8 Mayıs 2010 Cumartesi

Galatasaray - Antalyaspor


Fotoğraf aslında Galatasaray'ın özeti. Çöküşü. Bitişi. Takıma güzel futbol oynatsın diye getirilen adamın, 1 sene içerisinde ne teknik direktörlüğü, ne futbol bilgisi, ne çalışma izni, ne de kemer tokası kaldı. O da bugün devre arasında bu pozu verecek duruma geldi.

Galatasaray, ne oynamış daha doğrusu hiç bir şey oynamamış bütün maç. Herkes tatil rezervasyonunu yapmış, Dünya Kupası'nı nereden izlerim, nereye giderim derdinde.

Galatasaray bu hale getirildi. "Küçük ama mide bulandıranlar"dan tutun, "büyük deyip her fırsatta Galatasaray'a çakan kaptanlar"a kadar bu duruma geldi bu takım. Sezon sonunda da "bütün suç benim der Frank"imiz. Tam Türk olur. Seneye bol bol 4.hakemin yanında ve son düdüklerle saha içerisinde kendisini görmek dileğiyle. Hayırlı olsun.

Maçta 1-2 bitti. Veysel Cihan'dan gol yedi Galatasaray. Ömer'den fırsat kaldığı sürece oynanan oyunda...

Ömer Çatkıç

Tarihe Not; 18 senelik kalecilik hayatının yaklaşık 10 senesini zaman geçirme işi ile harcamıştır. Geri kalan 8 senede ise kalecilik yapmıştır.

Ne Oluyor Orada? III





Barcelona'nın bu geyeiği bitecek gibi görünmüyor. Şimdi de Pique'yi Bojan'ı kovalarken görüyoruz.

Gerçi Barça Tv falan... Ne hikayesi vardır bu videonun acaba?

Bu arada geçen olayla ilgili Ibra çok fena ayarı vermiş gazeteciye.

Ne Oluyor Orada 1
Ne Oluyor Orada 2

Not: Video Youtube'dan. Youtube'a erişim sorunu yaşıyorsanız da bu saatten sonra ne desem boş. (:

Beşiktaş Tribünleri Ne Olacak?





Çarşı Boyutu

Beşiktaş'ın en etkin taraftar grubu Çarşı. Temelleri 80'lerin sonunda atılmış. Ortak stad ve tribün kullanımı zamanında şu anki Kapalı Tribünün elde tutulması için uğraşlar; hatta can'lar vermiş bir kitle. Grubun liderlerinden Alen: "Çarşı ruhtur, bedene indirgenemez" diyor. Ki bu laf nereye çeksen gidiyor. Bir tarafta bakıyorsun yaşını başını almış abilerimiz alınıyor bu lafa, bir yana bakıyorsun 15-16'lık arkadaşlar alınıyor. Bu genç arkadaşları görüyoruz zaten. Üstünde Çarşı beresi, montu falan. Manisaspor maçına giderken Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a küfür eden tipler. Bir yanda sosyal sorumluluk vs alanlarda kendini gösteren Çarşılılar, bir yanda tribünden falan bihaber, işi eğlence amaçlı yapan liseli gençler. Şimdi gel de onlarla "aynı ruh"a bürün. Olmuyor işte.

Rakip Takıma Baskı Kurmak ve Maçı İzlemek

Bu olay artık çok nadiren ortaya çıkıyor. Dakika 1; üçlüyle başlıyor maç. Sonra kartal gol gol gol, Beşiktaş'ım oley vesaire. Top rakipte de olsa, ev sahibinde de olsa değişen bir şey yok. Rakip korner kullanırken "Kartal gol gol gol" deniliyor neredeyse. Bazen bu denge tutturuluyor tabii ki. Ancak takım öne geçerse yine bitiyor. 1-0 öne geçince takım başlıyor eğlence. Rakibi baskıya alalım falan gerek yok sanki. Tribünde maçı izleyen yok zannedersin.

Ezeli Rakiplere Gönderme

Şu olay artık cidden can sıkıcı hale gelmeye başladı. Olayın durma noktası da yok. Sırf stadda da değil. Köyiçi'nde, Beşiktaş Çarşı'da maç öncesi toplanan taraftarlar; iki Beşiktaş marşı, bir anti-Fb/Gs marşı söylüyor. Tamam, bu marşları söylemek falan daha eğlencelidir ancak "sokaktaki Beşiktaş" profiline nasıl zarar veriyor belli değil. Stadda da çok kez alakalı alakasız rakiplere göndermeleri duyuyoruz. Ne alaka...?

Yıldız Oyuncu Alınırsa, Yıldız Taraftarı Olunacak mı?

Beşiktaş'da yıllardır tartışılan olay Kapalı Tribünün geleceği. Ticari olarak baktığımızda Kapalı'nın "seyircilere" verilmesi, Çarşı'nın Yeni Açık'a geçmesi kârlı olacaktır. Sebebini anlatıp bin kez ortaya koymak gereksiz. Taraftar bunu nasıl kabullenecek? Yıldız oyuncu sahaya inince, yıldıza göre taraftar olun denilecek. Kimse de buna bir şey diyemeyecek. Bu proje stad yenileme ya da yeni stad yapma işine göre zamanla sonuçlanacak. Kapalı'yı özleyecek tabii herkes.

