Kazım Kazım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kazım Kazım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ocak 2011 Salı

Kazım Kazım? Galatasaray? Wtf?


Evet ben de bu bloga yazdığım ilk yazının çok eğlenceli olmasını dilerdim. Adnan amcalar sağolsun son zamanlarda hayatı oldukça zindan ettikleri gibi buna da el attılar.
Resmi açıklama da yapıldı ve Colin Kazım Richards Galatasaray'a transfer oldu. Hem de 3.5 yıl. Baya bildiğin 3.5 yıl yani. Gerçi şimdi Adnan Sezgin çıkıp, "Bakın biz bu sezon için 625.000 Euro'ya anlaştık, Fenerbahçe ona 1.5 Milyon Euro veriyodu, o yüzden kardayız yani" gibilerinden bir açıklama yapabilir, ben onu da bekliyorum şahsen.
Aslında Kazım'ı Fenerbahçe'ye ilk geldiği zamanlarda izlemeyi en çok seven insanların başında geliyorumdur heralde. Yetenekli bir oyuncu olduğu aşikar, fakat Misimovic'i ortada fol yok yumurta yokken disiplinsiz diye suçlayıp gönderen bir takım Kazım gibi sürekli komşularıyla kavga ettiği haberi çıkan, yedek kulübesinde sakız çiğneyip müzik dinleyen ve gece hayatına düşkün olduğu bilinen bir oyuncuyu ne yapacak, onu nasıl idare edecek? Sanırım Adnan amcalar yeni bir tez konusu vermek üzereler, tebrikler.
Neyse, umarım yanılırız, umarız Kazım sadece Fenerbahçe'deki ortamdan mutsuz olduğu için böyle arızadır vs. Umut dünyası, bedava nasıl olsa di mi?
P.s. Burdan diğer kulüplere de çağrı yapalım madem, sorunlu futbolcunuz, taraftarın gitmesini istediği, böyle yok yere para verdiğiniz futbolcunuz falan varsa gönderin bize, sizin değil bizim başımız ağrısın. Teşekkürler şimdiden.

15 Aralık 2009 Salı

Çok Sıkılıyoruz, Kuş Vuralım.


Bu gün aylar sonra ilk defa televizyonda futbola dair bi şeyler izledim... Futbol dışında olan şeyler bizim blogların hepsinin aslında taslağı, besin/geçim kaynağıymış bunu anladım. İlkin bunu belirtmeliyim; o boktan basın mensuplarımız olmasa, bundan gayri "pun" basını da olmasa; şu anda "futbol blogu" sayısı 3 ü geçmezdi. Vallahi ne kadar çoklar o kadar iyi...


Evet Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç' un basın açıklaması mevzuumuz... Ve olayı hiç uzatmadan benim kafamın takıldığı kısmı direkt olarak geçeyim; siz düşünün...


Öyle bi ülkeyiz ki; birisinin adını, bahis skandalıyla, seks skandalıyla, trafik kazasıyla anmadan "ülkenin kültürüne ne kadar uyum sağladı" diye resmi olarak düşündürtemiyoruz...


Ulan, Antigua & Barbuda' lı olsun bu şahıs, isterse Mehdi Mahdavikia nın teyzeoğlu olsun. Kardeşim; adam 3 senedir Türkiye' de !!!


Babası Antigua & Barbuda' lı annesi Kıbrıs'lı; olan, bütün bi hayatını İngiltere de geçirmiş; Kazım' ın "sosyolojik" çıkartımının bundan sonra yapılacak olması; bizim medya mensuplarının bu mevzuuya şimdi eğilmesine vesile, sadece "resmi merciiler ile yapılan bir basın toplantısı" olmasa "düşünmeyecekleri" ne kadar güzel değil mi? Sonra neymiş efendim Gökhan Gönül niye böyle şeyler yapmıyormuş bik bik bik!? Salak.

