Basın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Basın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Ocak 2011 Cuma
Futbolcu Röportajı Yapmak
Dün Lig TV'de Ömer Güvenç'in Guti ile yaptığı röportaj vardı. Ülkede futbolcular zaten az konuşuyor, biz de böyle şeyler bulduk mu göz kırpmadan izliyoruz tabii.
Bir şey dikkatimi çekti. Röportaj her zamanki gibi "fix" sorularla başladı. Konu Türkiye'nin futbol olarak Avrupa'nın neresinde olduğuna geldi. Buraya kadar yine iyi gidiyordu. Tamam, her Avrupa'lıdan kıyas istemek gibi bir hastalığımız var (yıllardır sorulur ve alınan cevap değişmez) ama biraz yaratıcı olun yahu. Ömer Güvenç, Guti'nin magazin basını ile derdini sordu önce. Guti de "ben sadece yaptığım iş konuşulsun istiyorum" gibisinden cevap verdi. Bunun üstünden iki dakika geçmeden Ömer Güvenç'in sorusu "İspanyol kızları mı daha güzel, Türk kızları mı?"... Tabii makara falan gitti orada konu...
Sonra düşündüm acaba ben olsam ne sorardım diye. Daha doğrusu, Guti'den neyi duymak isterdim bu aralar?
- Altyapıdan kampa katılan Muhammet hakkındaki düşünceleri?
- Orta sahada mı yoksa forvete yakın bölgede mi oynamayı sevdiği?
- Eski bir Madrid'li olarak Barcelona'nın şu aralar insanlara yaşattıklarına bakışı?
- Artık nerdeyse 2 takımın rekabetine dönüşen İspanya Ligi hakkındaki düşünceleri?
...
İki dakikada bunlar geliyor insanın aklına, düşünsek neler çıkar kimbilir. Bunları duymak, "Futbolu ne zaman bırakmayı düşünüyorsun?" sorusundan daha güzel olurdu herhalde. Ömer Güvenç'den bu saatten sonra bunları düzeltmesini beklemek belki saçmalık da, yeni yetişen muhabirler falan uymaz inşallah bu amcalara.
Magazin değil, futbolu konuşabilen. Haber değeri değil, futbol değeri olabilen sorular ve cevaplar sanırım herkesi daha çok tatmin edecektir. Nitekim Guti'nin gitar çaldığını bilmek güzel bir anektod olabilir ama muhabbet o çerçevede gittiği sürece -hatta istek şarkıya götürmek olayı- bir halta yaramıyor. Ben, Guti gibi bir futbolcudan "yararlanmak" istiyorum. Benim gibi başka insanlar da vardır kesin. Magazinin futboldan tamamen gitmesi imkansız da, futbol muhabiri olan adam magazin yapmasın bari.
fotoğraftaki çocuk da içimizi kıpır kıpır eden genco Muhammet. Şimdi Ömer Güvenç capsi koyup da ortamı bozmayayım dedim. eheh.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Jose Maria Hernandez Guti
10 Eylül 2010 Cuma
Basın'a Selam
Geçen Salı HTSpor'da "bloglar arası" başlığı altında bloglardan derleme yapmışlar, koymuşlar gazeteye. Bizim blogun "Prekazi'den Özür Dilensin" yazısı da gitmiş oraya. Dün bizim Felix'le buluştuğumuzda haberim oldu. Ne zamandan beri böyle bir uygulamaları var bi' fikrim yok. Kaynağı gösterdikten sonra koysunlar umrumda da değil. Başka bir şey geldi aklıma.
Hani bu adamlar demek ki bloglari ciddi anlamda "görmeye" başladılar. En azından HT ekibi bi' göz atıyor. Üstteki görseli hediye edeyim dedim, en azından Kartal Yiğit'in gözüne çarpar belki. Selamlar üstteki pankartı hakedenlere.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet
25 Nisan 2010 Pazar
Beşiktaş'da Dün Akşam / Küfüre Karşı Türk Basın'ı
Bu yaşıma kadar Beşiktaş Şeref Bey Stadyumunda böyle bir şey yaşamadığıma yemin edebilirim. Barcelona'lar, Manchester United'lar geldi buraya ama böylesine farklı bir olay yaşanmamıştır herhalde. Olayları herkes biliyor. Kabul etmek gerek, farklı bir geceydi.