Yaz yaz bitmez. Sorunlar bayağı fazla her tribünde olduğu gibi. Bi' ara yine değinirim şimdi bitirmem lazım.

Cuma'ların Beşiktaş'ı

Beşiktaş bu sezon 9'uncu Cuma maçına çıktı.

He, daha da "fantastik" olanı ne biliyor musunuz? Bu 9 maçın 7'si iç saha maçı. Yani şöyle diyeyim. İstanbul gibi Türkiye'nin en "kalabalık" kentinde, Cuma işkencesini Beşiktaş taraftarı çekti. Başka şehirlerden gelecek taraftarlar gelemedi çok kez.

Elbette Cuma'ları da futbol oynanacak(ki oynanmasa da olur) ama biraz adil dağıtsak bunları. Fenerbahçe ve Galatasaray bir veya iki kez Cuma maçı yapmış.

İnsaf.

7 Mayıs 2010 Cuma

Beşiktaş - Manisaspor Maçının Ardından





Nihat'ı, Bobo'yu, Toraman'ı falan yazarım diyordum maçtayken. İsmail'i, Rıdvan'ı, Atınç'ı söyleyecektim. Şöyle bir Necip Uysal fotoğrafı koyacaktım. Uzun uzun anlatacaktım "Neden Necip futbolcu olacak?" diye.

Şimdi geldim maçtan. Karşıma çıkan ilk şey Rıdvan Şimşek'in "o an'ının" fotoğrafı oldu. Tüm keyfim kaçtı zaten. Nasıl da güzeldi "pırıl pırıl bir Rıdvan" izlemek. Kahretsin!

Rıdvan'ı Beşiktaş'a gelmeden önce genç Millî Takım'da izlemiş ve çok beğenmiştim. Sezonun büyük bir kısmında sakattı malesef. Tam iyileşti derken şimdi de bu kırık. Kahretsin ya, cidden!

Beşiktaş 2-0 Manisaspor
'69 Nihat
'70 Hüseyin (KK)

Futbol Tarihini Değiştirecek Reddedilmeler || #5 Stephen Appiah ve Diğer 5 Gana'lı


Tarih 19 Kasım 1996. Terim'in Galatasaray'da ilk senesi. Takım yeni sisteme alışma çabalarında. Tabii Terim etkisi de takıma iyice sinmiş durumda. Galatasaray scout'ları Gana'lı 7 tane futbolcuyu Florya'ya getiriyor. En genci 13 yaşında. En yaşlısı 18. Türk olmak şartı ile getiriliyorlar Florya'ya. İsimleri; Richard Kingston, Stephen Appiah, Ernest Boakye, Isaac Addo,Yakuba Amodu, Yaw Rush, Amenu Musah. Tabii Appiah değil. Abbiah olarak geçiyor o zaman. Kim nereden bilsin. Kingston zaten Gana Milli Takım kalecisi. O Türk olacak. Adı da Faruk Gürsoy olacak. Ergun Gürsoy etkisi var isminde.



Sonrasında mı ne oluyor? O zamanın alt yapı sorumlusu Tamer Güney, bütün Gana'lıların gönderilmesini istiyor. "Bunlardan bi' cacık olmaz" diyor deyim yerindeyse. Tabii Galatasaray ne diyecek. Yolluyorlar. Appiah oradan İtalya seferine başlıyor. Bologna, Udinese, Parma, Juventus gidiyor. Tamer Güney ise, 2000 yılına kadar Fatih Akyel ve Emre Belözoğlu'nu takıma çıkartıyor. 2000 senesinde Fenerbahçe'de alt yapının başına geliyor, 2002-2003 sezonunda dibe vuran Fenerbahçe'de, Oğuz Çetin'in istifasının ardından, teknik sorumlu olarak sezon sonuna kadar yaklaşık 1.5-2 ay görev yapıyor. O sene Fenerbahçe'ye Semih Şentürk denilen bir genci de sunuyor. Tabii o zamanlar Semih cidden genç. Fahri Tatan'ı da o alıyor alt yapıdan A takıma.

Kingston en son askerlik sorunu nedeniyle ülkeden kaçmıştı. İlginçtir, Isaac Addo'nun Eric Addo ile olan bir benzerliği de söz konusu. Eric Addo, 2007-2008 yıllarında Psv stoperi olarak görev yapmış, Semih'le olan tükürük olayının kahramanı. Geri kalanlar hakkında ise pek bir şey yok. Sonuçta elde bir Appiah var.




Serinin Önceki Yazıları;

4- Futbol Tarihini Değiştirecek Reddedilmeler || #4 Andriy Shevchenko ve Sergei Rebrov

3- Futbol Tarihini Değiştirecek Reddedilmeler || #3 Sami Hyypia

2- Futbol Tarihini Değiştirecek Reddedilmeler || #2 Egemen Korkmaz + Volkan Demirel

1- Futbol Tarihini Değiştirecek Reddedilmeler || #1 Jose Mourinho