Gökhan Zan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gökhan Zan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Merhaba, Ben Gökhan Zan


Yaşım 29. Hatay'lıyım. İsmimin Hatay telaffuzu Gekhen şeklindedir. Bizim oralarda herkeste benim formam vardır. Ben hediye ettiğim için değil. Lütfen. Çanakkale Dardanelspor'da sivrildim. Beşiktaş beni aldı. Ama daha sonra "Gaziantepspor'dan adam almazsak sezona başlayamıyoruz, vallahi işlerimiz rast gitmiyor" politikası yüzünden kiralık olarak gittim. Geri aldılar.

Formda olduğumda, konsantre isem, havadaki sineğe bile kafa atarım. Tank gibi rakibi ezerim. Toraman atıldığında tek başıma Bursa'ya direnmiştim. Pozisyon dahi vermeden ezdim bütün Bursaspor'u.

Tigana döneminde omzum çıktı. Sakatlandım. İyileştim. Tekrar omzum çıktı. Yine iyileştim. Ama formumu kaybettim. Sürekli sakatlanır oldum. Cehennem Silahı II'de ki Mel Gibson gibi omzumu kendim takıp, çıkartır oldum.

Sağlam döneminde bu kez adale sakatlıkları yaşadım. Kadıköy'de 2-1 kaybettiğimiz Fenerbahçe maçında uzun top atarken sakatlandım. Bu maça kadar toplam 17 kez sakatlanmıştım. İyileştim, yine sakatlandım. Metalist maçında iyi eskortluk yaptım. Takımdan gönderilecektim ki, Denizli hocamız geldi.

Denizli döneminde, hocanın prensi oldum. Kaptan bile yapıldım. Arada yine sakatlandım. Belediye maçında 83'te yediğimiz golden 45 saniye sonra galibiyet golünü attım.

Milli Takım formasını giyerken Çek C. maçında rakibe tekme atıp sakatlandım. Turnuvayı kapattım.

Galatasaray'a geldim. Servet ile sezona iyi başladık. Ama yine sakatlandım. Toparlayamadım. Anladım ki, sağlık ekibi beni transfer etmiş. Ama pek farkedilmedim. Sağlık ekibi benden daha popüler isimlerde sakatlıklar yarattı.

2010-2011 sezonunun ilk resmi mücadelesi olan OFK Belgrad maçında sakatlığım nedeni ile oynayamayacağım. Bu kez boyundan dolayı.

Ama bu sezon herkes gerçek Gökhan Zan'ı izleyecek. Bu sezon olmazsa da gelecek sezon kesin herkes gerçek Gökhan Zan'ı izleyecek. Elbet bir gün herkes gerçek Gökhan Zan'ı izleyecek.

12 Nisan 2010 Pazartesi

İtalyan Aygırı vs Bizim Caner




Matteo Ferrari / 2010



Caner Erkin / 2010



Gökhan Zan / 2010

5 Şubat 2010 Cuma

Neill + Ferrari = Gökhan Zan !





Neill, Gökhan Zan'ın yarısı değil.
Sergen Yalçın/4.2.2010

Ferrari, Gökhan Zan'ın yarısı etmez.
Mehmet Demirkol/7.7.2009

Yahu ben anlamıyorum bizim futbol yorumu yapan insanların Gökhan Zan'ı nasıl gördüğü. Başka bir Gökhan Zan mı izliyorlar? Aklıma gelen başka bir şey ise Gökhan Zan'ın arkasında derin devlet, mafya babaları, CIA falan olması. Bir şeyden korkuyorlar da mı söylüyorlar bunları? Yoksa bu adamı kimse bu kadar savunmaz. Çok garip...

Demirkol'a, Yalçın'a bu sözleri zorla söylettiren kuvvetler beni aşağı almasın şimdi. Bence Ferrari + Neill = Gökhan Zan. Aman abi'm. Ehe..

Vallaha çok garip...

4 Aralık 2009 Cuma

Gökhan Zan'ın Telefon Rehberi


Müthiş atmasyon araştırmacılık haberciliğine başlıyorum şu andan itibaren. İlk hizmetimiz Gökhan Zan'ın telefon rehberini ele geçirmek oldu. Futbolcu numarası pek yok şaşılacak şekilde. Numaraları yazmadan isimleri veriyoruz sadece...