Takıma olan yaklaşım konusunda söylenen şu beste özettir. Daha fazla yorum yapmak abesle iştigal olur bu saatten sonra:
Mustafa Hoca'nın ve takımın tebrik edilip sezonun kapanması ayrı bir güzelliktir. Her sezon sonu küsüp, sezon içinde buzları eritmeye çalışmaktan iyidir.İyisiyle kötüsüyle sezon bitti,
Canın sağ olsun Denizli.
Bu taraftar hep arkanda,
Seneye korkak oynatma.
Gelelim küfür olaylarına;
Küfüre karşı bir insan olmadığımı söyleyebilirim. Yerine göre gayet güzeldir. Küfür gibi yaşanılan ülkede az bile küfür ediliyor bazen. Toplu olarak küfürde ise dün çığır açıldı. Stadlarda her zaman küfür edilmiştir ancak böylesine 90 dakikaya yayılma ben hayatımda görmedim. Bir de 23 Nisan yüzünden çocuklar varmış stadda bık bık. Normalde 18 yaş altılar, bayanlar girmiyor değil mi stadlara? Küfürü oradaki çocuklar daha iyi ya da daha kötü yapmaz. Ha 30 çocuk ha 300 çocuk. Küfür aynı, çocuklar aynı. Konuyu başka yerlere çekmenin anlamı yok. Bu ülkede Beşiktaş'ın futbolcusu bir hareket yaptığında insanlar Beşiktaşlılığını "askıya" aldı. Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı yapınca "kasığı ağrımıştır" oldu.
Aziz Yıldırım, Mahmut Özgener, Federasyon, Basın... Herkes payına düşeni aldı dün. Henüz gazeteleri okumadım ancak tahminen bu küfür olayı manşetlere taşınacaktır.
Bunu yapan basın... İçlerinden birisi taraftara ana avrat sövmüş biri olacak. Bir diğeri de "az bile söylemişsin, çerçeveletip odasına assın lavuk" diyen çok tanıdığımız bir blog yazarı gazete editörümüz olacak. Hepsini aynı kefeye koymak doğru olmaz belki ama yine de "geçiniz" efendim. Küfür gibi hareketleri de unutmadık; hiçbirimiz masum değiliz.
foto: Geçen seneki şampiyonluk kutlamalarından değil, dün akşamüstü Beşiktaş Dolmabahçe Caddesi girişinden.
not: yazıyı sabah bitirmeden önce "kaydet" yerine "yayınla" tuşuna bastığımdan bazı takip sitelerinde iki kere yayınlanmış olabilir. Görüntü kirliliği için kusura bakmayınız.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Beşiktaş,
Tribun Kulturu
Beşiktaş'lı Asena Özkan'dan İki Yazı
Kendisi Beşiktaşlıdır bildiğiniz gibi. Kendisi buna "Beşiktaş'a sempati ile bakmak" der. 2004'de Beşiktaşlılığı bıraktığını açıklamıştır. Bunu da hiç anlamam zaten. Takım tutmak nasıl bırakılır? Neyse, 2004'de yazdığı yazıda haklı noktalara değinmiş olabilir. Ancak 100. Yıl Şampiyonluğunun şaibeli olabiliceğini ima edecek kadar da alçalmıştır aynı yazıda.
Gelelim bugüne:
Bakınız burada geçen haftaki Fenerbahçe maçından sonra yazdığı yazı var. Belki de makul bir spor adamı gibi davranıyor diyebilirsiniz. Beşiktaş'ın fubolunu eleştiriyor sadece. Ne Fenerbahçe'nin ahlaksızlığı hakkında bir kelime ediyor, ne de hakem hakkında bir şeyler diyor. Sadece "hata" yapmıştır gibisinden kapatıyor konuyu. %80 oyun, %20 hakem ve futbolcuların davranışları. Fenerbahçe tarafının "küfür gibi" hareketlerinden eser yok.
Burada ise Sivasspor maçı ardından yazdığı yazı var. İlk cümleden başlıyor taraftar böyle yaptı, küfür etti zart zurt. Araya bir iki Necip, Rıdvan, Tabata katıyor. Ssnra tekrar Beşiktaş camiasına giydirmeye başlıyor. % 80 saha dışı olaylar, %20 hakem. Şimdi gel de beni samimiyetine, Beşiktaşlılığına inandır Sayın Asena Özkan.
Ama haklısınız. Bu ülkede karşındakini aşağılayacaksın, ezmeye çalışacaksın, indireceksin adeta. O ne kadar aşağı inerse sen o kadar yüksekte görünürsün. Ama bunları yönetim-futbolcu-taraftar bazında birleşip yapmaz isen; sadece taraftarın net olarak küfür ederse köşelere, manşetlere taşınırsın.
