El Clasico etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
El Clasico etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2010 Perşembe

Hikmet Karaman




Hikmet Karaman El Clasico'ya elde kamerasıyla gitmiş. Herhalde derslik videolar falan çekmeye çalışıyor. Guardiola'nın TV programlarına çıkıp abuk subuk şovlar yapıp yapmadığına da dikkat etmiştir umarım.

11 Nisan 2010 Pazar

Hala Madrid, Enişte Xavi



Messi, Ronaldo, Henry, Van der Vaart yazdık durduk. Başrolü Xavi Hernandez aldı. İstediğini de günün kahramanı yaptı.

15'te 15 yapmıştı Real Madrid. Bu seride en zorlanacağı rakipler olan Sevilla ve Valencia'ya karşı geri düşmüşlerdi. O maçları, 2 takımın çapsız hocaları yüzünden rakipleri vermişlerdi. Bugün de geri düştüler. Hem de neredeyse hiç pozisyon vermedikleri 33.dakikaya kadar. 33'te Xavi, o dakikaya kadar sahada mevkiisi gereği hiçbir şey yapamayan Messi'nin adını skor tabelasına yazdırdı. Sonrası Barça klasiği. Alan daralt, pasla çık, prese pasla karşılık ver.

2.yarıda ise Barça, yer değişimine gitti. Maxwell orta sahaya, Puyol sol beke, Alves eski yerine, Pedro ters kanata geçti. Real'de ise günün Mehmet Topal'ı Marcelo idi. Alıyor, yardırıyor, gidiyor, topu dağa taşa vuruyor. Bütün gün bunu yapabilirdi. Andre Santos'un sol açık günleri gibiydi yani. Tekrar Xavi çıktı sahneye. Bütün maç ezilip çimene karışmasına 2 atak kalmış olan Pedro'yu günün 2.adamı yaptı. Gerisi ise yine Barça standartı. Pas yapan, pres yapan, alan daraltan ve bunu her yerde yapan Barça. Hücumda sıfır top tutmasına rağmen. Messi ve Pedro'nun neredeyse olmamasına rağmen.

Barça, Play-Station oyunu ise Xavi bu oyunda bulunan 2 pas tuşudur. Yakın adama kısa pas, uzaktaki adama ara pası hatasız atıyor. Havadan da, yerden de. Ramos hakkında da bir şey diyemiyorum. Ronaldo - Messi mücadelesini bu kez de Messi kazandı diyelim...

10 Nisan 2010 Cumartesi

Real Madrid - Barcelona

Özel tanımları bir kenara bırakırsak ve kafadan maça dalacak olursak Real Madrid'in elinde Barça'yı yenebilecek 1.5 silah var diyerek başlayalım. Ronaldo ve Van der Vaart. Barça'yı yenmek için zaten elinizde 3 ya da 4 iyi adam olması yetmiyor. Barça'nın kötü 1 veya 2 adamı olması gerekiyor. Barça'nın elinde de bu potansiyelli 2 adam var. 1.si "babadan torpilli" Busquets, diğeri de "Allah'a emanet" Valdes.

Real Madrid'in Pellegrini ile alışılmış "Galacticos" tarzı yerine savunma tarzını yansıtması ile "evinde" Barça'yı yenmesi pek mümkün değil. Çünkü 4 savunma önünde 3 tane defansif orta sahanın, Xavi-İniesta ikilisine karşı bir teknik dezavantajı var. Xabi Alonso'nun Liverpool günlerinden bir gün yaşatması halinde bu orta saha rakibine yaklaşabilir lakin, Lass-Xabi-Granero'dan kurulacak orta sahanın rakibe karşı tek üstünlüğü savunma olacaktır. Zaten bu nedenle Ronaldo her topu kendi orta sahasından alıp paytak paytak yardırarak gitmesi bir standart oldu. Ronaldo bunu Alex Ferguson sisteminde kaleye en az 25m kala yapmaya başlıyordu ki, bu da tehlike yaratıyordu. Bu sistemde Real Madrid adına hücumda kilit Rafael Van der Vaart. Pellegrini, Guti ile başlarsa da Guti. Çünkü rakibin en mükemmel yaptığı iş olan dikine ve boş adama pası yapabilecek 2 ayak bu adamlarda. Sezon başı satılan Sneijder olsa tam onun maçı diyebilirdik. Satılan 2.adam Robben ise Münih topraklarında 3 kulvarda gidiyor. Sneijder'de Inter'de 3 kulvarda. Yerlerine diyebileceğimiz Ronaldo ile Kaka ise tek kulvarda Real'de. Plansızlık böyle bir şey.