Mete Düren
Mete Düren Avea
Dr. Hans - Wilhelm Müller- Wolfart
Murat Çevik
Burhan Uslu
Murat Çevik Vodafone
Ayhan Optur
Okmeydanı SSK
Ayhan Optur Ev
Tobias Linderoth

Bir gün milli takımın kamp yaptığı otelin önünde Fatih Terim'le sohbet ediyormuş Arda Turan. Otelin otoparkında da futbolcuların araçları duruyormuş. Arda, şu siyah araba benim , şu jeep Servet'in diye saymaya başladıktan sonra ileride duran ambulansı göstererek hocam bu da Gökhan Zan'ın demiş...

Durum bu...

Sağlık Kontrolleri?




Hürriyet güzel atmış manşeti, "Galtasaray'ın camı çatladı".

Konu o değil aslında. Merak ettiğim bu ülkede sağlık kontrolleri nasıl yapılıyor?

Bu adam her sezon birkaç kere omzundan sakatlanıyor ama hâlâ takır takır sözleşmeler havada uçuşuyor. Bir sorun olduğunu anlayamıyor mu doktorlar?

Ya da "futbolcu adamın kolla-omuzla ne işi var?" diye mi düşünüyorlar?

Tabii bir adamın sürekli aynı yerinden sakatlanması tesadüfse ne derim bilemiyorum.

Geçmiş olsun "Cam Adam".

Unutma; gökdelenler de camdan yapılmıştır! Pehhh...

(Gökdelen olayı bu linkdeki haberde)

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Kör Galatasaray'a Gider, Badem Gözlü Olur





Gökhan Zan Beşiktaş kariyeri boyunca bu ülkenin en "sakat, bomba, yetersiz, kazma" stoperi ilan edilmedi mi? "Pozisyon bilgisi yok, taktik bilgisi sıfır..." diye konuşulmadı mı?

Şimdi bakıyorum her yerde adamı övmeye başladılar. Yanında Servet iki kişilik oynarken bir yere kadar kapatır Zan'ın hatalarını ama Zan yine de bildiğimiz Gökhan Zan'dır. Ah pardon, unutmuşum: Miilî takımın tandemi bu ikiliden oluşuyor. Millî takım da ortada zaten...

Yahu bir de bu adamı bir aralar Arsenal bile istemişti! Adamla Beşiktaş bile kontrat imzalamadı. Galatasaray bedavaya buldu(gerçi verilen maaşdan acısı çıkıyor bedavaya almanın); yanında da hazırda-uyumlusu Servet vardı diye aldılar bence. Servet olmazsa Galatasaray'ın tandeminde Gökhan Zan- XXXX ikilisini zor günler bekler.

Anektod: Geçen haftaki maçta bile Zan ayağının altından kaçırdı topu. Servet kademeye girdi de pozisyonu kurtardı. Gökhan Zan da Servet gibi bir patlama yapar mı...? Bence zor...

2 Temmuz 2009 Perşembe

Gökhan Zan'ın Ardından Beşiktaşlı Futbolcular



Hepsi çok mutlu ve beni tebrik ettiler.

"Eski takım arkadaşlarınla Galatasaray’a transfer olduktan sonra konuştun mu?" sorusuna cevabı Gökhan Zan'ın. Adam istemeden de olsa ne demiş yahu. Bi' adam gidince takım arkadaşları mutlu mu olur?

O değil de Emre Aşık+Zan tandemi bence tarih yazar. Bir maçta hem kırmızı karttan eksik kalma hem de pozisyon hatasından gol yeme ihtimali yükseltilir mi?

Bu ikisinin de yanına Servet lazım.

Not: GS TV röportajının devamını her yerde bulabilirsiniz.

27 Haziran 2009 Cumartesi

Gökhan'ın Hatay'daki Köyü




Haberi Çivili Kramponda gördüm. Denilecek ne varsa demiş zaten yazarı.

Ben sadece Busker isimli yazarımız görsün diye bloga koyuyorum. Gerçi kendisi her ne kadar burada yazar olsa da pek uğramaz bloga ama olsun... Görsün sevinsin bir Galatasaraylı olarak. Beşiktaş bayrakları yerine, Galatasaray bayrakları görecek şehirinde artık.

23 Haziran 2009 Salı

Zan Galatasaray'da Ne Yapar?


Aslında böyle bir analizi yaptığıma hala inanamıyorum ya neyse. Gökhan Zan, Şampiyonluk maçına Beşiktaş Kaptanı olarak çıkan, Ulusal Takım'da oynayan bir adam. Tanım güzel. Ama tanım, içeriğini ne kadar anlatıyor? Galatasaray topraklarında ne anlam ifade edecek bu? Biraz uzun olacak yazı ama umarım sıkılmazsınız...