Geçiniz!
Yukarıdaki fotoğraf da Radikal arşivlerinden. Aslında ben de o gazeteye "sempati ile bakardım" da artık bıraktım. Bir ara "Elveda Radikal" diye bir yazı yazarım olur biter.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Beşiktaş
4 Ekim 2009 Pazar
Saygıdeğer (!) Basın Bunu da Yazın !!
Frank Rijkaard'ın maç sonunda yaptığı açıklama buydu aslında. Mağlubiyet hakkında; "Bireysel olarak düşünmemeliyiz. Beraber oynayıp, beraber kaybediyoruz. Sorumlu olan benim ve bu mağlubiyeti üstleniyorum" demişti maç sonrasında. Dinlemediğim için maç sonunu, netten takip ettiğim kadarı ile Rijkaard mağlubiyetin suçunu Terim'e attı gibilerinden bir imaj yaratıldı. Aslında olay sadece; "Yorgunluk, eksikler var takımda bu mu etken mağlubiyette" gibisinden bir soru idi. O da sakat olduğu için oynatılmamasını istediği halde oynatılan oyuncusundan bahsetti.
Peki sonuç ne? Rijkaard, faturayı Terim'e kesti... Yazık..
Etiketler:
Basın,
Felix Mourinho,
Frank Rijkaard
26 Eylül 2009 Cumartesi
Hoşgeldin Telegol! (+16)
Serhat Ulueren önderliğinde bir "yazılı" basın komedisi daha her gün bayilerde yerini almaya başladı. Allah böyle büyükleri başımızdan eksik etmesin. Mazallah habersiz kalırız spor camiasından."At yalanı, seveyim inananı" tarzı haberleriyle alışkın olmadığımız (!) gazetecilik anlayışlarıyla, biz Golsüz Eşitlik ailesi olarak "HOŞGELDİN TELEGOL" diyoruz.
+16 da bu görselde saklı. Kardeşlerimiz kötü etkilenmesin diye +16 diye uyardık, yoksa bizim memlekette g.te g.t derler!
Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda nadir bulunan, dürüst ve işini layıkıyla yapan basın mesuplarından özür diliyorum.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet
12 Ağustos 2009 Çarşamba
Fener'i 4'leriz !!

Fener'i 4'leriz diye bir manşet atmış Fotospor. Sözün sahibi Adnan Polat, sözde tabii. Hem de en az 4 demiş. Muhattabı ise Fenerbahçe. Başlığa bakınca, haberi okumazsan, en azından dikkatli okumazsan, cuk diye yiyip, salak bir tartışmaya neden oluyorsun. Haberin aslı ne derseniz yazayım da burada da tartışma başlamasın;
Takımına çok güvenen ve Gaziantep maçında ilk 30 dakikaya hayran kalan Başkan Polat’ın yakınlarına “Fener ile bugün oynasak en az 4 atarız. Takım öyle bir kıvama geldi ki taraftarları umutlandırıyor, rakipleri korkutuyor. Futbolcularım sahada makina düzeninde oynarken benim de formayı giyip top koşturasım geliyor” dediği ileri sürüldü.
Makine düzeninde sallıyorlar efendim, durduramıyoruz.
Etiketler:
Basın,
Felix Mourinho
11 Ağustos 2009 Salı
Spor Basinindan Sezon Acilisi

Aylar boyunca her hafta calisan, her hafta hic sorun cekmeden bir tartisma konusu bulabilen, surekli olarak bir polemik yaratip, her hafta birilerini rahatlikla carmiha gerebilen super basin mensuplari, hemde mis gibi yanmis, en kral tatilciyi kiskandiracak derecede esmerlesmis halleriyle, sezon acilisi olmasina ragmen performanslarindan hicbisey kaybetmeden hatta daha artmis bir performans ile tekrar ise koyuldular. Ilk haftaya kadar olan sure zarfinda neler oldugunu belirtmek gerekirse;
"Milan Baros, benim nazarimda hala golcu degil. Antep'in hocasi da cok onemli bir hamle yapti. 2 bekini hucumcu secmek buyuk istir. Orta sahasi Ayhan, Aurelio olan bir takim benim nazarimda buyuk degildir. Arda o pozisyonda sari degil kirmizi kart gormeliydi." H.U.
