda ne olursa olsun. Bu aslında canlı yayınlanan yayınlarda var ligimizde. Yayınlanmayan herhangi bir maç, radyodan dinlerseniz dakika sektirmez mesela. Ama Tv karşısında bu durum yok. En az 20 dakika devre arası veriliyor bu reklamlar ya da yayıncı kuruluş yüzünden. Diyeceksiniz reklam, ekmek parası felan. Reklam arasını herkese reklam vermek için uzatırsan 3 tane LigTv'de kurarsın, maçları da 8.30'da başlatırsın. Maç içinde alınanlar da cabası. Reklam aralarını kısa tutup, bu araların fiyatlarını artırmak ve aynı parayı kazanmak yine onların yapabileceği bir iş. O kadar pazarlama ve reklamcılık bilgim yok ama zor bir iş olmasa gerek.

Neticede ekran başında ya da tribünde maç izleyen adamın 7'de başlayan bir maçın başından en erken 9 gibi kalkması bir tek bizde var Avrupa'da. İtalya, İngiltere, Almanya, İspanya gibi liglerin maçlarını ücretsiz izlerken, para verdiğimiz bir yayının izleyici değil kendisini ön planda tutması olmamalı. Bu saatler ile ilgili bir yazıydı. Görüntü kalitesi, yayıncılık anlayışını ise sonra yazacağım.

19 Şubat 2009 Perşembe

Spor Basınından Seçmeler #2

Aslında o kadar zor olmaması lazım.

Inzaghi mi, Inzagi mi?

"tam boyut için resme tıklayın"