18 Eylül 2010 Cumartesi

Bucaspor 0 - 1 Galatasaray


Bülent Başgaaaaaaan der ve hiç bir şey yazmam bu maça...

Derbi Haftasında Galatasaray Maçı Beklemek


3 büyüklerden birisinin taraftarı olmanın şöyle bir avantajı var. Diğer 2 büyük birbiriyle oynarken o maçı izlemek. Şöyle de büyük bir dezavantajı var. Kendi takımının maçını mutlak suretle kazanmasını beklemek.

Galatasaray,
Bucaspor deplasmanına çıkıyor. Muhtemelen Gaziantepspor maçı kadrosundan sadece Elano değişikliği yaparak başlayacak. Maça başladığında, kendisinden 24 saat önce oynamış olan Trabzonspor'un kaybını düşünürsek, bu bile bir kazanç. Lakin, pazar saat 20.00'da oynanacak olan Fenerbahçe - Beşiktaş maçı ise 2.bir kazanç demek. Çünkü;

Beşiktaş kazanırsa, Fenerbahçe'ye 3 puan fark atılacak. Tablonun dışında ise, daha karışık bir Fenerbahçe olacak.

Fenerbahçe kazanırsa; Beşiktaş ile puanları eşitleyecek. 9 puana çıkacak. Dahası, aradığı morali, arzuyu, isteği bulmuş olacak. Trabzon'a yaklaşmış olacak.

Berabere biterse; yağlı ballı kızarmış ekmek.

Sözün özü şu; Galatasaray kazanırsa kendi göbeğini kesmeye devam edecek. Haftaya iç sahada oynayacağı İ.B.B maçı öncesi önemli bir adım daha atmış olacak. Ama puan kaybederse, turnuva elemelerinde averaj hesapları yapan Türkiye A Milli Futbol Takımı gibi olacak. O kaybetsin, bu kazansın felan... Ama böyle bir avantajı bir daha asla bulamayacak.

17 Eylül 2010 Cuma

Zorlasa da Oldu


Maçtan önce aramızda konuşurken 1-0'ın iyi olduğunu, takımın da taraftarın da aklında pazar günkü derbi olacağını söylüyorduk. Ancak 1-0'ın 90'da gelmesi sıkıntı oldu tabii. Gerçi -sizi bilmem ama- takım kimi zaman kabız bi' görüntü sergilese de bana her zaman bi' gol atacağımız hissini verdi. Bu sezonun alışkanlıklarından biri diyelim; Allah bozmasın.

Schuster, beni ve benim gibi bunlara çok kafa yoranları utandırmaya devam ediyor sağ olsun. Tabata'nın bu yaştan sonra orta sahada bu denli hareketli oynaması enteresan cidden. Kimi zaman top ezse de bu da ilginç geldi bana. Hele ki Guti-Tabata-Nobre üçlüsünün bazı anlarda içgüdüsel paslar yapması iyice şaşırtıcı. Eldeki kadrodan maksimum verim alma konusunda iyi gidiyor. Bu takımın defansına Sivok, orta sahasına Aurelio, forvetine de Fatih Tekke gelecek. Dayı'ya sevgim & saygım gün geçtikçe artıyor açıkcası. Hele ki Ferrari'nin sakatlandığı pozisyonda takımın baskı yerken Ernst'in stopere geçip adam kaçırmayı engellemesi beklediğimiz "aktif hoca" hamleleri sayılabilir eğer oyuncular düşünmediyse bunu. He oyuncular düşündüyse ayrı bi' saygı duyarım.

İbrahim Üzülmez ibretlik adam yemin ediyorum. Ekrem kendi etrafında dönmeye devam. Guti geldiğinden beri çatır çatır oynuyor. Yanılmıyorsam 4 asisti falan var. Ama fizik olarak eksilmeye başladı. Haftasonu derbide ne olacak merak ediyorum. Tamamen içime doğuyor; Dayı o maçın sistemine göre kesebilir Guti'yi. -durun vurmayın tamamen tahmin ahah- Nobre bu sene belli bi' seviyenin altına inmiyor. Ernst... keline kurban Panzer'im. O değil de bizim bi' Fink vardı? Gariptir dün Cenk'den sonra Hakan'a çok güvenemedim. Olsun olsun iyidir.