"Denizli'de elektrikleri bilerek kestiler. Federasyon maci oynatmak isteyince tekrar elektrikler geldi. Amac maci tekrar oynatmakti." S.Yula
"Alex, Fenerbahce'nin Avrupa maclarinda hic yok. Kayboluyor ortadan. Bana Alex'i bir Avrupa macinda gosterin" Ahmet Cakar'dan 2007-2008 Sampiyonlar Ligi asist krali Alex de Souza yorumu
"Rijkaard, hoca degil. Barca'yi herkes sampiyon yapardi" Jordan ve Pippen'in kankasi bir yazar
Etiketler:
Basın,
Felix Mourinho
5 Ağustos 2009 Çarşamba
Sunta vs Basın
Bu saate kadar olayı "Rüştü Hakeme Küfür Etti" diye yayınlayan tüm basın kuruluşlarına helal olsun. Ben küfürün ne olduğunu bilmiyordum tam olarak. Rüştü tam olarak "Maçın anasını s...." demiş hakeme.
Doğru mu demiş? Neyse, buna yorum yapmaya gerek yok. Kupayı kazanan takımın başarısına gölge düşürmeyelim.
***
Hadi Rüştü bunu demiş olsun. Bu hakeme hakaret midir?
"Maçın Anasını S...." ile "Hocam Seni S...." arasındaki fark?
Bir de kurallardan, kanunlardan örnek vermişler "hakeme hakaretin sonucu ne olur?" diye.
Bu"basın" ile bildiğimiz "sunta" arasında pek bir fark kalmadı gibi sanki.
İkisine de dışarıdan rahatça şekil verilebiliyor!!!
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet
Aida Yespica ve Elano


İki vatandaş arasındaki farklardan biri.
Birinin Galatasaray ile alakası olmuştur, birinin ise yakınının Beşiktaş ile alakası olmuştur.
Beşiktaş ile alakalı olan kişi daha Türkiye'ye gelmeden ülkede meşhur olmuştur. Basın organlarımız sağ olsun yeni transfer Ferrari'den çok, Ferrari'nin arkadaşı Aida'dan bahsetmiştir. Neyseki Ferrari ile Aida ayrıldı da bu defter kapandı.
Galatasaray ile alakalı olan Elano. Kendisinin bir ara ne ile gündeme geldiğini söylemeye gerek yok. Sonuçta Aida ile kıyaslanmayacak iğrençlikte bir olayla gündeme düşmüştü. Peki basın neden hatırlatmadı bu olayı bolca? Bir düşünün Elano Beşiktaş'a gelseydi? O malum görüntünün altına "Bu mu Beşiktaşlı duruşu?" diye yazıları yazılıp sitelere verilmeyecek miydi?
Ferrari transferi daha gündeme gelir gelmez günaşırı Aida'nın görüntelerinden videolar yollayan haber servislerimize de selam olsun!
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet
Goygoycular & Yılmaz ÖZDİL

Hatırlatmasak goygoycular ‘fink’ atacak!
Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın transferleri yere göğe sığdırılamıyor... Beşiktaş’ın Alman transferi için ne yazılıyor?
*
“Fink vasat...”
“Fink yavaş...”
“Fink çok kaliteli değil.”
“Fink’in kariyeri zayıf.”
“Fink pasif kalıyor.”
“Fink yetersiz...”
“Fink sıradan topçu.”
*
Halbuki...
*
Geçen sene, Michael Fink’in Galatasaray’ın transfer listesinde olduğu söyleniyordu. Doğru muydu o transfer haberi, balon muydu bilmiyorum ama, şunlar yazılmıştı geçen sene...
*
“Bundesliga’nın en iyi liberosu.”
“Almanya’nın gözdesi.”
“Hızlı, kontrollü.”
“Çok yaratıcı...”
“Tam bir makine...”
“Stuttgart da peşinde.”
“Daum’un listesinde.”
*
Ayıptır, ayıp...
*
Galatasaray isteyince, muhteşem...
Daum isteyince, harika.
Beşiktaş’a gelince, vasat!
*
Beşiktaşlı değilim ama, Galatasaraylı Fenerli medyanın bu halini görünce, siyah-beyaz formayla gezmek geliyor içimden.
Yazının tamamı için buradan.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Yılmaz Özdil
31 Temmuz 2009 Cuma
Ulusal Basın vs Futbloglar
Farkettim de blogda yazmaya, blogları takip etmeye başladığımdan beri gazetelerin spor sayfaları hiçbir şey ifade etmiyor.
