Serdar Özkan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Serdar Özkan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Kasım 2010 Salı

En Rahat İşi Yaparak En Çok Para Kazanan Adam Olmak


Eskiden bu tanımın sahibi Acun Ilıcalı idi. Yaz ayında bu tanımın altına Cenk Akyol gibi bir ekleme geldi. Şimdi ise tartışmasız bu isim Serdar Özkan. Tartışanı tartışırım.

Acun gider, eğlenceli 2-3 görüntü, güzel 2-3 kız çeker, en fazla boğa altında kalmaktan kurtulurdu.

Cenk Akyol, doğru zamanda doğru yerde olan adamdır bu isimler arasında. Yılda 1-2 maçı vardır ama kariyerindeki başarılar bu ülkede basketbol denince akla gelenlerden daha iyidir. Hiç bir şeyi yoksa Eurocup Final Four'u var adamın, son periyotta neredeyse sayı atamayan Galatasaray'da Cüneyt Erden'in mucizevi üçlüğü sayesinde. Yazın 1.5 maddi manevi laylaylay üstüne ev felan.

Serdar Özkan ise bambaşka. Bir tane maçı çeviren golü attığını hatırlamıyorum. Genç yetenek olarak adlandırılabileceği ve efsanevi oynadığı tek maç yok. Bir tane Galatasaray deplasmanı var, onda da geleni geçeni dışarı vurdu. Üstüne, Beşiktaş'tan Galatasaray'a geldi. Tek maç oynamadı. Sakat. Antremandan antremana 2-3 hafta aralığında değişen sürelerde sakatlanabiliyor. Bunu Ali Sami Yen çimlerine bir kere bile adım atmadan yapıyor. Üstüne, yasa dışı menajerlik işleri yüzünden bir de 4 maç ceza alıyor. Adam oynamıyor ki. Ne 4 maçı ? Vereceksin üst üste 4 maç oynama cezası Serdar'a. Asıl ceza o olur.

Bu arada Serdar Özkan Galatasaray futbolcusu. Unutmayın. Unutturmayın..!

30 Eylül 2010 Perşembe

Serdar Özkan Galatasaray'ın Futbolcusu Beyler


Galatasaray Futbol A.Ş., Beşiktaş A.Ş.'den Serdar Özkan ile Haziran 2010'dan itibaren geçerli olmak üzere üç yıllık sözleşme imzaladı.

Beyler, hani olur ya unutmuşsunuzdur diye hatırlatayım dedim. Biz de böyle bir oyuncu da var. Sağ kanatta felan arada görürseniz şaşırmayın.

not: Benim de aklıma yarım saat önce geldi Serdar Özkan'ın Galatasaray'da olduğundan. Unutmuştum vallahi...

18 Mayıs 2010 Salı

Futbolda Ten Uyumu ve Serdar Özkan




Galatasaray, Beşiktaş'a atabileceği en güzel çalımlarından birini atmış, Gökhan Zan'ı transfer etmişti. Beşiktaşlılar "bayram" ederken; Galatasaraylılar "Millî Takım'ın tandemi bizde" diye sevinmişlerdi.

Bizim blog yazarlarından Felix, Talay Erker'in bir değerlendirilmesine yer vermişti.

"Ama neticede futbol bu. Bir bitki bir toprakta yetişmez. Aynı çiçeği alırsın 5 m ötedeki toprağa gömersin, orada filiz verir, büyür, gelişir. Ne olacağını futbolda bilemezsin"

Doğru bir sözdü bu. Zaten doğru olmasa, transfer denilen mevzu risksiz bir şey olurdu; bu işin bir heyecanı kalmazdı. Gökhan Zan için buna katılamazdım tabii ki. Afrika'nın susuz topraklarına da koysanız; Anadolu'nun en verimli bölgesine de koysanız Gökhan, Zan'dır.

Şimdi Serdar Özkan'ı transfer etti Galatasaray. Bir Beşiktaşlı olarak en çok güvendiğim gençlerden biriydi. "Hadi bi' umut, hadi bi' umut..." zorladık hep. Özellikle bu son sezonda kredisi sıfırlandı Serdar'ın.

Akla hayale sığmayacak goller kaçırarak başladı sezona,(ör: Gs deplasmanı) sonra kesik de yedi doğal olarak. Taraftarın sabrı tükendi. Taraftarla küstü; bizim hep eleştirdiğimiz ön tribünler de yanlış yaptı Serdar'a kabul ediyorum. Futbolcuya küfür edilmez! Serdar da kendisine yanlış yaptı. Zerre geliştirmedi kendisini. Belki taraftara, belki futbola küstü... Sonuçta "ten uyumu" bozuldu taraftarla Serdar Arasında. Genç oyuncu heyecanı da gitti Serdar için.

Sonuç olarak; yazının başında yaptığım alıntıya katılıyorum bu sefer. Ancak Galatasaraylıların da sabırlı olması gerekecek. Bu çocuk bir gün gider Liverpool defansını zorlar; bir gün gider 2 metreden şut çekemez.

Güle güle Beşiktaş'lı Serdar. Seni İnönü'de Kazım Kazım'a tekme tokat girdiğin o garip görüntüyle hatırlayacağım. Yolun açık olsun.