Gelelim Barça'ya. Guardiola, takımının günümüz futbolundan 3-4 sene ileride olduğunu farketmiş olacak ki, Valdes ile Busquets ile Pedro ile Bojan ile takımını dengeliyor. Ben öyle olmasını diliyorum çünkü, Busquets'in böylesine kritik bir mevkiide Barış Özbek'in 15cm uzunundan başka bir imaj sergilemediğini, Toure ya da Keita'nın yarısı etmediğini söylemeliyim. Barça'nın en önemli 2'lileri sahada olacak Barnebau'da. Puyol - Pique ve Xavi - İniesta. Albiol - Ramos'tan daha sağlam duracakları kesin. Barça'nın en sıkıntılı kısmı diyebileceğimiz sol ön bölümünde Pep, orta sahaya Toure - Keita'dan birisi ile Busquets'i koyup, Iniesta'yı çekebilir. Henry'i santrafor, Messi'yi de klasik Messi olarak görebiliriz. Pedro ve Bojan ikilisinin El Clasico performansları hakkında bir yorum yapamıyorum çünkü bu ikiliden özellikle Bojan'ı deplasmanlarda adından söz ettirecek derecede hatırlamıyorum. Pedro yine bir nebze. Ama karşısına Arbeloa ve sık sık Ramos geleceğinden ezilebilir. Arsenal karşısında bu 3'lü değil de Messi vardı sadece sahada. Tabii bir de Messi var. Karşısında Marcelo olacak. Tabii kağıt üzerinde. Arsenal maçında normal yeri olan sağ önden hiç girmedi ceza sahasına. Bütün gollerde göbekten delerek, ortadan dikine dikine girerek attı. Bu da Marcelo'yu üstüne çeken Messi yüzünden Madrid sol kanadından Daniel Alves'in bindirmelerini göreceğiz demektir ki tehlike yaratabilir. Yaratacaktır da. Tek sıkıntı ve büyük sıkıntı, sakatlığı yeni geçen Iniesta ve Xavi'li orta sahanın üstüne Real'in savunmasının Barça presi yapması. Burda da ön alan presi Barça'yı oldukça zorlayacaktır. Savunmadan daha çok hücumu güçlü bekler yüzünden de bir çok duran toptan tehlike yiyebilir Barça.

Şimdi bir de bu maçın kağıt üstünde, fikirlerde olmayan bir olayı var. Ronaldo - Messi. 11 ay oldu karşılaşalı bu ikili bir finalde. Messi ezdi geçti. Camp Nou'da Ronaldo yarım bıraktı, Messi değil Zlatan çıktı o gün. Bu kez Ronaldo belki de Madrid kariyerinin en önemli maçına çıkıyor. Arkasındaki orta sahanın yardımları iyi olursa Madrid'i o taşır. Barça klasik oyununu biraz daha iyileştirirse maç Messi'nin olur. Hatta golünü atar, formasının altında atletine yazdığı mesajı gösterir. Atmosfer ise Real'in evinde daha sakin gibi. Nou Camp'ta olan o boğucu atmosfer yerine oturarak maç izleyen golden gole sevinen adamlar var. Bu da Barça'yı etkileme adına bir dezavantaj. Duran toptan bir savunmacı da gol atar diyeyim. Bitireyim.

9 Nisan 2010 Cuma

El Classico'ya Doğru Rakamlar / Barcelona





Real Madrid'in iç saha ağırlıklı istatistiklerini vermiştik önceki kayıtta. Şimdi ise deplasman takımı Barcelona'nın dış saha ağırlıklı performansına bakıyoruz.