İşine geldiğince kaleminden millete sağlayan, tiraj uğruna yalanı doğruyu ayırmayan, yer yer birilerininin maşası olan maaşlı spor yazarları yerine; tribünde veya evinde maçını izleyip evine dönen, yazdığı yazıyı sadece kendi istediği için yazan, bu işten kuruş kazanmayan, amatör ruhlu, kimsenin maşası olmayan spor yazarları benim tercihimdir, herkese de tavsiye ederim.
Tabii ki işini hakkıyla yapanlar vardır, sadece genelleme. Gerçi bayağı büyük bir genelleme ya, neyse!
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Futbloglar
29 Temmuz 2009 Çarşamba
Fark Atmışız da Haberimiz Yokmuş || Fotomaç
Etiketler:
Basın,
Felix Mourinho
13 Temmuz 2009 Pazartesi
Medya Spor (Aka MaymunSpor)
İğrenç herifler...
Haberi manşetten nasıl da güzel çarpıtmışlar! Haberin aslının bu "8"li gönderme olmadığını, 13 yaşındaki kardeşime açıklamayı okutsam anlar. Nedir bu şimdi habercilik mi? Siz gidin Aida'nın "erotik" görüntülerini yayınlayın tüm gün. Sapık mısınız nesiniz yahu!
Beşiktaş taraftar forumlarında boşuna "maymunspor" olarak anılmıyor bunlar değil mi?
Lan koca ülkede bir tane bile adam gibi spor servisi yok mudur?! Gerildim yine...
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet
6 Temmuz 2009 Pazartesi
... Ahmet Çakar!
Ben bu ülke spor basınında bu kadar tehlikeli başka bir adam daha görmedim. Bu akşam programda konu Galatasaray'dı. Adam tutturdu "Galatasaray camiası büyük camia değildir" vs. Her kulübe bir şey giydirmesi lazım adice, yoksa rahat edemiyor. Topuz muhabbetinde de ortalığı karıştıran bu isimdi. Yıldırım Demirören o akşam doğru dedi "Tehlikeli adamsın Ahmet Çakar" diye. Beşiktaşlıyım bilenler bilir. Adam başka takımlara bile atıp tutarken midem bulandı. Reyting falan için yapıyorsa Kanalturk'e kolay gelsin. Gerçek spor severden reyting kazanamaz bu adam. Şahsen midem bulandı izlemeyi bıraktım bu iğrenç herifi!
Başlıktaki üç noktaya en uygun hakareti siz yerleştirin!
Etiketler:
Ahmet Çakar,
Basın,
Bay Kerahet
5 Temmuz 2009 Pazar
Basın Hangi Gezegende Yaşıyor?
Dün Nihat'ın olayı ile ilgili Lig TV'nin hangi gezegende yaşadığını sorgulamıştık. Lig TV'nin Nihat'ın askerlik yapacağından habersiz "antremana katılmadığını" yazdığı söylemiştik.
Olayın içi biraz daha değişikmiş.
Bildiğiniz gibi Nihat hâlâ Villareal'in futbolcusu. Beşiktaş henüz bir bonservis alışı yapmadı resmi olarak. Sebebini ise helal olsun bir adet basın kuruluşu yazmış değil. Hepsi sağ olsun Murat Kuş'un "Nihat hâlâ Villa'nın futbolcusu. Askerliği bir bitsin..." tarzı açıklamasının altında bir şeyler arayıp, Beşiktaş taraftarının aklına "Acaba?" sorusunu getirip canını sıkmaya çalışıyor.
Olayın içyüzü hakkında Haber1903'den bir açıklama geldi. Nihat'ın askerlik yapması için yabancı ülkede oyuncu olması lazım. 21 gün askerlikten sonra atacak imzayı doğal olarak. Murat Kuş'un açıklamayı böyle yapması da bu yüzden.
Bunu bir satırda bile dile getirmeyen "uzaylı basın"a teşekkürler.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Nihat Kahveci
30 Haziran 2009 Salı
İnsan Üstünde Oturduğu Yerden Haber Yaparsa !