Sonuçta Avrupa Liginde içsahada tüm puanları almak önemli. Bu yolda ilk maçta zorlasa da başarılı oldu. Hadi hayırlı olsun.

16 Eylül 2010 Perşembe

Şampiyonlar Ligi 1.Hafta Maçlarının Ardından


Yazın bittiğini nereden anlarsın. Okulların açılmasından. Komşularının köyden, memleketlerinden dönmesinden, süpermarketlerde defter, kalem, kaplık gibi eşyaların ön plana çıkmasından ve Şampiyonlar Ligi'nin ilk hafta maçlarının başlamasından.

8 grup. 32 takım. 16 maç. Saatlerin 21.45 olması. İlk hafta maçlarında neler oldu, neler izledik yazayım grup grup.

A Grubu

Bu grubun takımları Inter, Werder Bremen, Tottenham ve Twente.

İlk maçlar ise Twente - Inter ve Werder Bremen - Tottenham idi.

Mourinho'nun ardından gelen olmak hem kolaydır, hem de çok zor. Benitez ise Mourinho ardından gelip, Benitez stili ile çalışmaya çalışınca zorlanıyor haliyle. Twente deplasmanında öne geçtiler. Mou ardından daha hücumcular ve bu yüzden savunmada inanılmaz basit goller yiyorlar. 2-1 yenik duruma düştükten sonra mükemmel bir Eto'o golü ile 2-2 bitirdiler maçı.

Tahmin edilebileceği üzere Werder - Tottenham maçından bol gol çıktı ilk yarıda. Tottenham'ın ilk Şampiyonlar Ligi golünü Pasanen kendi kalesine attı. Bu maçta 2-2 bitti.

B Grubu

Bu grubun takımları ise Lyon - Schalke - Hapoel Tel Aviv - Benfica.

Lyon, Schalke'yi beklendiği üzere 1-0 yendi. Lyon, ligde tepetaklak gitse de Şampiyonlar Ligi'nde yürüyor. Schalke de ise Magath yerinde olmayı kimse istemez. Haftasonu Ruhr derbisi var. Dortmund maçı öncesi bu da kötü oldu.

Benfica ise Hapoel'i 2-0 ile geçti. Schalke maçları ile kaderini belirleyip, Lyon'un ardından giden olmak isteyecek.

C Grubu

Grubun adı, salı gecesi Valencia oldu. Man.Utd - Valencia - Rangers - Bursaspor'un grubunda, takım olan Valencia, Bursaspor'a 4 tane attı.

Futbolcu olan Valencia'nın takımı Man.Utd evinde Rangers ile 0-0 berabere kaldı. Valencia'nın ise sol bileği kırıldı. Sezonu kapattı.

D Grubu

Barça - Pana - Rubin Kazan ve Kopenhag grubunda Barça'yı çıkartsak 1 gol ortalama ile maçlar biterdi herhalde. Barça, Pana ile evinde oynadığı mücadelede ilk golü yedi. Ama Pana'yı da attığına pişman etti. 5-1 kazandılar. Tahmin edeceğiniz gibi Messi tek başına ezdi geçti.

Kopenhag ise Rubin'i sahasında 1-0 yendi. Rubin, Pep Guardiola Barcelona'sının 2 maçta yenemediği tek takım.

E Grubu

Çarşamba gününün maçlarıydı E, F, G ve H grupları. Bayern Münih, Cluj, Basel ve Roma'nın grubunda Van Gaal ustanın takımı Münih, sabırla oynadığı maçta 2-0 kazandı. Cluj ise Basel'i ilk 20 dakikada bitirdi. Maç 2-1 Cluj galibiyeti ile bitti.