Galatasaray, 8 sene önce Ahmet Yıldırım - Ayhan takası yapmıştı. O dönem Talay Erker "Bu transferi Galatasaray ne amaçla yaptı bilinmez. Performansı kötü bir Ayhan'a karşılık Ahmet Yıldırım'ın verilmesi çok ilginç. Ama neticede futbol bu. Bir bitki bir toprakta yetişmez. Aynı çiçeği alırsın 5 m ötedeki toprağa gömersin, orada filiz verir, büyür, gelişir. Ne olacağını futbolda bilemezsin" demişti bir hazırlık maçında. Aynen böyle olmuştu. Bu yetenekli oyuncuların aynı şehirde, büyüklüğü tartışılmaz camiaların birisinde vasat iken, diğerinde yıldızını parlatması nedendir?

Servet'ten örnek vererek açıklayalım. Servet, Galatasaray kariyerinin 3 ya da 4.haftasında bir açıklama yapmıştı Galatasaray Tv'ye. Orada; "Ben insanların bana güveniyle, oyunuma pozitif anlamda katkı yapıyorum. Üzerimde negatif anlamda baskı olunca, bana insanların güvensizliği arttıkça benim oyunumda aynı derecede etkileniyor. Taraftarlardan tek isteğim bana güvenmeleri, destek olmaları. O zaman daha faydalı olacağıma inanıyorum Galatasaray'a" demişti. Dediğini yaptı da. Belki de gerçek problem buradan kaynaklanıyor. Üzerinde var olan baskıdan. Daha doğrusu kafasının rahat olamamasından.

Camiaların dışarısından bakınca bir futbolcunun en rahat kafayla top oynayabileceği takım Galatasaray. Nedeni ise "Taraftar Baskısı"nın en az olduğu takım olması. Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarı sevmediği, performansını beğenmediği oyuncuyu sahada mahveder, eleştirir, homurdar. Özellikle çizgi adamları, sahaya yakın Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları konusunda üst düzey sıkıntılıdır. Baskı bu adamlar üzerinde aşırı derecededir. Baskı bu adamlar kadar olmasa da, diğer oyuncular içerisinde de yüksek miktarda vardır. Galatasaray ise bu konuda geride. En basitinden Fenerbahçe ya da Beşiktaş'ta takımda Volkan Yaman+Sabri ikilisi olsaydı, tribündeki taraftar sahaya inip kovalardı. Yıllardır Sabri'ye, bu sene sıfır olan Volkan'a tepki gelmemesi bunun bir örneği. Hele Sabri'nin hala kovalanmaması. Yani Galatasaray futbolcusu taraftarlarından en az tepkiyi gören futbolcu. Hatta maç içerisinde bireysel olarak futbolcularına en çok tezahürat yapan taraftara sahip Galatasaray. Bu sebeple diğer takımlardan daha rahat top oynamaktalar çoğu maçta. Eğer yetenekli iseler de performansları pozitif yönde artma göstermekte bu futbolcuların.

Yani Gökhan Zan'ın Beşiktaş'tan farklı olarak elinde daha az yiyeceği bir taraftar baskısı var. Lakin, bu kendisi hakkında şu an şüpheler besleyen Galatasaray taraftarı için iyi oynaması gereken, en azından iyi başlaması gereken bir sezon var. Servet gibi bir örneği daha taze yaşayan bir takım için Zan'ın bu çıkışı fazla şaşırtmaz. Aksi hiç şaşırtmaz. "El bombası" diyorum ben ona. Gerçekten nerede patlayacağı belli değil. Yapması gereken Rijkaard gibi bir teknik adamın elindeyken, sezona iyi bir başlangıç yapması. Bir Servet olamayacağını da bizim öngörmemiz, kendimize söylememiz gerekiyor tabii. Gerisini zaman gösterir.

22 Haziran 2009 Pazartesi

Gökhan Zan Giderken...




Garip garip konuşuyor herkes. "Beşiktaş yönetimi opsyonu unuttu" diyenler bile var. Yuh ulan. Bir takım 3. kaptanının opsyonunu unutur mu? Unutmaz tabii ki... Herkes yönetimi eleştiriken ben Gökhan'ı hedef seçtim. Geçen sezon nasıl şartlarda imza attığını hatırlayın. Ahh ah, zamanında kaptanlar "boş mukavele"ye imza atardı; şimdi en fazla 1+1 imzalıyor ve para konusunda sıkıntı yaratıyor. Bu sene sözleşme uzatsaydı: Nobre şunu alıyor, Fink bunu alıyor, Delgado şu kadar alıyor... Uzar gider bu muhabbeti Gökhan Zan'ın. Bunları duymaktan daha güzeli Zan'ın takımdan ayrılışı.