Deplasmanda Barcelona sadece 1 maç kaybetti. 10 galibiyeti, 4 beraberliği var. Son 4 deplasmanda 4 puan bıraktılar. Deplasmanlarda toplam 32 golü var Barcelonanın. 2.13 gibi bir ortalamaya denk geliyor ki deplasman için güzel bir ortalama. Barcelonaya yakışır cinsten hani. Barcelona'nın toplam 75 golü var. Bu gollerin 26'sı Messi'den, 15'i Ibracadabra'dan.(Ibra'nın bu sezon pek bir sihrini göremedik ama). Takımın gollerinin yarısından fazlasını atmışlar yani. Real'de Ronaldo + Higuain ikilisinden daha da üstün bir performans diyebiliriz. Katalan ekibin 19 golü 75-90 dakikaları arasında atılmış. Son çeyrekte mükemmel açılıyorlar diyebiliriz. Ancak toplam yedikleri 19 golün 9'unu da bu dakikalarda yemişler. Diğer çeyrek saatlerde 2'şer gol yemiş ama son dakikalarda bu kadar gol yemeleri, Real'in en çok o dakikalarda gol atması... Son dakikalar mükemmel geçecek gibi El Classico'da. Ayrıca Barcelona maçların %90'ında ilk golü atan takım oluyor. Buraya da dikkat etmek lazım. Yabancı sitelerdeki bahislere selam olsun! :)

Rakamlar böyle, bakalım sayılar haklı mı çıkacak yoksa aksi durumlar mı yaşanacak. Kalbimden geçen Real'in iç sahadaki 3.33'lük, Barcelona'nın deplasmandaki 2.13'lük gol ortalamasının tutması. İddaa'da 4-6 gole verilen 2.15'lik oran da gayet makul. Kim kazanacak tahmin etmek zor bence ama bol gollü maç bekliyorum.

El Classico'ya Doğru Rakamlar / Real Madrid





Dev maça az kaldı. Ben ortaya rakamları atıp kaçıyorum. Maç hakkında önceden söylenecek pek bir şey yok. Bu maçlar kendi içinde apayrı senaryolara açıktır her zaman. Geçen sezon olsa belki ama bu sezon iki takımın da görüntüsü ortada. Biz rakamları verelim. Hem bahis oynayacaklara da malzeme çıkar. Hem de bakıp imreneceğimiz manzara gözler önüne serilir.

Lider Real Madrid'in en çarpıcı rakamı 15. Evinde kazandıkları maç sayısı; yani hepsi. Barcelona için motivasyon, Real için güven sebebi. Real Madrid 12 maçtır kazanıyor. Bu maçların biri hariç(Sevilla maçı) en az 2 fark aldı Madrid takımı. Real'in evinde attığı gol sayısı 50. Maç başına 3.33 gibi muazzam bir ortalama. Real Madrid'in beraberlikle bitirdiği maç sayısı 2. İki maç da golsüz eşitlikle sona erdi. Ronaldo ve Higuain ikilisi 43 gole imza attı. Toplamda 83 golü var Madrid'in. İkilinin golleri takımın toplam gollerinin yarısından fazla! Real Madrid maçların %73'ünde ilk golü atan taraf oldu. Real Madrid toplam gollerin 18'ini 75-90 dakikaları arasında attı. Toplamda en çok gol buldukları dönem bu. 45-60 dakikaları arasında ise 9 gol yediler. İkinci yarılara pek iyi başlayamıyor Real Madrid. Toplam gollerin 6'sını penaltıdan buldular. Gollerin %41'ini ilk yarıda attı Real. Yediği gollerin % 69'u ikinci yarılarda. Bazı maçlarda Real'e gol atan takımların uyuyan devi nasıl uyandırdıklarına şahit olduk. 50. ve 51. dakikalar Real için kritik. Ortalama gol atma ve yeme dakikaları bunlar.

Neyse, sayılardan bu kadar şimdilik. Bahisciler için kılavuz olabilir. Tabii bunlar hiçbir şeyi kanıtlamaz. Sadece sayılar. İstatistikler ikinci yarı daha gollü bir maç izleriz diyor ama erken bir gol olsa her şey değişebilir. "Kurallar" dahilinde 0-0 bile bitebilir maç. (Buna ben inanmadım ama neyse)


Sırada Barcelona İstatistikleri var.

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Barcelona Açık Tenis Turnuvası Final Seti: 2-6


"Casillas, Avrupa Şampiyonasının en değerli oyuncularından birisi, Şampiyon takımın kalecisi, Dünya'nın en iyi kalecilerinden birisi olarak gösteriliyor ama 7.golü yemeyim diye şu an vakit geçiriyor"

Rıdvan Dilmen

Ben bu maça bu sözün üzerine başka birşey yazmam hacı. Hakemin bile acıyıp 5 saniye uzattığı maça ne denir. Adamlar 100.golü Real'e attılar. Galatasaray'lılara bira ısmarlamıştım bu post'ta. Real'lilere bütün Almanya ve İngiliz Pub'ları yetmez.