Bkz:
Bir Garip "Yerli Messi" Serdar Özkan
Ah ulan Serdar
Kapalı Tribün, Alt Taraf, Ön Sıra

Serdar Özkan


2005-2006 devre arasında Okan Koç gelecekti Galatasaray'a. Gecikmeli olarak bu kez. Yıldırım Demirören girdi araya, "izin vermiyoruz" dedi. O gün Galatasaray, efsane bir sezon geçiren Hasan Şaş'ın yerine 1 belki de 2 asist yapacak bir adam ararken eline bakarak dönmüştü. Sonra oyuna 26 numarasıyla daha 18 yaşında Aydın'ı sürdü Gerets. Normalde girmesi gereken adam Okan Koç idi. Ama yerine Aydın girmişti bu reddedilmeden dolayı. Aydın o gün golünü attıktan sonra şampiyonluğu getirdi ama ardından 3 sene sadece yattı. Yarım sezon Belediye'ye gitti. O gün de Aykut'un güçlükle çıkarttığı bir top attı. Geri döndü ve 1 sene daha yatmaya hak kazandı. Yine gidecek denirken harika bir maç daha çıkarttı. Bu kez yarım sezon yattı. Sonunda gitti.

Galatasaray yönetimi ise yokluğunu aratmasın diye bugün Serdar Özkan'ı getirdi. Ayhan diyorsunuz, deniliyor, diyoruz. Ayhan, Beşiktaş forması altında 10 numara, sol açık gibi hücum varyasyonlarındaydı. Luce geldi. Hasan Şaş ve Sergen hariç 9 adet sıfır tekniğe sahip adamın en kolay yapacağı işi yaptırdı. Birbirine yardımlaşmalı, yakın bir dizilişle sahaya sürdü. Savunma yaptırdı. Hatta bu adamları zaman zaman 65m'den ileri bile yollamadı. Bu dizilişte Ayhan iş yaptı. 1 sene boyunca bu sistemle Ayhan Akman oldu. Gerets geldi. Saidou ile yakın oynattı. Kalli geldi aynı işi yaptırdı. Beşiktaş forması altındaki Ayhan gelmedi bize. Başka bir adamdı o.

Serdar hakkında en iyisi hiçbir şey beklememek. Zaten hiçbir şey beklemeyince hayal kırıklığı da olmuyor. Bekleyince kötü. He olurda bir şeyler yaparsa oh ne ala. Son olarak, Aydın örneğini neden verdim, "yazıyla bağlantısı ne müdür" dersen söyleyeyim. Serdar'ın da Aydın gibi Arda'nın "çalım atmayı ondan öğrendim" lafı yüzünden hala bir yerlere geldiğine inananlardanım.

28 Mart 2010 Pazar

Ah Ulan Serdar




Maçı izledim, özetini iki kere izledim. Senin pozisyonlara bakıyorum Topa vurma anına kadar her şey muazzam. Topa vuruş, bitiricilik 0.(yazıyla SIFIR)

Ah ulan Serdar... Ah... Çıkamadın bir türlü genç yetenek olmaktan.

Bkz: Bir Garip Yerli Messi Serdar Özkan

22 Mart 2010 Pazartesi

Bir Garip "Yerli Messi(?)" Serdar Özkan





Serdar 2002-2003 yılından beri Beşiktaş forması altında profesyonel futbolcu diyebiliriz. O sezon Beşiktaş forması altında paf liginde mücadele etti. O sezon ne kadar iyi bir performans gösterdi bilemeyiz ancak 2003-2004 sezonunda A takıma yükselmeyi başardı.

Ara ara A takım yedeklerinde yer buldu Serdar Özkan o zamanlar. 5-3'lük Rizespor galibiyetinde ilk defa A takımla birlikte sahaya çıktı. Ondan sonra bir kez daha A takımla kupa maçında sahaya çıktı. Ardından Paf Ligine geri döndü Serdar.

2004-2005 yılında Türkiye Kupasında Aliağa maçında ilk 11'de sahaya çıktı ve ilk yarın sonunda oyundan alındı. O sezon bir iki maç hariç kadroya alınmadı genç oyuncu.

2005-2006 yılında A. Sepatspor'a kiralık gönderildi. O sıralar 2. Ligde oynayan takımda düzenli olarak forma giydi. 4 tane de gol attı. Sonraki sezınu Samsunspor'da geçti.

2007-2008 sezonunda Ertuğrul Sağlam ile Serdar büyük çıkış yakaladı. Düzenli olarak forma giydi. O sıralar herkesin çok beğendiği, süratli ve tekniği yüksek bir genç oldu. Sadece fizik olarak kendisini güçlendirmesi beklendi. O günden beri bekleniyor işte güçlensin diye. Ertuğrul döneminin ardından Mustafa Denizli geldi ve Serdar bir var bir yok oldu.


Kendisini bir türlü geliştirememesi, son vuruşlardaki beceriksizliği onu yaktı diyebiliriz. Taraftarın da kredisi bitti bitiyor zaten. Hatta birçok kişi için bitti bile. Hele Galatasaray maçında kaçırdıkları ile tarih yazı diyebiliriz. Ne kadar güzel çalım atarsa atsın fiziğini geliştiremeyince iş görmez hale geldi. Son vuruşlardaki beceriksizliği de güçsüzlüğünden, savruk yapısından kaynaklanıyor gibi.

Serdar Özkan'ın sezon sonu sözleşmesi bitiyor. Görüşmeler var ancak yeni bir sözleşme imzalanmış değil. Menejeri birkaç Avrupa kulübünün Serdar'ı istediğini söylüyor. İsim vermiyor ancak özellikle Benfica'dan teklif geldiğini doğruluyor. Bir de Serdar'ın Galatasaray'la görüştüğü haberlerini yalanladı. Beşiktaşlıların bir kısmı ise Gökhan Zan olayından sonra ikinci bir kıyak bekliyor Haldun Baba'dan.

Altyapı hocası Ulvi Güveneroğlu ise Serdar'ın ya Beşiktaş'ta kalmasının, ya da Avrupa'ya gitmesi gerektiğini söylüyor. Haklı da; İbrahim Kaş gibi geri döner en kötü.