Olayın Galatasaray cephesi daha ilginç. Geçen sezon sakatlıklardan büyük zarar gören kulüp gidip Türkiye'nin Millî maçlar zamanı dışında "full time" sakat oyuncusunu alıyor.

Neyse, umarım Riijkard bu adama ofsayt-pozisyon alma nedir öğretir. Yoksa Galatasaray'ın ve Milli takımın işi zor. 2 adamı iyi paraya satıp milli takımın defans oyuncusunu aldı diyorlar GS içi. Peki bu ülkede Milli takım oyuncusu olmanın kriterleri? İbrahim Toraman?

İşteyken Ceyhun Ayma haber verdi olayı. İlk olarak "Ohh be, iyi olmuş" dedim. O ise "bedavaya gitti adam" dedi. Fenerbahçe'nin, daha doğrusu Aziz Yıldırım'ın transfer piyasasını alt üst ettiği ve 1 milyonluk adamları 5 milyonluğa çevirdiği dönemde bu da Galatasaray'ın başarısı olsun.


1 Gökhan Zan, 1 Servet Çetin eder mi?
Gökhan Zan sayesinde Beşiktaş, Fenerbahçe maçı kazanamadı; Galatasaray kazanabilir mi?
...
..
.

Hayırlısı olsun Galatasaray ve Beşiktaş adına. Sevdiğim Galatasaraylı arkadaşlarım (Başta yazarlarımız Busker ve Felix olmak üzere) umarım bizim çektiklerimizi çekmezler bu adamdan. Yoksa o kadar da tın değil.

Gökhan Zan Galatasaray'da


Buraya aslında Gökhan Zan'ın "bonservisim elimde, isteyen kulüp beni alabilir" cümlelerini yazacaktım ki, Galatasaray bile müthiş hızlı davrandı. El bombası aldı Galatasaray. Yahu kelime bulamıyorum. Ediz Bahtiyaroğlu bekliyordum aslında. Bir yabancı stoper ve Lucas Neill yanına Ediz beklerken Gökhan Zan geldi. Busker'ın kankasını aldık. Bize tek faydası, artık Busker Galatasaray maç kazanınca bütün Hatay sokaklarını Galatasaray forması ile görecek. Hayırlısı olsun.


3 Mayıs 2009 Pazar

"Zan"lı İdam Sehpasına

Fenerbahçe, İnönü'de derbi adı altında oynanan bir maça göre çok çok çok kolay bir ilk gol attı. Golde suçlu kim? Gökhan Zan(mı?)! Bence değil. En azından tek suçlu değil. Gole gelelim.

Daniel Güiza, Semih Şentürk ile 2'ye 1'e giriyor. İlk topu attığı yer orta saha çizgisinin biraz önü. Hadi kaleye 40m var diyelim. İlk pası atıp koşuyor. Top Semih'e gelene kadar Güiza tek başına koşuyor. Bu adam santrafor. Hani bir sağ bek olsa, defanstan kopup gelen stoper olsa anlaşılır. Ama santrafor. Bi' stoper ya da bir ön libero kovalar bu adamı. Toraman'ın kovalaması da hikaye. Güiza bir ters yapınca bırakıp seyre dalıyor. Güiza'ya bakan, kontrol eden yok. Hani başka adam alır desek, Tek Güiza ve Semih atağın içerisinde. Sağdan bindiren adam bile geri dönüyor. O kadar rahat ki Güiza anlatılmaz. Bu orta sahanın basmamasının suçudur. Orta sahanın uyumasının suçu. Adam seyrediyorlar yahu. Adam kovalamamanın ürünü. Sen tek bir adamın kendi başına, hem de kendi sahanda, skorda 0-0 iken, yaldır yaldır koşmasına izin veriyorsun yahu. Gökhan Zan'da öldürücü darbeyi vuruyor orada. Rüştü ve orta sahada bir isimde "haydi şimdi bütün eller havaya"yı söylemekte olunca kaçınılmaz tabi.

19 Nisan 2009 Pazar

Cam Adam Geri Döndü



Bugünkü maçta sahada azim, hırs, istek gibi kavramları kapsayan bir adam vardı: Gökhan Zan.

Onun için iyi konuşacağımı hiç düşünmezdim ancak helal olsundur; bugünkü alınan bir puan Gökhan'ın hanesine yazılsın! Ah bir de zırt pırt sakatlanmayıp bu performansı kalan maçlarda sergilerse...