Evini değiştirme talebiyle yönetimin kapısını çalan Arjantinli’nin kullandığı konuta büyük zarar verdiği öğrenildi. Eşyalı olarak kiralanan villada ev sahibi tarafından 35 bin TL’lik hasar tespiti yapıldı. Evin perdelerinin artık kullanılmaz hale geldiği, ayrıca bazı eşyalara ise Bobo’nun köpeğinin ciddi zararlar verdiği belirlendi. Yönetim ev sahibi ile anlaşma zemini ararken, Brezilyalı futbolcunun ise bu hasarları kabul etmemesi, olayı farklı bir boyuta taşıdı. Ayrıca Sambacı’nın aracıyla defalarca köprü ve otobanlardan kaçak geçtiği, bu nedenle de yüklü bir cezanın kesildiği ileri sürüldü. Faturalarla problemi gözlenen (!) Bobo’nun bu tip başka vukaatlarının da olduğu kaydedildi.
Arjantinli, Brezilyalı, Sambacı= Bobo ???
Yönetim anlaşma zemini araması da ilginç. Hasarlara karşılık bonservisini verirler herhalde.
Faturalarla problemi gözüken Bobo'nun bu tip başka vukuaat da varmış... İşte bu cümleye biterim ben hacı. Ne o, söylemeye kıyamadınız mı? Tehdit mi ettiniz? Hay Allah'ım ya...
Haberin Aslı
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Bobo
27 Haziran 2009 Cumartesi
Şerefsiz Basın, Bunu da Yazın!
İlker Ateş: Ben bildim bileli BEŞİKTAŞ medyada sevilmez, ülkemiz takımı olduğundan ve ülke futbolunun öncüsü, lideri olduğundan mecburiyetten ufak da olsa gazetelerde yer verilir. Medya içerisinde BEŞİKTAŞ sempatizanı bir birey olsa da farketmez; çünkü o kişinin müdürü veya patronu başka takımlıdır.
En önemli konu ise şu ve bunu net olarak söyledi Sayın Ateş: BEŞİKTAŞ'lı bir medya mensubu bizim sektörde önemli yerlere gelemez, getirilmez. Benim Bab-ı Ali döneminden bugüne uzanan meslek hayatıma kadar bu böyledir.
(Medya kuruluşlarının bazı takımları kayırdığını bazı takımlara ise art niyetli yaklaştığını düşünüyor musunuz? sorusuna verilen cevap)
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet,
Beşiktaş
13 Haziran 2009 Cumartesi
Satılmış Basın
Bu ülkede bence her sene şampiyon Fenerbahçe olsun. Böylelikle gündem kendiliğinden oluşur gider. Aziz el değmemiş olur... Bakalım bir geçmişe:
- Şampiyon Galatasaray: Aziz Yıldırım istifa ediyor! Gündem Aziz Başkan. Gitme Başkan, Kalma Başkan... Nerede Şampiyon Galatasaray?
- Şampiyon Beşiktaş: Aziz Yıldırım "Ben Beşiktaşlıyım" diyen futbolcu için ortalığı yıkıyor. "Alacağım bunu" diyor. Gündem: Topuz Hangi Takımda? Nerede Şampiyon Beşiktaş?
Fenerbahçenin oyuncağı olan o tüm basının Allah belasını...
Bakıyoruz heberlere:
- Beşiktaşlı Başkan Antalyaya gidince "Futbolcunun ayağına kadar gittiler" diyen, Fenerbahçeli Başkan Uçakla Kayseriye gidiyor, şoförlüğünü yapıyor getiriyor adamı: "Büyük operasyon".
- Mehmet Topuz Fenerbahçe'ye hayırlı olsun. Kazanan Kayserispor, kaybeden Beşiktaş! Fenerbahçe işin dışında, sadece bir Aziz Yıldırım resitali var. Adam şov yapıyor. İşin içine Kayserili Milletvekilleri dahi giriyor, Topuz'u Fenerbahçeye katmak için.
- Henüz resmi bir açıklama yok. Beşiktaş taraftarı sallıyor da sallıyor Mehmet'e. Bu da biz taaraftara kapak olsun. Tümer'den sonra etti iki, paranın satın alamayacağı şeyler bence öldü çoktan.
Etiketler:
Basın,
Bay Kerahet
8 Haziran 2009 Pazartesi
Sen Nasıl Bir İnsansın?!

Büyün gece boyunca Telegol programında ortalığı kızıştırmaktan başka bir şey yapmadın Sayın Ahmet Çakar. Sorsak; "Çözüm Arayan" kişilerden biriydin bu gece. Ancak yanındaki diğer tetikçilere kıyasla gecenin en iğrenç insanı seçiyorum seni kendimce. Ah bir de şunları okuyacak olsan neler diyeceğim de...
Etiketler:
Ahmet Çakar,
Basın,
Bay Kerahet