F Grubu

Chelsea gruptan çıksın diye yapılmış bir grup F grubu. Grubun dişe dokunur tek takımı Marsilya'nın rezil futbolu ile evinde Spartak Moskova'ya 0-1 kaybetmesi, Chelsea'nin de Zilina'yı deplasmanda 1-4 ile süpürmesi grubun sonucunu belirledi.

G Grubu

Şampiyonlar Ligi Şampiyonlarının grubu G grubunun bahtsızı Auxerre. Şampiyonları ise Ajax, Milan ve Jose Mourinho'nun ekibi Real Madrid. Mou, takımına sistem oturtana kadar böyle 1-0, 2-0'lar ile yavaş tempolar ile götürecektir ama taraftarlar ne kadar sabrederler bilinmez. Maç kontrollerindeydi. 70.dakikada Ronaldo - Higuain - De Maria 3'lüsünün kaleye toplam 28 şut denemesi vardı. Maçı 2-0 kazandılar. Maçın adamı Mesut Özil seçildi.

Milan ise 5 ayrı takımda Şampiyonlar Ligi maçına çıkan ve gol atan Zlatan Ibrahimovic ile güldü. Maçı 2-0 kazandı.

H Grubu

Bu grup da Arsenal çıksın, arkasından da Lucescu gelsin diye var. Sürprizlerin takımı Braga, Sevilla'yı eledikten sonra Arsenal'e ne yapar demeye bırakmadan Arsenal, açılış maçlarının en farklı skorunu alarak kazandı. 6-0 bir rekordu. Braga yine iz bıraktı.

Luce ise skoru bilmeyene ama Luce'yi tanıyan herkesin tahmin edeceği o skorla, hem de o dakikada kazandı. Ilic'li Partizan ilk maçını kaybetti.

İlk haftada Salı günü sürprizlerin günüydü. Çarşamba ise beklenen galibiyetlerin. Salı günü 3 maç berabere biter iken, Çarşamba günü kimse berabere kalmadı. Manchester United'ın evinde berabere kalması, diğer takımlar için iyi değildir. Bursaspor'a yazık olmasa bari...

15 Eylül 2010 Çarşamba

Gerçek Beşiktaş'tan Siftah


Parkenin kartalları bu sezon ilk defa düzenlenen Süper Kupayı da kazanmayı başardı. Çifte kupalı kartal, ilk yarıda açtığı 5 gollük farkın kapanmasına izin vermedi ve maçtan 27-23 galip ayrıldı.

Hocamızı ve oyuncularımızı kutlar, bize yaşattıkları başarılar için de teşekkür ederiz.

Q7 Etkisi


Uefa.com'un Avrupa ligi fantezi futbol oyununda en çok seçilen oyuncular...

Düriye'nin Güğümlerinin Tekrarı


Güğüm nedir?

Güğüm, köy ve kasaba gibi yerlerde su taşımak için kullanılan bir kap. Sobanın üstüne koyarsın bunu, orada böyle kendi halinde ısınır. Şofben, doğalgaz gibi şeylerin olmadığı yerlerde imdat çekici, can yeleğidir. Sapında da mükemmel derecede bir sıcaklık iletimi vardır. Her yeri ne kadar sıcaksa tutmak için kavrayacağınız sapı da sıcaktır. Bu yüzden tencereler gibi kenarlarından tutmak güven, özveri, tecrübe ister.

Argo'da da göğüs anlamına gelir. Şarkıda güğümlerden birden etek kısmına geçmesinin sebebi budur.


Niye yazdım bunu TDK tarzı bilgileri. Bu akşam Kupa 1, Şampiyonlar Ligi, Devler Ligi gibi sayısız isimle büyüklüğünü ifade ettiğimiz organizasyonun yerine Star'da, Düriye'nin Güğümleri dizisinin tekrarı var. Tekrarı hem de. Tekrar.

Real Madrid, Bayern Münih, Ajax, Roma, Milan felan güğümlerin yanında nedir ki...

not: çocuk anlamı da var diyorlar. olabiler aybalam.