Maç başlıyor ve daha 4. dakikada Uğur Boral hayatının pasını veriyor, Fenerbahçe "Okçusu" ile öne geçiyor. O anda eminim futbolcuların bile aklına Fenerbahçe'ye bu sezon 4 kez yenildikleri ve 5. yenilginin geleceği düşüyor.
Bursaspor bir 15 dakika bocalıyor ancak daha sonra maça ortak oluyor. Hele ikinci yarının başlamasıyla Bursa atak üstüne atak tazeliyor, Fenerbahçe yatıyor. Ertuğrul Sağlam 60'dan itibaren tüm kozlarını oyuna sürüyor. Oyuna giren Gökhan Güleç çok etkili olamasa da Fenerbahçe savunmasını bozuyor, Maxim R. arkadaşlarını da ateşliyor ancak sezon başından beri "geleceğin yıldızı" sıfatını taşıyan Sercan 10 kişi çalımlasa dahi son pası ya da vuruşu beceremiyor. Sezon başından beri duran toplardan takımların canını yakan Fenerbahçe'nin canını bu sefer duran toptan doğan pozisyonda Tuna Üzümcü yakıyor. 86'da gelen golden sonra Fenerbahçenin aklına kalkmak geliyor da çok geç. Bursa zaten tempo tutturmuş o dakikalarda, "beraberlik bana yetmez" diyor ve saldırmaya devam ediyor. Fenerbahçe maç boyunca Bursa defansındaki boşlukları değerlendiremediği gibi son dakikalarda ve uzatmalarda da değerlendiremiyor. Bursaspor kazandığı penaltıyı gole çeviren golcü kalecisi Ivankov sayesinde öne geçiyor ve maçı kapatıyor.
Fenerbahçe'de Alex yok ise Semih var. Ancak Deivid yok, Uğur Boral 90 dakikada en çok topla buluşanlardan biri ancak en fazla 1 ya da 2 tanesini olumlu kullanıyor. Sercan Yıldırım'ı herkes beğenirken ben beğenmezdim. Bu maçta Fenerbahçe savunmasını adeta duman etti ve 90+4'de kazandırdığı penaltıda bunun mükafatı oldu. Bursasporlu oyuncular da seyirciler de Fenerbahçeli Emre'nin üzerine oynadı çokca. Emre 20 yaşındaki genç değil artık bunun farkına varsa iyi olur. Sürekli tahrike kapılıp sürekli tahrik etmek ona yakışmıyor.
Sonuçta Fenerbahçe dua etsin, Sercan'ın olumlu kullanacağı 3-4 top Bursa adına maçı farka dahi götürebilirdi.
Tribünlerden bir kare; Aziz Yıldırım'ın kesinlikle yapması gereken şeyi vurguluyorlar:
0 yorum:
Yorum Gönder