23 Kasım 2009 Pazartesi

Kazım'ın Kültürel Donanımı & Bizimkiler




Cumartesi günkü derbide bildiğiniz gibi Kazım hakeme "Fuck you, fuck off" tarzı bir şey dedi ve kartı gördü. Maçı izlerken "yahu buna kimse bir şey demez herhalde" diye düşündüm açıkcası. Ancak konu öyle bir yere geldi ki pek değerli yorumcularımız komiklikte tarih yazdılar.

Neymiş efendim, Kazım'ın yetiştiği kültürde o gayet normal bi' küfürmüş, hatta basit bir argoymuş. Herkes herkese dermiş bunu falan. Madem her futbolcuyu kendi değerleriyle yargılayacağız; Pascal'ın tombalasını unutmamak lazım. Avrupa-Amerika insanları bu hareketi kaldırabiliyordu belki?

O dönem insanlar çıkıp "çocuklarımız bile maçı izliyordu, onlara nasıl açıklayacağız bilemedik" diyorlardı. Aynı insanlar Emre'nin Cangele'ye yaptığı "boğaz kesme" hareketini nasıl açıkladı? Ya da Millî forma ile yaptığı "kolum girsin" hareketini?

Pascal'ın yaptığı hareketi savunacak değilim ancak olaylara aynı şekilde yaklaşılmasını istiyorum sadece bu. Kazım'ın tribünlere dönüp cinsel organını tutması kaç kere gündeme geldi, ama hiç üstüne düşülmedi; Kazım da kaçak dövüştü zaten.

Öyle 8JK yazıp boş atmakla olmuyor bu işler.

Bu ve benzeri futbolcuların kendi takımlarında bile yeri yok.

20 Kasım 2009 Cuma

Pascal'dan Kazım'a




Resme tıklayınız.

Colin Kazım'dan Derbi Tweet'i


Yes my people.. its a bit of a miserable day in istanbul but the count down starts till we smash 8jk!! hahahaha!!

Türkçesi; İstanbul için berbat bir gün, fakat 8jk'yı ezmemiz için geri sayım başladı. (Bunun gibi birşey işte)

Colin Kazım Twitter'ı; http://twitter.com/colin_kazim08

21 Ekim 2009 Çarşamba

Gıcık Yetenekler / No 1 / Kazım Kazım



Yeni bir seriye başlıyoruz, hadi hayırlısı.


Seriye Türkiye'den başlayayım dedim. Bu "gıcık" sıfatına en uygun isim de Kazım'dır herhalde. Sinir bozucudur, adamı gıcık eder; çünkü:
- Yürüyüşüne bile kıl olabilirsiniz, gevşek gevşek dolanır sahada.
- Bazı pozisyonlarda basit oynamaz, rahat rahat dolanır, kolay bir çalım atar. Hem rakibi hem de kendi takımını gıcık eder.
- Maç sonu röportajlarında ağzında sakız, başı fazlaca yukarıda, gevşek tavırları; adamı her daim gıcık eder. Gıcık bir tiptir zaten genelde.
Kendisine gıcıklığının zirvesi ise gene oyunudur. Yetenekli adamdır tamam da, oyuna yaymaz yeteneklerini, bir vardır bir yoktur. Bazı hareketleri var ki (Son vuruş, çalım, depar vs) onları tüm oyuna yaysa alanının en iyilerinden biri olacak ancak istikrar yok. Bu özelliği zaten kendisine kendi taraftarlarının bile gıcık olmasını sağlar.
Bu arada gıcıklık ile sempatiklik arasında çok ince bir çizgide dolandığı anlar bile vardır. Geçen sezon attığı golden sonra yaptığı garip dans... Ben çizginin "gıcıklık" tarafına ittim Kazım'ı.
Yetenekleriyle takımımda görmek isteyeceğim, hareketleriyle görmekten nefret edeceğim adamdır kısaca.
Fenerbahçe Resmi Sitesindeki fotoğrafı bile kendisini seriye dahil eder: